“Şer bildiklerimizde hayır vardır”, umalım 15 Temmuz darbe girişimi de böylesi bir tecelli olsun. Asıl sınav bundan sonra başlıyor; bu musibetten demokratikleşme ve toplumsal barış istikametinde ders çıkarılmazsa, bu ülkenin sahiden sonu gelir. O halde, başta iktidar olmak üzere hepimiz “demokrasi nöbeti”ne var gücümüzle omuz vermeliyiz.
Açık konuşalım; “demokrasi ve toplumsal barış”ın değerini tam anlamıyla kavrayamamış bir toplumuz, bu ülkenin laikleri de İslamcıları da, solcuları da, sağcıları da, demokrasiyi kendi “toplumsal-siyasal mühendislik” anlayışlarına uyduğu ölçüde benimsemiş, gerisini fantezi saymıştır. Laikler demokrasiyi Batılılaşmanın, İslamcı ve muhafazakârlar ise, laikliği yıpratmanın, laikleri dövmenin aracı saydı. Oysa demokrasi dediğimiz, bir toplumun kavgasız, dövüşsüz, dayatmasız bir arada yaşamasının yöntemini aramaktan başka bir şey değildir. Özgürlükler ve farklılıklara saygı bu yöntemin ana eksenidir, zira başkasının özgürlüğüne, farklı olanın fikrine zikrine saygı duymadan yönetmek, düzen kurmak mümkündür ama toplumsal barışı sağlamak imkânsızdır. Bu ülkenin liberal ve demokratları dahi, büyük ölçüde, bu gerçeği kavramaktan uzak bir demokrasi tasavvuru peşine takıldı, bir noktada mesele askeri vesayetten kurtulmaktan ibaret görülmeye başladı, oysa mesele, askeri vesayet başta olmak üzere her türlü vesayetten kurtulmayı hedeflemekti, olmadı.
Toplumsal Barış
15 Temmuz’dan bu yana yaşananlar, tüm olumsuzluklar bir yana, toplumsal barış ve demokrasinin öne çıkması yönünde bir kapı açtı, umarım o kapı iktidar tarafından kapatılmaz, bir büyük uyanışa vesile olur. Muhalefet şu ana kadar bu konuda iyi bir sınav verdi, iktidar çevresi de, ilk öfkeli tepkisellikten uzaklaşmaya başladığının işaretlerini veriyor. Umalım gerisi gelsin, bu olayı bir büyük gözaltı ve baskı rejimine vesile yapma çabasında olan taraftarlarına sağduyu mesafesinde hâkim olsun, OHAL olağan hale gelmesin. Çok acı ama, maalesef, iktidar ve muhalefet çevreleri tüm bunlar yaşanmadan değil, ancak “ortak düşman Fethullahçılık” karşısında uzlaşma zemini buldu. Ama böylesi bir uzlaşmanın yerini, demokratik bir gelecek tasavvuru zemininde uzlaşma anlayışı almazsa, böylesi sağlıklı ve sürdürülebilir bir uzlaşma olmaz.
“Fethullahçılar” ve “FETÖ”, meselesine gelince; silahlı bir girişim içinde bulunmaları, tüm sivil toplum, sivil muhalefet iddialarını çökertmiş oldu. Ama Fethullahçılık karşısında ortak tavır da, cadı avına dönüşmemeli. Dahası, Fethullahçılık bir sonuç, neyin sonucu onun üzerine düşünmeli, taşınmalı. Ve dahası, Fethullah Hoca’nın karanlık hesaplarına alet olanların tümünün, bu ülkeye düşman oldukları için değil, çok farklı nedenler ile o çarkın içine girdikleri hesaba katılmalı.
Felaketler yaşanmasın
“İnsani” yönü boş veren bir demokrasi tasavvuru olamaz ve de toplumsal barış vaat edemez. Bu ülkenin pek çok fukara çocuğu, Robert Kolej’e girme imkânını tepip, Fethullahçı okullara girmiş değil. İslamcı, muhafazakârlar bir yana, Fethullahçıların baş düşmanlığı şampiyonluğuna girişen laik kesim, bu yalın gerçeği hiçbir zaman anlamak istemedi. İslamcılar, “alnı secde görenden zarar gelmez” taassubuna teslim oldu, buna karşı laikler, onları “takunyalı kalabalığın” bir parçası olarak gördü.
Kimse, fakir Anadolu genci büyük şehirde okumak için bir yer, yurt bulmak zorunda diye düşünmedi. Polisliğin, askerliğin, küçük bürokratlığın, “bir fesat teşkilatı kurma girişimine nefer yazılmak”tan ziyade, bir fukara mesleği, bir gelecek vaadi olduğunu hesaba katmadı. “Askere, polise, bürokrasiye sızdılar” diye yakınanlar, burjuva sınıfına dahil olmayanların kendilerine “başka nasıl bir gelecek kuracaklar” diye bir dertleri olmadı.
Aslında, bu kesimin, Fethullahçılara ilişkin tutumu, tüm İslamcı-muhafazakâr kesime dair tutumundan farklı değildi. Tam da bu nedenle aynı sosyolojik tabandan gelen pek çoklarının bir kısmının, hatta aynı aileye mensup bazılarının, AK Parti, diğerinin Fethullahçı çevreye dahil olması tesadüf değil. AK Parti’nin Fethullahçılar ile tarihi ittifakı da, aslında bu temele oturuyordu. Kısacası, kimse Fethullahçıları lanetleyerek arınmaya çalışmasın; “Neden Fethullahçı olunur”, “Onlar mı devleti kullandı, devlet denilen aygıt mı onları kullandı?”, “Soğuk Savaş döneminde ve en çok 12 Eylül rejiminde neden önleri açıldı?” diye derin derin düşünsün ki, benzeri felaketler, kırılmalar yaşanmasın.
- BIST 9486.56
- Altın 4254.936
- Dolar 39.2749
- Euro 44.9482
- İstanbul 19 °C
- Diyarbakır 17 °C
- Ankara 15 °C
- İzmir 19 °C
- Berlin 16 °C
- Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!
- Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!
- Gazeteci Evrim Kepenek'e kelepçeli gözaltı!
- Gazeteci Sinan Aygül'e saldıran korumalar tutuklandı
- 15 barodan gazeteci Sinan Aygül’e yönelik saldırıya kınama
- İbrahim Kalın MİT Başkanlığına atandı
- Çanakkale ve Balıkesir'de art arda deprem
- Buldan ve Sancar eş başkanlığı bırakacaklarını açıkladı
- Başak Demirtaş: Selahattin adaylığını üç kez iletti
- Şenyaşar ailesi: ‘Gereken yapılmazsa ‘adalet’ pankartını Meclis’e asacağız’
- Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni kabineyi açıkladı
- HDP’li yönetici: Demirtaş’ın talebi genel merkezimize ulaşmadı
- Biden, sahnede yere düştü
- Demirtaş: HDP, cumhurbaşkanı adaylığı talebimi gerekçesiz reddetti
- Selahattin Demirtaş: Aktif politikayı bırakıyorum
Demokrasi nöbeti

Nuray Mert / Cumhuriyet
- Yorumlar 0
- Facebook Yorumları
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
- Müftü nikâhı ve İslami rejim04 Ağustos 2017 Cuma 10:57
- Katar krizi30 Haziran 2017 Cuma 11:43
- Nerden başlasak nasıl anlatsak19 Haziran 2017 Pazartesi 11:28
- Katar’ın başına gelenler09 Haziran 2017 Cuma 11:13
- Toplum yorgunluğu02 Haziran 2017 Cuma 10:14
- Trump’ın yeni Ortadoğu siyaseti29 Mayıs 2017 Pazartesi 21:33
- ‘Devrime hazır olun’22 Mayıs 2017 Pazartesi 10:40
- ‘Türbe, tarih, siyaset’15 Mayıs 2017 Pazartesi 10:45
- Fransız seçimleri ve demokrasi krizi12 Mayıs 2017 Cuma 10:25
- Yeni siyasi arayışlar05 Mayıs 2017 Cuma 11:20
- Hindistan ziyareti ve İslamcılar01 Mayıs 2017 Pazartesi 10:16
SON EKLENEN GALERİLER
ÖNE ÇIKANLAR
Fotoğraflarla Kürdistan’a dönen ilk hacı kafilesi
Başkent Hewler’de huzurevi
IŞİD’in son mevzisinden kaçış...
Kürdistan Parlamentosu'nun yeni üyeleri yemin etti
12345678
- Süleyman ÇevikKürtçe zorunlu eğitim bir haktır!
- Ersin TekGeleceğin Önündeki Engel: Geçmiş!
- Roşan LezgînZazakî Kur’an Meali ve İncil çevirisi
- Bayram BozyelSri Lanka; İktidar hırsının trajik sonuçları
- Abdullah Can“Bediüzzaman’ın hançeri” mi, Bediüzzaman’ı hançerlemek mi? (5)
- Mustafa Özçelik‘’Helalleşme’’ söylemini destekleyerek, kapsamlı helalleşmelere kapı ara
- Rahmetullah KarakayaBinelim kuşa gidelim Muş’a (2)
12
Sait Çürükkaya...
Antep'te sokak düğününe bombalı saldırı
Cizre'deki bodrumlarda ne yaşandı?
Nizamettin Ariç - Xakî Bîngol - Çîyayê Şengalê
12345678
- Murat YetkinSon üç gün, son üç soru
- Hayko BağdatKürtler TİP’e neden kırgınlar?
- Arzu YılmazKürt seçmenin seçimi ve dış politika
- Hediye LeventCIA Şefi neden Orta Doğu'da?
- İsmail Beşikci59 Yıl Sonra Şemdinli
- Mehmet Latif YıldızGüçlendirilmiş parlamenter sistem üzerine
- Akif BekiHDP’yi kapatmak neye yarar?
- Fehim TaştekinKürtler için lanet geri mi dönüyor?
- Ahmet TaşgetirenYargı sancısı -bumerangı unutmamak
- Fehmi KoruFırat’ın doğusuna gitmiyoruz, tamam. "Neden"...
- Aydın Doğanİstanbul seçimleri ve ötesi…
- Galip Dalayİran'a Sovyet modeli...
- Hakan AlbayrakMalcolm X
- Elif ÇakırBize ne oldu böyle?
- Orhan Kemal CengizHDP neden arabayı atın önüne koyuyor?
- Yaşar YakışFırat’ın doğusu sorunu askeri harekâtsız da çözümlenebilir mi?
- Mücahit BiliciDonald Trump’ın Zülkarneyn olarak portresi
- Tarık Ziya EkinciKılıçdaroğlu'nun Ahmet Türk'le görüşmesi bir skandaldır
- Akdoğan Özkan'ABD Çin ile Savaşacak'
- Murat SabuncuABD, Türkler ve Kürtler arasında 'çözüm' için devrede mi?
- Ahmet AltanMilliyetçilik ve Aydınlar
- Aslı AydıntaşbaşYalancı bahar mı ikinci bahar mı?
- Amberin Zaman‘Al papazı, ver papazı’ derken elde ne kaldı?
- Etyen MahçupyanErken seçim istemeyip ne yapsaydı?
- Kadri GürselÜç yıl sonra HDP yine anahtar
12345
RÖPORTAJ
Arzu Yılmaz: Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyareti Türkiye’den ABD’ye mesajKürt sorunu üzerine çalışmaları ile tanınan ve Kürdistan Bölgesinde de görev yapan Hamburg Üniversitesi Misafir Öğretim Görevlisi Dr. Arzu Yılmaz Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyaretini Evrensel'e değerlendirdi.
Türkan Elçi: 'Tahir hiçbir rüyamda benimle konuşmadı’Bugün Diyarbakır Barosu Tahir Elçi’nin öldürülmesinin beşinci yılı.
Kürt hukukçuya Yeni Zelanda'dan 'Küresel Etki ÖdülüERBİL (K24) - Kürt hukukçu Rez Gerdi, mültecilerle ilgili yaptığı çalışmalar ve gösterdiği çabalar nedeniyle Yeni Zelanda’da “Küresel Etki Ödülü”nü kazandı.
PSDK lideri: Kürtler ABD’yle doğrudan görüşmeliKürdistan Sosyalist Demokrat Partisi (KSDP) Genel Sekreteri Muhammed Haci Mahmud, Bağdat’la yaşanan bazı sorunlar konusunda kesin sonuçlar alınması için Kürtlerin ABD’yle doğrudan görüşmesi gerektiğini söyledi.
ÖZEL MAKALE
Konya’daki katliama ilişkin gözaltı sayısı 13’e çıktıKonya’da yedi kişinin katledildiği ırkçı saldırıya ilişkin gözaltına alınanların sayısı 13’e yükseldi.
Reuters: Türkiye sınıfta kaldıKoronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında Türkiye'de 2 haftadır hafta sonları akşamları sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. İngiliz haber ajansı Reuters'ın analizine göre bu yasaklar bir işe yaramadı.
Demirtaş hakkında yeni iddianame: 3 yıla kadar hapsi istendiAnkara Cumhuriyet Başsavcılığı, Başsavcı Yüksel Kocaman'ı hedef gösterdiğini iddia ettiği HDP'nin tutuklu eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında yeni bir iddianame hazırladı. İddianamede Demirtaş’ın 3 yıla kadar hapsi istendi.
Mesud Barzani: Kerkük; anılar, düşler ve düşüncelerBarzani, “Saddam Kerkük’ün Kürtlerin hakkı olduğunu kabul ediyor muydu?” şeklindeki soruya, “Şahsen kendisi bana, ‘Kerkük Kürt kentidir’ dedi."
KÜLTÜR SANAT
Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!Nûbihar dergisinin 165. Sayısı Kürt Dili Dosyası olarak çıktı.
Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!Nûbihar dergisinin yeni sayısı okuyucusuyla buluştu.
Nûbihar dergisinin 163. sayısı çıktı3 ayda bir Kürtçe yayınlanan Nûbihar dergisinin 163. sayısı zengin bir içerikle çıktı.
Feyruz, Suudi Arabistan’da konser vermeyi reddettiArap dünyasının yaşayan en büyük şarkıcısı Feyruz, Suudi Arabistan'ın insan haklarına saygı göstermediğine dikkat çekerek konser davetini reddetti.
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89
Tel : 0532 261 34 89
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.