• BIST 9049.36
  • Altın 2294.737
  • Dolar 32.3124
  • Euro 35.0799
  • İstanbul 19 °C
  • Diyarbakır 16 °C
  • Ankara 22 °C
  • İzmir 25 °C
  • Berlin 14 °C

Değişen bir şey yok

Ayhan Bilgen

Ali İsmail Korkmaz davasında verilen karar aslında “Garp cephesinde değişen bir şey olmadığı” gerçeğini görünür kıldı. Bu karar bir istisna değildir. Aksine, bu dava kadar bile görünür olmayan başka davaların tipik bir örneğidir.

Bir taraftan 17-25 Aralık soruşturmaları dolayısı ile yüzlerce polisi cezalandırabilen bir siyasi iradenin, mağdurları muhalifler olan konularda sorumsuz ve yetkisiz gibi davranması inandırıcılığı kalmamış bir alışkanlıktır.

Adana’da içinde silah bulunduğu iddia edilen TIR’larla ilgili davada yargı mensupları ile ilgili HSYK kararı bu açıdan başka bir örneği oluşturmaktadır.

Aslında bu tür örneklerden muhalifler için çıkarılacak net bir ders açık bir mesaj vardır. Eliniz varsa başınızı kendiniz kaşıyacaksınız.

2015 yılı, ayakta kalmak, hayatını devam ettirmek, kazanımlarını geliştirmek isteyen herkes için aynı gerçeği ifade etmektedir.

Ya bir araya gelip bu kritik yol ayrımını birlikte aşmanın imkanlarını geliştirecekler ya da kaçırdıkları tarihi fırsatın ardından on yıllar boyunca hayıflandıkları ile kalacaklar.

Bu genel tablo içinde Kürt sorunu aksine olumlu bir seyir izleyebilir mi?

Bir süredir komik bir değerlendirme yapılıyor. Demokrasi olmadan da barış olabilir, safsatası iktidar savunucusu kalemşörler tarafından Kürt çevrelerine sunuluyor.

Elbette bunun bile alıcısı var. Bize ne Türkiye’nin demokratikleşmesinden. Biz Kürtlerin kazanımlarına bakalım sözü, hem egoist bir yaklaşımdır hem de tutarsız.

Kürt sorunu artık Kürdistan sorunu olduğu kadar Türkiye’nin diğer bölgelerinde yaşayan Kürtlerin sorunudur. Onların geleceklerini, varlıklarını daha fazla tehdit altına sokacak hiçbir süreç barışa hizmet etmez. Bu açıdan önümüzdeki seçimin kaderini belirleyecek olan metropollerde yaşayan Kürt seçmendir.

Bu tez aynı zamanda tutarsızdır çünkü, Türkiye geneli otoriter yönetime evrilirken Kürt illerinde kalıcı kazanımların sağlanması sadece iç savaş ortamını hazırlar.

Nasıl Kobanê’deki kazanımlar aynı zamanda Halep için bir anlam ifade ediyorsa, ya da Musul’a yönelik tehdit Hewlêr ya da Şengal’i doğrudan etkiliyorsa, aynı denklemi Urfa, Konya için kurmak mümkün, hatta zorunludur.

Garp cephesinde bir şeylerin değişmesinin ilk koşulu muhaliflerin alışkanlıklarını değiştirmesidir. Küçük hesaplar, kişisel ya da grupsal çıkarlar muhaliflerin yeni bir sayfa açmasının önündeki en büyük engeli oluşturmaktadır.

HDP ilk kongreleri ya da milletvekili aday listeleri eski alışkanlıkların ne ölçüde aşılıp aşılamadığı konusunda önemli bir gösterge olacaktır. Tıpkı ittifak aradığı toplumsal kesimler gibi Kürtler’de artık büyük düşündükleri ve genişlemeye uygun hareket ettikleri ölçüde Türkiye’yi değiştirmeyi başarabilirler.

Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89