• BIST 9079.97
  • Altın 2323.945
  • Dolar 32.3564
  • Euro 34.9234
  • İstanbul 13 °C
  • Diyarbakır 9 °C
  • Ankara 13 °C
  • İzmir 16 °C
  • Berlin 6 °C

‘DEAŞ’ yanlışının anlam ve önemi

Kadri Gürsel

Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen hafta Paris’e gitti ve orada IŞİD’e (Irak Şam İslam Devleti) “Deaş” dedi.

31 Ekim’de Fransız muadili Hollande’la düzenlediği ortak basın toplantısında “Deaş”ı ilk kez telaffuz etti; ardından Fransız Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nde yaptığı konuşmada, “Deaş bir terör örgütüdür. Dikkat edin IŞİD şeyini de ısrarla kullanmıyorum, çünkü bunlar bir terör örgütüdür” diyerek “Deaş” demeyi sürdürdü.

Önce yanlışları düzeltelim: IŞİD’i Erdoğan’ın yaptığı gibi, Arapçadaki kısaltmasını orijinal haliyle telaffuz ederek anmak gerekirse, bunun doğru aktarımı “Deaş” değil, “Daeş” olmalıdır.

Daeş, Arapçadaki IŞİD kısaltmasının “harf çevirisi”dir.

Irak Şam İslam Devleti’nin Arapçadaki orijinal adı, bazı ses kayıplarıyla birlikte Türkçede “Ad Davla al-İslamiya fil-‘Irak ve eş-Şam” şeklinde yazılabilir.

İşte Daeş bunun kısaltmasıdır. İngilizce, Fransızca ve Almanca gibi Batı dillerinde çoğunlukla Daesh bazen de Da’esh diye yazılıyor.

Erdoğan’ın kullandığı “Deaş” ise bu kısaltmanın yanlış telaffuzudur.

İkinci yanlış ise medyanınki.

Medya büyük harflerle “DEAŞ” diye yazdı ve yanlışın katmerlisini yaptı.

Orijinal dilindeki IŞİD kısaltmasının yanlış telaffuzundan ibaret olan bir sözcük, gerçek bir kısaltmaymış gibi büyük harflerle yazılınca sözcükteki her harfin bir kelimeyi temsil ettiği sonucu çıkıyor. Halbuki alakası yok.

“Ayemef” ve “Oisidi” gibi “Daeş” de kısaltmanın kendi dilindeki söyleniş halidir.

Fransa, İslam Devleti yerine “Daeş”i kullanmayı erken benimsemiştir.

Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius 10 Eylül’de parlamentoda yaptığı bir konuşmada şunları söylemişti: “Söz konusu terörist grup (IŞİD) bir devlet değildir. Onu böyle anmak lütufta bulunmaktır. Ve hatta İslam Devleti ifadesinin de kullanılmamasını tavsiye ederim çünkü İslam, İslamcılık ve Müslümanlıkla (bir tutulup) karıştırılabiliyor.”

Fabius ardından IŞİD’e Araplar gibi “Daesh” diyeceğini ilan etti.

Fransa hükümetinin ise resmi yazışmalarında “Daesh”i kullanmaya 9 Eylül’de başladığını öğrendik.

Erdoğan’ın 31 Ekim’de Türkçe’deki IŞİD yerine Arapçadaki Daeş’i kastederek “Deaş” demeye karar vermesinin gerekçesi “terör örgütünden bahsederken İslam sözcüğünün kısaltılmış halini bile ağza almamak” olabilir.

Ancak Daeş’te de İslam’ın kısaltması var.

Erdoğan’ın IŞİD’den “Deaş”a geçişini bir politika değişikliğinin algı yönetimine yoranlar oldu. Dost Esad’ın düşman ilan edilir edilmez “Esed” olması, ya da eski müttefik Cemaat’in 17 Aralık’tan üç-dört gün sonra “paralel yapı” adını alması gibi...

Bu vakada ise Erdoğan’ın IŞİD’e ilk kez “terörist” dediği 25 Eylül ile “Deaş” dediği 31 Ekim tarihleri arasında 36 gün var. Erdoğan ve çevresinde bir performans kaybı olmalı... Çünkü bu 36 gün, varsayılan politika değişikliğine uygun yeni adlar üretmek için mazur görülemeyecek kadar uzun bir süre.

Ayrıca, IŞİD’in “Deaş” olmasını eski dostların “Esed” ve “Paralel”e dönüşmesi örneklerinden yola çıkarak açıklamak, IŞİD’in de yakın bir tarihe kadar “eski dost” olduğunu zımnen ileri sürmektir.

Diğer taraftan, Ankara’nın IŞİD karşısındaki pozisyonunda bir değişim meydana geldiği ortada. Ancak bu değişim Ankara’nın sözde proaktif politikasının neticesi değil, giderek olumsuzlaşan bölge koşulları ve artan dış baskının neticesi...

IŞİD’e neden sonra ve yanlış biçimde “Deaş” demek de zaten dış politikadaki bu sürüklenme halinin ve bir de rastlantıların ürünüdür.

Muhtemelen şöyle oldu: Paris’teki ikili temaslarda Fransızlar “Daeş” sözcüğünü birçok kez kullandılar; Cumhurbaşkanı çevirmeni aracılığıyla Daeş’ten haberdar oldu ama yanlış duymuş olmalı... Benimsedi ve sonra kendisi de Paris’te bu sözcüğü kullanmayı tercih etti. Tabii “Deaş” olarak...

Türkiye’ye döndükten sonra 2 Kasım’da Esenler mitinginde de Deaş demeye devam etti. Demek ki çevresinde yanlışını düzeltecek ehil insan yok ya da kendisinden çok çekiniyorlar.

“Deaş”, bir siyasi magazin konusudur.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89