• BIST 9716.77
  • Altın 2427.694
  • Dolar 32.5699
  • Euro 35.0032
  • İstanbul 16 °C
  • Diyarbakır 15 °C
  • Ankara 20 °C
  • İzmir 16 °C
  • Berlin 4 °C

Dan Dan! Kaçılın yoldan "Dört seçenek gençliği" geliyor!

Fatma Barbarosoğlu

I-

Kasım ayında, Almanya'da üniversite öğrencileri, sınıflar çok kalabalık, bu kalabalıkta aldığımız eğitimin kalitesi çok düşük oluyor diyerek, eylem yapıyordu.

Bizim dört seçenek üzere yetiştirdiğimiz gençlerimiz cehaletlerinin doruğunda. Eğitim kalitesiyle sadece ÖSS bağlamında ilgileniyorlar. Felsefe öğretmenine, hocam ÖSS'de sizden kaç soru çıkabilir ki diyorlar kendilerini felsefe dersinden muaf tutabilmek için. Hoca Descartes'i anlatıyor "Düşünüyorum o halde varım" ilkesini buluncaya kadar geçirdiği evreleri anlatıyor. "Niye uzatıyorsunuz ki" diyor öğrenci gayet bilmiş bir edada. "Bunu bulmak için bu kadar çabaya ne gerek var. Boşa vakit harcamış adamcağız."

Liselerde durum böyle peki üniversitelerde nasıl? ÖSS bariyerini geçip "düze" çıkınlar ne âlemde.

Buyurun.

Olayı birkaç gün önce naklettiler. Nakledenlerin doğrucusuyum.

Yer özel üniversite. Bölüm Uluslar arası İlişkiler bölümü. Hoca ders anlatıyor. II.Dünya Savaşını anlatıyor.Hitler'in adı geçince öğrencilerden biri "hit" i soruyor.Yanlış okumadınız.Hitler'i hit kelimesinin çoğulu olarak anlıyor.Ama tekil olarak hit nedir bilmediği için bu konuda yardım istiyor.

Hoca Uluslararası İlişkiler okumaya gelmiş öğrencinin bu cahilliği karşısında şaşırıyor. Lakin öğrenci tam bir uzaylı. Kod olarak hiçbir dosya açık değil zihninde. Sistem Hitler'i bir adam olarak katiyen tanıyamıyor.Erör veriyor.Hoca bu durum karşısında, cehaletinden utanmak yerine arsız arsız onu da hiç duymadım bunu da hiç duymadım diyen öğrenciye karşı isyanını, dersi terk ederek bastırmaya çalışıyor.

II

Krizlerin baskısında orta sınıf hızla eriyor ve toplumsal yapı sivri bir piramide dönüşüyor. Alta yoğun kitleler olarak fakirler, yukarda bir avuç azınlık. Orta tabaka hızla eriyor. İnsanların satın alma güçleri hızla düşüyor.

Eğitimde yaptığımız "devrimler" de başka türlü bir piramid çıkardı ortaya. Bir tarafta çok iyi okuyan gençler var. Bir tarafta hiç okumayan, bu cehaletini de övünülecek bir şey sanan gençler var. Ortak noktaları yüksek okul diploması.

Bu defa mekân bir Tıp Fakültesi.

Öğrenciler kendi aralarında Türkiye gündemini tartışıyorlar. Bir ara tansiyon yükseliyor. Gençlerden biri diğerine "Bu yaklaşımın çok faşist ama" diyor. Faşist ne ki diyor onların tartışmasını dinleyen bir grup. "Faşist" diyorlar "hani Hitler var ya. Nazi."

"Hitler ne ki?" diyor Tıbbiye öğrencisi. Arkadaşı "Ne ki diye sormayacaktın. Kim ki diye soracaktın" diyor. "Aa" diyor cehaletinden kariyer yapan "Hitler bir insan yani."

Hitler'in insanlığı yoruma bağlı da…

İki örneği de Hitler üzerinden vermemin bir sebebi var.

Televizyon kanalının tek seçenek olduğu dönemlerde büyüyen bizler için seyrettiğimiz bütün filmler ya ABD'nin olmayan tarihinden "tarihi sahneler" di, ya da İkinci Dünya Savaşı'nın Almanya cephesi. Hitler popülerliği tükenmemiş bir tarihi kimlik. Fakat nasıl oluyor da Uluslar arası İlişkiler okumaya adım atmış genç Hitler'i "hit" olarak algılayabiliyor.

Türkiye nereden nereye geldi!!!

Anlattığım bu iki olayı "bir gelmek" hikâyesi olarak okuyun lütfen. Kim nereye gelmiş?

Türkiye nereden nereye gelmiş bu iki olayda bütün kodları var "gelme"nin.

Eskiden Tıp Fakültesi mezunlarından, Türkiye'nin en ünlü bestekârı, şairi, ressamı, nakkaşı olduğu için, Tıp Fakültesinden bazen de doktor çıkar esprisi yapılırdı.

Tıp Fakültesinden nadiren doktor ama bolca cahil çıkıyor diyeceğimiz günlere mi gidiyoruz…

Her vesile ile her eve bir bilgisayar kampanyasının siyasetçilerin dilinde olduğunu biliyoruz. En son Sayın Başbakanımız bilgisayar girmeyen ev kalmayacak dedi.

Çağın teknolojisine ayak uydurmak güzel.

Lakin her eve bilgisayar girince eğitimde fırsat eşitliğinin yakalanacağını düşünmek yanlış.

Bilgisayarın çocukları ilim sahibi yapacağını düşünmek yanlış.

Gençliğin gidişatı üzerinde üç ekranın etkisini (televizyon, internet, cep telefonu) iyi tahlil etmek zorundayız.

Hitler'i "hit" in çoğulu zanneden gençlik bu cehaletini neye borçlu sanıyorsunuz! Müsebbibi üç ekran ve bilgiyi ölçmek ve değerlendirmek için değil seçmek için kullanan eğitim sistemimizdir.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89