"Ne mutlu Türk'üm diyene..."
12 Eylül darbecilerinin Mardin-Kızıltepe yolu üzerinde, Türkmen Dağı yamaçlarına yazdıkları bu cümlenin artık orada olmadığının resmini gördüm dün. 30 yıldır o yamaçtan bölge halkına meydan okuyan o cümle yok olmuş, sadece ay yıldız kalmıştı.
Kaldırılan taşların izi görünüyordu. Ama birkaç haftaya kalmadan rüzgar o izleri de silip götürecekti. Gerçi o yazının Kürtler'in kalbinde açtığı yaranın silinmesi yazının izlerinin silinmesinden çok daha uzun bir zaman alacaktı ama olsun, sonunda doğru olan yapılmış, bir yanlıştan dönülmüştü.
"İşte böyle böyle, zulmün bütün izleri silinecek. Kalplerdeki yaralar önce kabuk tutacak sonra iyileşecek; gelecek kuşaklar o kabus gibi yılları babalarından, dedelerinden dinledikleri acıklı bir hikaye olarak hatırlayacak" diye geçirdim içimden, sevinerek...
Meğer her şey bir yanlış anlamaymış!
Yazı, yeniden, daha sağlam, daha gösterişli yazılmak için silinmişmiş. Gördüğümüz fotoğraf, taşların yeniden dizilmek üzere kaldırıldığı o kısa anda çekilmiş bir fotoğrafmış!
O fotoğraf bize servis edilene kadar, o cümle tekrar Türkmen Dağı yamaçlarındaki eski yerine yerleşmiş.
Gerçekten bu sadece bir yenileme çalışması mıydı; yoksa yazının silindiği haberinin ulaştığı kimi makamlar telaşla "Aman, ne yapıyorsunuz, Türk'ün ulu adını dağlarımızdan nasıl kazırsınız" diye baskı yapıp yeniden mi yazdırdılar, bunu hiçbir zaman bilemeyeceğiz. Ama bildiğimiz şu ki, bu devlet henüz o yazıyı silecek kadar dönüşememiş!
Çünkü ben öyle tarif ettim!
Bu konu ne zaman açılsa, milliyetçiler aynı şeyi söylerler: "Atatürk, 'Ne mutlu Türk olana' değil, 'Ne mutlu Türküm diyene' demiştir. Çünkü o, Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağıyla bağlı herkesi Türk olarak kabul eden; kökene, ırka, kan bağına değil, Türkiye Cumhuriyeti'ne bağlılığa, Türkiye Cumhuriyeti'ni yükseltip yüceltmek için çalışmaya dayanan bir milliyetçilik anlayışına sahiptir" derler.
Hakim milliyete mensup olmanın yarattığı zihin dünyası empati duygularını öylesine köreltmiştir ki, savunma için söyledikleri bu cümlenin problemin ta kendisi olduğunun bile farkına varmazlar. Türk olana değil, Türk'üm diyene... Zaten sorun tam da budur: Gerçekte Türk olmayanlara "Türküm" demelerini ve üstelik bununla gurur duymalarını dayatmak! Asimilasyon politikası bu değilse nedir?
Türkiye Cumhuriyeti on yıllardır bu ifadeyi Kürtler'e kabul ettirmek için çok kan döktü. Ama olmadı; Kürtler'i bir türlü Türk yapamadı! Bin kere de "sen Türksün" dese, bunu anayasalara, dağlara, taşlara da yazsa Kürtler Türk olmadı. "Kürtlük etnik kimliktir ama Türklük etnik değil, milli kimliktir" lafları çocukça bir kandırmaca çabası olmaktan öte gidemedi ki; aslında böyle bir durumda çocuklar bile sorar: Neden benimki etnik kimlik oluyor da seninki olmuyor? Cevap: Çünkü ben öyle tarif ettim!
Kürtler bu emrivakiye karşı itirazlarını Takrir-i Sükûn'dan bu yana sürdürdüler; Türk etnik kimliğinin adı olan Türklüğün "üst kimlik" denilerek boyunlarına asılmasına razı olmadılar. Devlet o kimlik kartını boyunda taşıma mecburiyeti getirmeseydi, belki Kürt olduklarını da şimdiki kadar kuvvetle hatırlamayacaklardı. Etnisiteleri kimliklerinin bu kadar önemli bir parçası olmayacaktı.
Şimdi hiç değilse bugün, aradan bunca zaman geçtikten ve bunca kan ve gözyaşı döküldükten sonra hâlâ hatada ısrar edip durmak yerine şöyle bir durup düşünmüyorlar:
Hadi diyelim ki sizler, yani dağlara taşlara "Ne mutlu Türküm diyene" yazmaktan vazgeçmeyenler, Türklüğü etnik bir kimlik olarak değil birleştirici bir kimlik, bir "şemsiye" kimlik olarak algılıyorsunuz. Peki ama eğer karşı taraf böyle algılamıyorsa, sizin böyle algılamanızın ne faydası var? Asıl önemli olan sizin değil onların nasıl algıladığı değil mi? Ve onların da, Cumhuriyet tarihi boyunca bu dayatmayı kendi kimliklerinin inkarı olarak algıladıkları hâlâ açık değil mi? Neden bir kez olsun, onların nasıl algıladıklarına bakıp; madem ki yanlış anlaşılıyor, o zaman biz de ısrar etmeyelim demiyorsunuz?
Neden bu ısrar; neden bu inat; neden bu aymazlık; neden, neden?..
- BIST 9596.74
- Altın 3991.632
- Dolar 38.8211
- Euro 43.4835
- İstanbul 19 °C
- Diyarbakır 22 °C
- Ankara 19 °C
- İzmir 23 °C
- Berlin 12 °C
- Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!
- Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!
- Gazeteci Evrim Kepenek'e kelepçeli gözaltı!
- Gazeteci Sinan Aygül'e saldıran korumalar tutuklandı
- 15 barodan gazeteci Sinan Aygül’e yönelik saldırıya kınama
- İbrahim Kalın MİT Başkanlığına atandı
- Çanakkale ve Balıkesir'de art arda deprem
- Buldan ve Sancar eş başkanlığı bırakacaklarını açıkladı
- Başak Demirtaş: Selahattin adaylığını üç kez iletti
- Şenyaşar ailesi: ‘Gereken yapılmazsa ‘adalet’ pankartını Meclis’e asacağız’
- Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni kabineyi açıkladı
- HDP’li yönetici: Demirtaş’ın talebi genel merkezimize ulaşmadı
- Biden, sahnede yere düştü
- Demirtaş: HDP, cumhurbaşkanı adaylığı talebimi gerekçesiz reddetti
- Selahattin Demirtaş: Aktif politikayı bırakıyorum
Dağlara taşlara kazınan Türklük

Gülay Göktürk / Akşam
- Yorumlar 2
- Facebook Yorumları
Yazarın Diğer Yazıları
- Kürt Paketi19 Aralık 2015 Cumartesi 02:16
- Eski haritayı savunmaya devam mı?12 Aralık 2015 Cumartesi 08:30
- JİTEM’ciler de aklandı sonunda10 Kasım 2015 Salı 03:27
- “Kürt havzası” yeniden mümkün hale gelebilir mi?31 Ekim 2015 Cumartesi 04:31
- Esed’li geçiş dönemine yeşil ışık26 Eylül 2015 Cumartesi 03:02
- 'Tek bayrak, tek millet, tek vatan, tek devlet'22 Eylül 2015 Salı 08:49
- HDP’ye verilen oyun anlamı29 Ağustos 2015 Cumartesi 07:49
- HDP zor durumda18 Temmuz 2015 Cumartesi 10:24
- IŞİD’e karşı söz değil eylem zamanı04 Temmuz 2015 Cumartesi 09:00
- Hayrola,'Restorasyon' başladı mı?02 Temmuz 2015 Perşembe 02:08
- Fırsatı kaçırdık mı?27 Haziran 2015 Cumartesi 02:43
SON EKLENEN GALERİLER
ÖNE ÇIKANLAR
Fotoğraflarla Kürdistan’a dönen ilk hacı kafilesi
Başkent Hewler’de huzurevi
IŞİD’in son mevzisinden kaçış...
Kürdistan Parlamentosu'nun yeni üyeleri yemin etti
12345678
- Süleyman ÇevikKürtçe zorunlu eğitim bir haktır!
- Ersin TekGeleceğin Önündeki Engel: Geçmiş!
- Roşan LezgînZazakî Kur’an Meali ve İncil çevirisi
- Bayram BozyelSri Lanka; İktidar hırsının trajik sonuçları
- Abdullah Can“Bediüzzaman’ın hançeri” mi, Bediüzzaman’ı hançerlemek mi? (5)
- Mustafa Özçelik‘’Helalleşme’’ söylemini destekleyerek, kapsamlı helalleşmelere kapı ara
- Rahmetullah KarakayaBinelim kuşa gidelim Muş’a (2)
12
Sait Çürükkaya...
Antep'te sokak düğününe bombalı saldırı
Cizre'deki bodrumlarda ne yaşandı?
Nizamettin Ariç - Xakî Bîngol - Çîyayê Şengalê
12345678
- Murat YetkinSon üç gün, son üç soru
- Hayko BağdatKürtler TİP’e neden kırgınlar?
- Arzu YılmazKürt seçmenin seçimi ve dış politika
- Hediye LeventCIA Şefi neden Orta Doğu'da?
- İsmail Beşikci59 Yıl Sonra Şemdinli
- Mehmet Latif YıldızGüçlendirilmiş parlamenter sistem üzerine
- Akif BekiHDP’yi kapatmak neye yarar?
- Fehim TaştekinKürtler için lanet geri mi dönüyor?
- Ahmet TaşgetirenYargı sancısı -bumerangı unutmamak
- Fehmi KoruFırat’ın doğusuna gitmiyoruz, tamam. "Neden"...
- Aydın Doğanİstanbul seçimleri ve ötesi…
- Galip Dalayİran'a Sovyet modeli...
- Hakan AlbayrakMalcolm X
- Elif ÇakırBize ne oldu böyle?
- Orhan Kemal CengizHDP neden arabayı atın önüne koyuyor?
- Yaşar YakışFırat’ın doğusu sorunu askeri harekâtsız da çözümlenebilir mi?
- Mücahit BiliciDonald Trump’ın Zülkarneyn olarak portresi
- Tarık Ziya EkinciKılıçdaroğlu'nun Ahmet Türk'le görüşmesi bir skandaldır
- Akdoğan Özkan'ABD Çin ile Savaşacak'
- Murat SabuncuABD, Türkler ve Kürtler arasında 'çözüm' için devrede mi?
- Ahmet AltanMilliyetçilik ve Aydınlar
- Aslı AydıntaşbaşYalancı bahar mı ikinci bahar mı?
- Amberin Zaman‘Al papazı, ver papazı’ derken elde ne kaldı?
- Etyen MahçupyanErken seçim istemeyip ne yapsaydı?
- Kadri GürselÜç yıl sonra HDP yine anahtar
12345
RÖPORTAJ
Arzu Yılmaz: Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyareti Türkiye’den ABD’ye mesajKürt sorunu üzerine çalışmaları ile tanınan ve Kürdistan Bölgesinde de görev yapan Hamburg Üniversitesi Misafir Öğretim Görevlisi Dr. Arzu Yılmaz Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyaretini Evrensel'e değerlendirdi.
Türkan Elçi: 'Tahir hiçbir rüyamda benimle konuşmadı’Bugün Diyarbakır Barosu Tahir Elçi’nin öldürülmesinin beşinci yılı.
Kürt hukukçuya Yeni Zelanda'dan 'Küresel Etki ÖdülüERBİL (K24) - Kürt hukukçu Rez Gerdi, mültecilerle ilgili yaptığı çalışmalar ve gösterdiği çabalar nedeniyle Yeni Zelanda’da “Küresel Etki Ödülü”nü kazandı.
PSDK lideri: Kürtler ABD’yle doğrudan görüşmeliKürdistan Sosyalist Demokrat Partisi (KSDP) Genel Sekreteri Muhammed Haci Mahmud, Bağdat’la yaşanan bazı sorunlar konusunda kesin sonuçlar alınması için Kürtlerin ABD’yle doğrudan görüşmesi gerektiğini söyledi.
ÖZEL MAKALE
Konya’daki katliama ilişkin gözaltı sayısı 13’e çıktıKonya’da yedi kişinin katledildiği ırkçı saldırıya ilişkin gözaltına alınanların sayısı 13’e yükseldi.
Reuters: Türkiye sınıfta kaldıKoronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında Türkiye'de 2 haftadır hafta sonları akşamları sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. İngiliz haber ajansı Reuters'ın analizine göre bu yasaklar bir işe yaramadı.
Demirtaş hakkında yeni iddianame: 3 yıla kadar hapsi istendiAnkara Cumhuriyet Başsavcılığı, Başsavcı Yüksel Kocaman'ı hedef gösterdiğini iddia ettiği HDP'nin tutuklu eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında yeni bir iddianame hazırladı. İddianamede Demirtaş’ın 3 yıla kadar hapsi istendi.
Mesud Barzani: Kerkük; anılar, düşler ve düşüncelerBarzani, “Saddam Kerkük’ün Kürtlerin hakkı olduğunu kabul ediyor muydu?” şeklindeki soruya, “Şahsen kendisi bana, ‘Kerkük Kürt kentidir’ dedi."
KÜLTÜR SANAT
Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!Nûbihar dergisinin 165. Sayısı Kürt Dili Dosyası olarak çıktı.
Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!Nûbihar dergisinin yeni sayısı okuyucusuyla buluştu.
Nûbihar dergisinin 163. sayısı çıktı3 ayda bir Kürtçe yayınlanan Nûbihar dergisinin 163. sayısı zengin bir içerikle çıktı.
Feyruz, Suudi Arabistan’da konser vermeyi reddettiArap dünyasının yaşayan en büyük şarkıcısı Feyruz, Suudi Arabistan'ın insan haklarına saygı göstermediğine dikkat çekerek konser davetini reddetti.
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89
Tel : 0532 261 34 89
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.