• BIST 9915.62
  • Altın 2439.282
  • Dolar 32.4246
  • Euro 34.6533
  • İstanbul 14 °C
  • Diyarbakır 15 °C
  • Ankara 15 °C
  • İzmir 18 °C
  • Berlin 16 °C

Cumhur ve başkanı

Aydın Engin

Cumhur dilimize Arapça’dan girdi. Halk demek. Ama bir siyasal terim olarak “kuru kalabalık” değil; yöneticilerini (hükümeti) kendi seçen “halk” demek. Batı dillerindeki republik (republic, republique) de aynı anlamı taşıyor…

Cumhur 30 Mart’ta yaşadığı kentlerin yöneticilerini seçti.

Şimdi sıra “başkan”ı seçmeye geldi. Ağustos ayında iki turlu seçimlerle cumhur başkanını seçecek. İlk turda salt çoğunluk (yüzde 50+1) sağlanamazsa ikinci turda en çok oy alan iki aday yarışacak ve bunlardan en çok oy alan cumhurbaşkanı olacak.

Şu “yerel adlı genel” seçim yorgunluğunu henüz üstümüzden atmadan ister istemez cumhurbaşkanlığını tartışacağız.

Görünen o ki birinci turda, olmazsa ikinci turda AKP’nin göstereceği aday Çankaya’ya çıkacak.

Daha şimdiden bir sürü formül tartışılmakta, ince siyaset hesapları yapılmakta, olasılıklar sıralanmakta.

Aslında soru pek yalın: Tayyip Erdoğan mı cumhurbaşkanı olacak, Abdullah Gül mü bir dönem daha Çankaya’da oturacak?

Soruyu biraz didikleyelim:

Ağustos’ta seçilecek cumhurbaşkanı, arada yeni bir Anayasa çıkarılamayacağına göre bugünkü Anayasa çerçevesinde görev yapacak. Bu ise Türkiye Cumhuriyeti devletini temsil eden, yetkileri epey sınırlı, daha çok sembolik bir cumhurbaşkanı demek.

Eğer Tayyip Erdoğan “astığı astık, kestiği kestik” yetkilere sahipmiş gibi davranabildiği başbakanlık koltuğundan kalkıp bu yetkileri pek kısıtlı sembolik göreve talip olursa ne olur?

Galiba iyi olur. Çünkü bu “Erdoğan’sız AKP” anlamına gelir. Eh, “Erdoğan’sız bir AKP, elbette Erdoğan’lı bir AKP”den evlâdır. (Hay Allah! Nelere fit oluyoruz?)

* * *

Nitekim geçtiğimiz Şubat’ta “Erdoğan’sız AKP” başlıklı bir Tırmık yazdım ve orada tam da bir üst paragrafta yazdıklarımı söyledim.

“T24’ün aklı” Doğan Akın’dan anında, daha yazı yayınlanmadan, henüz T24 bilgisayarına aktarıldığında cevap geldi:

- Abi bana sorarsan Erdoğan bu kısıtlı yetkilerle Çankaya’ya çıkmaz. Yine de sen bilirsin…

Yazı benim yolladığım gibi yayınlandı ama bugünkü koşullara bakılırsa Doğan Akın haklı çıkıyor.

Erdoğan Çankaya’ya çıksa, AKP tepelerinden bir dediğini iki etmeyecek, sanki aslında kendisi Başbakanlık koltuğunda oturuyormuşcasına bildiğini okuyabileceği bir emanetçi başbakan bulsa belki. Aslında o bile riskli.

Daha önceleri benzer hesap ve düşlerle Çankaya’ya çıkmış Turgut Özal’ı ve Süleyman Demirel’i hatırlayın. “Emanetçi” diye anılan Yıldırım Akbulut bile ara sıra kendini sahici bir Başbakan sanmış ve öyle davranmaya başlayıp Özal’ı mosmor etmişti. Demirel ise “kızım” dediği Tansu Çiller’i değil Çankaya’dan idare etmek, ona söz bile geçiremez hale gelmişti.

Hele son günlerde sıkça sözü edilen, Ağustos’ta bir formülünü bulup Gül’ü bir ara seçimle milletvekili yapıp Başbakanlık koltuğuna oturtmak formülü Erdoğan için karabasandan beter bir senaryo olur. Anayasa’ya göre Cumhurbaşkanları akşam köşkte yenecek yemeklerin listesini yapma yetkisine sahiptirler ama ne twitter yasaklayabilirler ne yargıç, savcı, polis şeflerini oradan oraya sürebilirler, ne de mahkeme kararlarının uygulanmamasını sağlayabilirler…

Buna razı olmuş bir Erdoğan düşünebiliyor musunuz ?

Ben: Hayır!..

Peki ne olacak ?

İşte ben de bunu merak ediyorum. Bu yazıyı da sizlerden olup bitene ve olup biteceğe benden daha çok aklı yatan birileri cevap verir de aydınlanırım umuduyla yazdım.

Buyrun…

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89