• BIST 10336.5
  • Altın 2401.823
  • Dolar 32.2594
  • Euro 34.6419
  • İstanbul 19 °C
  • Diyarbakır 15 °C
  • Ankara 13 °C
  • İzmir 21 °C
  • Berlin 10 °C

Çözüm cephesinde neler oluyor?

Serpil Çevikcan

Çözüm sürecini, başlatıl-dığı dönemden 30 Mart yerel seçimlerine kadar geçen sürede ayakta tutan, kanın durması olmuştu.

Buna karşın, BDP-HDP-Kandil kanadının, “Somut adım atılmıyor, riskli bir sürece girdik” itirazları hiç bitmedi.

Türkiye önce Gezi Parkı olaylarını, ardından 17 ve 25 Aralık depremini ve yerel seçimi yaşadı. Şimdi Cumhurbaşkanlığı seçiminin arifesindeyiz.

Son birkaç gündür sürece ivme kazandırabilecek bazı sıcak gelişmeler uç vermiş durumda.

Lice’de karakol inşaatıyla ilgili yaşananlar, Diyarbakır’da çocukları dağa giden ailelerin protestoları çerçevesindeki tartışmalar sürerken ve gerilimin daha da yükseldiği ifade edilirken, sürece kaldığı yerden ama daha farklı bir anlayışla devam edileceğine yönelik işaretler geliyor.

Hatta, HDP heyetinin İmralı’ya hafta sonu yaptığı ziyaretten sonra önceki gün kamuoyuna yansıyan bilgiler, sürecin yol haritasının baştan başa yenilendiği ve bütünüyle yepyeni bir sürecin başladığı gibi bir hava bile yarattı.

Elbette bu havanın doğmasında heyetteki isimlerden İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in açıklamaları da etkili oldu.

Önder, İmralı ziyaretinden çıkan yenilikleri iki başlıkta özetliyordu:

- Hükümet, çözüm sürecini yasal zemine oturtma konusundaki iradesini sözcüler eliyle açık olarak ilk defa beyan etti.

- Artık mesele devletin bürokrasisinde görüşülmekten çıkıp siyasi heyetler üzerinden görüşülmeye başlandı.

Ankara’da konuşulanlar

Önder’in bu açıklamalarının ardından, etkin pişmanlık düzenlemesi yapılacağından, bazı bakanların da İmralı’daki görüşmelere katılmış olabileceğine kadar uzanan bir dizi iddia kamuoyuna yansıdı.

Doğrusu, sürecin etkili aktörlerinden gelen bilgiler, bu iddialara ihtiyatlı yaklaşılmasını gerektiriyor.

Aldığımız bilgiler, yeni bir yol haritasının söz konusu olmadığını, ancak sürecin başında oluşturulan harita doğrultusunda daha etkili bir çalışmanın yürütüldüğünü ortaya koyuyor.

Örneğin, zaten Türk Ceza Kanunu’nda var olan, “etkin pişmanlık” düzenlemesi konusunda yeni bir yasal çalışma yapıldığı resmen doğrulanmıyor.

Süreci izlemek ve eksikleri saptamak için bir komite oluşturulacağı haberi ise, “Sürecin ilk gününden bu yana kamuoyunda bu zaten tartışılıyor” yanıtıyla karşılanıyor.

Önder’in, “siyasi heyetler” ifadesinin yanlış yorumlandığı, herhangi bir bakan ya da siyasi kimliğin İmralı’ya gitmesinin söz konusu olmadığı, devlet heyeti ile HDP heyetleri dışında bir görüşmenin gerçekleşmediğinin altı çiziliyor.

“Siyasi heyetler” ifadesinden, görüşmelerin ilerlemesinden dolayı, daha siyasi boyutta gerçekleştiğinin anlaşılması gerektiğine de işaret ediliyor. Bu ifadeyle, İmralı’ya giden heyetle hükümet arasında sıklaşan temasların kastedildiği de vurgulanıyor.

Çalıştayın amacı

Peki, bütün bunlara rağmen yeni bir aşamadan söz edemez miyiz?

İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın dün dediği gibi, “sürecin ivme kazandığı, hızlandığı” doğru.

Ala’nın, “Adım atmadan mesele çözülür mü?” sözleri de bunu teyit ediyor.

Yerel yönetimler, çözüm sürecinin yasallığı ve barışı kalıcı getirmeye dönük bir yasal düzenlemenin altyapı çalışmalarının hummalı biçimde sürdüğü biliniyor.

Bununla ilgili detayların Öcalan’a aktarıldığı ve çalışmaların İmralı’da olumlu yankı bulduğu belirtiliyor.

Buna karşın Meclis’teki dünkü sohbetlerimizde, etkili isimlerin, “Meclis kapanana kadar kapsamlı bir yasal düzenlemenin yapılmasına zaman yok” ifadesini de not ettik.

6 Haziran’da Diyarbakır’da yapılacak, kabinenin çözüm sürecindeki en önemli aktörlerinin katılacağı çalıştay ise uzun süredir gerçekleşmeyen kamuoyuna açık çalışmalardan biri. Süreç konusundaki kararlılığı diri tutmaya hizmet edeceği de açık.

Hükümet cephesinden, öteden beri gündemde olan sivil toplum kuruluşlarının ve bazı gazetecilerin İmralı’ya gitmesine yönelik projeye kapının her an açılacağı bilgileri de geliyor.

Son haftalarda yükselen tansiyonun düşürülmesi, barış ortamının sürmesi, dağa yeni çıkışların önlenmesi için bir yandan kararlılığı diri tutmak, diğer yandan da sürece inananların önüne somut adımlar koymak gerekiyor.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89