• BIST 10218.58
  • Altın 2454.351
  • Dolar 32.2192
  • Euro 34.7005
  • İstanbul 14 °C
  • Diyarbakır 19 °C
  • Ankara 17 °C
  • İzmir 17 °C
  • Berlin 17 °C

Çocuk ve Lego

Mücahit Bilici-

Parklarda çocukların oyun yeri çok ilginç bir mahdut mekândır. Onun da içinde kumla oynanan bir bölüm oluyor: kum havuzu. Oyun yerinin en şekillenebilir kısmıdır. Orada esasen şekil yoktur. Kum havuzunun kenarlarında ebeveynler bekler. Beklenmedik durumlarda müdahale etmek üzere dururlar.

Kum havuzu yaratıcılığın sahasıdır küçük çocuklar için. Tahayyül ve tasavvurun sınırsızlığı orada kendine bir mekân bulmuştur.

Kum havuzu bir âlem ise, çocuk oraya salıverilen akılsız hayattır. Bu henüz akıllanmamış hayat hudut bilmez, sınırsızdır. Oyun alanının tamamı akan suyu yönlendiren kanallar gibi düzenlenmiştir. Onun içinde, tecrübeye iştahlı hayat akar zevk alarak. Çocuk, önüne çıkan yatakta akan su gibidir. Kendisinin farkında değildir. Kendisine ilişkin bilinç bir öz-bilinç değildir. Çocuk kendinin bilincinde olmayandır. Onun bilinci başkasındadır: ebeveyndedir. Ebeveyn çocuğun bilincini ve bilincin yükünü taşır. Farkında olan, endişe eden ebeveyndir.

Çocuğu zaptetmek için toplumun zaman ve değerler süzgecinden geçirdiği ahlak, kum havuzunun kenarlarına tutunur. İçeri nüfuz etmek ister ama edemez. Kum havuzunda şiddet var, gasp var, mülkiyetin reddi ve kabulü var. Ebeveynlerin bakışları, jest ve mimikleri kum havuzuna ahlak aşılamak için çırpınır. Fakat kum havuzu ahlaksızdır. Çocuklara terk edilen bu yer doğru ve yanlışın ötesinde bir yerdedir. Kum havuzunda herşey kendidir. Olduğu gibi kabul edilir.

İnsanın nihai özelliği ‘oyun’dur. Oyun insanı anlamanın en önemli anahtarlarından biridir. Fakat ciddiye alınmaz. Hâlbuki bütün bir edebiyat ve hatta bilim bile bir oyundur. Sadece bazı oyunları yanlışlıkla fazla ciddiye alan yetişkinleriz.

Medeniyet
insandaki oyun kabiliyetini sınırlar, insanı zapturapt altına alır. Her ne kadar medeniyet aşkınlığı, bilinçten bağımsız bir kendilik hâlini kırmaya çalışsa da bu hâl kum havuzunda ve oyunun oynandığı her yerde (mesela futbol sahasında) varlığını sürdürür. Kum havuzunda çocuklar dünya kurarlar ve dünya yıkarlar. Kum havuzunda varlığın hammadesi kum taneleri kadar küçük ve kırılgandır. Herşey aynı renktedir ve aynı maddeye insanın katabildiği tek şey şekildir. Şekil iradenin kuma düşen gölgesidir. Orada yapılan herşey sonunda bozuluyor. Kum havuzu bir yap-boz tahtası, bir mahv-isbat sayfası gibidir.

Çocuk biraz büyüyünce Lego’yla tanışıyor. Kum taneleri yerlerini birbirleri ile dayanışma içine girebilen tuğlavarî plastik bloklara terk ediyor. Lego parçaları biraraya gelip çocuğun tasavvuruna maddi bir ceset giydiriyor. Kum tanelerinin aksine Lego ile birlikte çocuğun bu inşa tecrübesine renkler de dâhil oluyor. Legolardan biraz yukarıya çıktığımızda gerçek tuğlalar ve inşa edilmiş bir çevre gerçeğine yaklaşıyoruz. Kumda tamamen çocuğun arzusuna göre şekil alabilen hammade inceliği, latifliği, Lego’da kenarları tamamen yuvarlatılamaz bir katılığa bürünür. Daha sonraki aşamalarda çocuk denen o hayata nihayet akıl nüfuz eder ve ahlak onu zapteder. İnsanın etrafında inşa edilmiş dünyası hem o kırılganlığından uzaklaşır hem de insanın kendisi aklın inzibatı altına girer. Mevcudu kaçınılmaz görmeye başlar.

Esasen insanın dünya hayatı bir oyundur. İnsan oyundan çıkamaz. Sadece oyunda olduğunu unutur. Gerçeklik diye bildiğimiz şeylerin aslı Lego’lardır. Lego’ların da aslı kum taneleridir. Kum tanelerini geçici olarak mesela bir kule formunda ayakta tutan çocuk, büyüyünce inşa edilmiş bir dünyanın ayakta kalacağı varsayımı ile hareket eder. Oyunda kaybolup kendini kandırma ihtiyacı hissetmeyen çocuğun yerini, şimdi oyunda olduğunu unutmak için kendi kendini kandıran yetişkin alır.

  • Yorumlar 1
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Yazarın Diğer Yazıları
    ÖNE ÇIKANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0532 261 34 89