İsrail iç istihbarat örgütü ŞABAK'ın 24 Nisan günü Batı Şeria'da gözaltına aldığı İHH İnsani Yardım Vakfı elemanı İzzet Şahin hâlâ serbest bırakılmadı.
Yaklaşık üç haftadır mahpus.
Saçma sapan gerekçelerle Aşkelon Hapishanesi'nde tutuluyor...
Devletin bu meseleyi halletmesini bekledik, fakat Dışişleri Bakanlığı'nın girişimleri maalesef sonuçsuz kaldı.
Konuyla ilgili resmi temasların sürdüğünü biliyor ve diplomatlarımızın gösterdiği gayreti takdir ediyoruz, fakat İsrail'in oyalama taktiklerine onların gösterdiği tahammülü bizim göstermemiz mümkün değil.
İzzet'imiz için –ve de izzetimiz için- AYAĞA KALKMA ZAMANI!
İHH'nın başını çektiği çok sayıda sivil toplum kuruluşunun çağrısı üzerine, bugün, saat 12:30'da, İstanbul / Taksim'de, İstiklal Caddesi üzerindeki Galatasaray Lisesi'nin önünde, İzzet'e desteğimizi ve İsrail'e tepkimizi ortaya koymak için buluşuyoruz.
Müsaitseniz muhakkak orada olun.
Müsait değilseniz de müsait olmaya çalışın.
Kalabalık olmalıyız.
Çok kalabalık olmalıyız.
Sesimiz, Telaviv'i sallayacak kadar gür çıkmalı.
***
NOT: Saraçhane'deki eylemle "İzzet'e Özgürlük" kampanyasının startını veren ÖZGÜR-DER'e teşekkür ediyoruz. Allah razı olsun arkadaşlar.
DENİZ BAYKAL'IN İSTİFASI
Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) kamuya etkisi olmayan ayıpların ve günahların ifşa edilmesinden hoşlanmazdı. Böyle konulardaki itirafları bile dinlemek istemezdi.
O kaseti yayınlamak şöyle dursun, izlemek bile yanlıştır. Ben izlemedim ve izlemem. Yıllardır didişip durduğumuz Deniz Baykal'ın içine düştüğü duruma sevinecek de değilim. Husumetin bile bir şerefi, haysiyeti, asaleti olmalı.
Deniz Baykal'ın böyle bir komploya kurban gitmesini içime sindiremiyorum. İzlediği siyaset yüzünden istifa etmek zorunda kalmalıydı Deniz Baykal. Böyle bir komplo yüzünden değil.
Dünkü basın toplantısını izlerken içim burkuldu. Hem Deniz Baykal için hem de Türkiye için üzüldüm. Türkiye siyaseti, birkaç komplocu 'pornograf'ın yön verebileceği bir siyaset olmamalıydı.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.