• BIST 9356.04
  • Altın 4219.637
  • Dolar 39.0251
  • Euro 44.3498
  • İstanbul 24 °C
  • Diyarbakır 24 °C
  • Ankara 26 °C
  • İzmir 26 °C
  • Berlin 9 °C

BDP'de Öcalan sıkıntısı

Hilal Kaplan

Dünkü BDP grup toplantısında, Eş Başkan Selahattin Demirtaş, Erdoğan'a şöyle yanıt verdi: 'Şimdiye kadar koster bozuktu, İmralı'ya gidemiyorduk. Şimdi Başbakan bozuk, Ahmet Türk'e bozuk. O yüzden gidemiyoruz.'

Ve bizi bir kez daha Türkiye'de hiçbir şeyin yolunda gitmediğine ikna etmeye çalıştı. Bingöl'de istihdam edilen yeni koruculardan ve Diyarbekir'deki gösteriler sırasında panzer altında kalarak feci şekilde can veren Şahin Öner'den bahsetti. Her şeyin güllük gülistanlık olmadığı malum ama Demirtaş'ın hazırcevaplılığının da meselenin hep en kötü yanını dile getirmesinin de sebebi bu değil.

Liderleri Abdullah Öcalan, devlet ile silahların bırakılması yönünde bir görüşme trafiğine girmişken, üstelik sürecin yol haritası da Ahmet Türk'ün deyimiyle 'devleti rahatsız etmeyecek talepler' çerçevesinde yine bizzat Öcalan tarafından belirlenmişken, BDP 'nin Öcalan'ın iradesine harfiyen uymaktan başka çaresi yokken, süreci İmralı'ya kimin gideceğine kilitlemenin aslında Öcalan'a karşı ayak sürümek olduğu açık değil mi? Burada söz konusu olan BDP'nin Ak Parti'den memnuniyetsizliğinden daha fazlasıdır.

Açık söyleyeyim: Öcalan'ın kafasında beliren çözümün parametrelerinin, BDP'li vekillerin çoğunu rahatsız ettiğini düşünüyorum. Bu yüzden adaya gittiklerinde Öcalan'ın kendilerine söylediğini ne Ahmet Türk'ten ne de Ayla Akat'tan öğrenebildik. Ancak aradan 1,5 ay geçtikten sonra Başbakan Erdoğan'dan dinledik. Öcalan, PKK'nın silah bırakmasını istiyor. Silahın miadını doldurduğuna, Kürtlerin yeniden şekillenen Ortadoğu'da konumlarını silahlı değil siyasî mücadele yöntemiyle kazanması gerektiğini düşünüyor. Ne var ki BDP ne bunu kabullenmeye ne de tabanını siyasî çözüme hazırlamaya yanaşıyor.

Örneğin gündemde, dün Başbakan'a sunulan ve yakın zamanda Bakanlar Kurulu'na gelmesi beklenen 4. Yargı paketi var. Bu değişiklikler sayesinde, kişileri eften püften sebeplerle terörle ve PKK'yla özdeşleştiren TMK'da kökten değişikliğe gidilmesi söz konusu. Ayrıca polisin orantısız şiddet kullanımı, işkenceye zaman aşımının kaldırılması, uzun tutukluluk süreleri, vicdanî retçiye kamu görevi, uzun dava süreleriyle ilgili de düzenlemeler mevcut. Yani başta KCK davası olmak üzere, BDP'yi yakından ilgilendiren pek çok konu ve davayı müsbet yönde etkileyecek bir girişim ama BDP'nin gözü sadece polis şiddetini veya işe alınan korucuları görüyor. Sanırım bu sadece algıda seçicilikle açıklanacak kadar basit bir siyasî okuma pratiği olamaz.

Sanki atılacak adımlar kasten gözardı ediliyor. 'Ak Parti en büyük düşman' algısı itinayla sürdürülüyor. Tabii, bir yandan da zevahiri kurtarmak için, 'Sürece biz zarar vermeyiz, destek veririz' cümlelerinin de araya serpiştirilmesi ihmal edilmeden...

Ak Parti, PKK'nın ilk saldırısından bugüne kadar geçen 29 sene içerisindeki en diyaloğa açık, Kürtlerin taleplerine karşı en duyarlı parti olduğunu kanıtlamış olmasına rağmen, BDP'nin tabanına ve kamuoyuna yansıttığı algı, geçtiğimiz günlerde Başbakan Erdoğan'ın Kenan Evren ve Tansu Çiller'le aynı olduğunu iddia eden Pervin Buldan'ınkinden farklı değil.

Bir yanda kardeşi Mehmet Öcalan'a, anayasanın kritik maddelerinin, Osman Can ve Numan Kurtulmuş gibi iki önemli Ak Parti'li isme emanet edilmesi gerektiğini söyleyen bir Öcalan var. Diğer yanda, 'Kimseyle Anayasa konusunda kapalı veya açık pazarlık yürütmeyiz' diyen Demirtaş.

BDP'nin sıkıntısı Öcalan'la kimin görüşmeye gideceğinden ziyade Öcalan'ın kendisi olmasın?

  • Yorumlar 6
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • dılgeşroni13 Şubat 2013 Çarşamba 12:05Ne zaman kürdlere akıl vermekten vazgeçeceksiniz acaba

      Kürd halkı uyanmış özgürlüğünü alacak........senin gibi yazar çizerler boşuna kendini yormasın ve yol yakınken bu yürütülen psikolojik savaşın bi tarafı olmaktan vazgeçin...

      Yanıtla (0) (0)
    • Ali Can13 Şubat 2013 Çarşamba 13:21BDP'de Öcalan sıkıntısı

      Hilal Hanim,
      ayrintilardan bogulmaya cabnizi anliyorum. eger amac cözüm ise neden yargi düzenlemeler paket halinde geliyorda bir bütün olarak gelmiyor. KCK lilerin tutuklanmalari bir baski aracina dönüstürüldü. simdide birakilarak razi olun diyorlar, sizde onlardan birisiniz. Karayilan bizimle görüsmeyin öcalanla diyor, bütün diger kürt aktörlerde ayni seyi söylüyor ama siz halen bunlari görme yerine akil vermeye kalkiyorsunuz. eger amaciniz cözümse sürekli kürtleri engel görmekten vazgecin. güc sahibi olanlara seslenin. devlete, hükümete. daha dogru bir sey ypmis olursunuz. eger onlar gerce

      Yanıtla (0) (0)
    • hebun14 Şubat 2013 Perşembe 00:31nasil desem

      demokrat musluman yazar diye gecinen böyle yazarlar davamli göclu olandan yanadirler. demokratim diye gecinirler fakat hic bir zaman tarafsiz olmazlar. o icindeki buyukluk ve ustun olma yani egemen olma kompleksi varya ustunte atamazlar. erdoganda iyi dir diye söz eder ama demez söcsuz yerde on bin insan rehin almis. sanki iyilik yapiyormus gibi 4.yargi paketile saliyacaklarmis. otuz senelik mucadele akp nin rehin aldigi insanlari serbes birakmak icin kurd halki davasinda vaz gecsin demi yazar hanin. sen önce rehin alinan insanlari serbest birakmak icin erdogani bir elestir, ondan sonra bize

      Yanıtla (0) (0)
    • azad azad14 Şubat 2013 Perşembe 14:14goz gormeyince

      Hilal kaplan ve diger muslumanlik maskesini kullananlar sozkonusu
      Kurtler ve haklari ise adaleti hukuku esitligi Hazreti Muhammedin
      Veda hutbesini dahi herseyi unutuyorlar.basbakan boyledir ak parti
      Soyledir.kotunun iyisine kurtleri ikna etmekten vszgecin.
      Ya kurtlerin esit oldugu bir ulke yada bagimsizlik kurtleri ancak tatmin
      Eder bundan sonra. ha birde korucular var. alin goturun batida koruculuk
      yapsinlar hilal xanim

      Yanıtla (0) (0)
    • aliser14 Şubat 2013 Perşembe 20:11yezit müsulmanligi

      hilal hanim.herkesi kendiniz gibi görüyorsunuz.erdogan sunu dedi siz niye ananmiyorsunuz diyorsun.sayin demirtas tabiki koruculugu elestirecek. amed te polis 19 yasindaki genci ezecek yok söylemeyin. niye erdogan kizacak. hilal hanim anlamadiginiz kürtler onurlu bir baris istiyor. kölelik degil birde cumhuriyet tarihinin kürtlere hak taniyan en iyi partisi diyosunuz akp icin. kürtlerin 16 dan fazla uluslararasi yayin yapan tv si varken.akp nin kürtce propagandasini yapan trt 6 sini sanki kürtlerin ilk tv siymis gibi kürtler görmez.önce katilleri kina

      Yanıtla (0) (0)
    • Adiyok14 Şubat 2013 Perşembe 22:11eski kafalar

      Hükümeti polisi askeri medyasi hala kürtleri nasil kandiriz mesguliyetindeler.. Hilal hanima sormak lazim; Siz bir partinin basinda olsaniz bu kadar önemli bir görüsmeye kendinizmi giderdiniz yoksa partinizde herhangi bir milletvekilinimi yollardiniz? Herhangi bir milletvekilini gönderdiginiz zaman sormazlarmi sizi,Siz ne halt yemeye partinin basindasiniz?. Silah birakmaya gelince.. O kadar silahsiz Kürt katledildiki artik hic kimse Kürtlere silah biraktiramaz.cünkü silahsiz Kürtlerin basina ne geldigini en iyi Kürtler biliyor. Kürt özgürlük Hareketi Mazlum Kürtlerin güvencesidir.

      Yanıtla (0) (0)
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89