Başbakan'ın Kürt vekillerle görüşmesinin bazı olumlu ve ilginç etkiler yapacağını rahatlıkla öngörebiliriz.
Başbakan, kendi partisinin Kürtleriyle bir araya gelince ve uzun bir görüşme yapınca, ister istemez, bir “Nasıl geçti?” merakına kapılıverdik. Zaman zaman (bu köşede) Başbakan’a “Kendi partinizin Kürtlerini dinleyin” çağrısı yapma alışkanlığına sahip biri olarak, bu alandaki gelişmelere özel bir merakımın olduğunu da belirteyim… İlk izlenimimi belki şu kısa cümle özetleyebilir: “Diyalog yararlıdır”.
“Kürt sorunu” olarak adlandırılan konu, elbette BDP ve PKK ile sınırlı değil. AK Parti’ye oy veren, bu partinin bölgede yöneticiliğini yapan, milletvekili seçilen, sorunun ve de çözümün bir parçası olan geniş bir kesim bulunuyor. Onların düşünceleri, tepkileri ve ruh halleri Türkiye için birçok açıdan önemli.
“İmralı’yla da konuşulur” diyen Başbakan’ın birden güvenlikçi bir dili öne çıkarması ve KCK tutuklamalarının yeniden yaygınlaştırılması, değişik kaygıları beraberinde getiriyor. Belki bölgede ilk defa parti içinden de bu kadar net itirazlar yükseliyor.
Böyle bir ortamda Başbakan’ın Kürt milletvekillerini ve bölgede siyaset yapan AK Partilileri dinlemeye önem veren bir tavır sergilemesi, gerekliliği kaçınılmaz bir durum.
Görüşmeye katılanlardan Galip Ensarioğlu, bölgenin tanınan isimlerinden... Uzun bir geçmişi olan deneyimli bir siyasetçi. Onun bu görüşmelerden memnun olduğu söylenebilir. Daha önceleri diyalogsuzluktan yakındığını bildiğim Ensarioğlu’nun şu an olumlu izlenimleri var.
Anadilde eğitim…
-5 saatlik görüşmenin 3.5 saatinde, 30 kişi söz alıp, düşünce ve eleştirilerini dile getirdi.
-Konuşmacılar samimi ve açık bir dille duygularını dile getirme imkânı buldular.
-Bölge insanı bu görüşmeyi merak ve heyecan içinde izledi.
-Roboski katliamı dahil, dokunulmazlıkların kaldırılması bir eleştiri olarak ifade edildi.
-Başbakan bütün konuşmaları kişisel olarak not aldı. Sonunda kendisi de görüşlerini dile getirdi.
-Erdoğan, onlara, “Çözüm önerilerinizi bekliyorum” şeklinde bir çağrıda bulundu. “BDP ve PKK’nın gündeminin peşine takılmayın” uyarısı yaptı.
-Başbakan, 800’den fazla dokunulmazlık dosyasının tümünün elden geçirileceğini, acil olarak Meclis’e getirilip getirilmemesi gerekenlerin bu incelemenin ardından ele alınacağını belirtti. Bu açıklama, BDP’lilerin dosyalarının acilen gündeme getirilmeyeceği şeklinde yorumlandı.
-Başbakan Kürtçe anadilde eğitim konusu dışındaki temel meselelerde çok önemli adımlar attıklarını söyledi. Eğitim konusunun ise şimdilik askıda olacağı görülüyor.
Görüşmeye katılanlar genel olarak olumlu bir izlenim içinde. Bir iki görüşmeyle çözüm konusunda bir sonuç elde etmenin mümkün olmadığını da ifade ediyorlar. Sonuç olarak, Başbakan’ın, “Çözüm önerilerinizi bekliyorum” çağrısının bir memnuniyet yarattığı söylenebilir.
Galip Ensarioğlu’nun yorumu şöyle: “Bazı partilerin Kürt sorunundaki görüşleri belli ve hiç değiştirmeye niyetli olmadıkları açık. Partimiz statükocu bir parti değil. Başbakan, çözüm önerilerine açık olduğunu söyleyerek bu konudaki esnekliği dile getirdi. Bundan memnunuz. Tabii ki, bir günde, çözüm noktasında adımlar atılmasını beklemiyoruz.”
Bu görüşmenin bazı olumlu ve ilginç etkiler yapacağını rahatlıkla öngörebiliriz.
Tabii şurası da bir gerçek ki, AK Partili Kürtler, hükümetin son dönemdeki siyasetlerinden, Başbakan’ın dilinden duydukları kaygıyı ve giderek konunun belirsizleştiği duygusuna kapıldıklarını ifade etmekten de geri durmuyorlar.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.