Sanıyorum bazıları yaşanan olayın özünü de vahametini de pek fark edemedi daha...
Yaşanan bunca olaya ve ortalığa dökülen bunca bilgiye rağmen, hâlâ "Nasıl olur da hepsi de dindar olan insanlar birbirine bu kadar acımasızca saldırabilir" diye şaşan; her iki tarafa birden dönüp "Yapmayın, etmeyin, siz kardeşsiniz, barışın, tekrar kucaklaşın" çağrıları yapan; eğer barışma olmazsa bu işten iki tarafın da zararlı çıkacağını tekrarlayıp duran o kadar çok yazar, kanaat önderi var ki ortada...
Bir de artık barışın mümkün olmadığını söyleyenler var ama onlar da barışma seçeneğinin ortadan kalkmış olmasını yine her iki tarafın aldığı yaralara ya da bu süreç içinde sarf edilen sözlere bağlıyor, "Bu kadar şiddetli bir kapışmadan sonra artık köprüler tekrar kurulamaz" tahlili yapıyorlar.
Dikkat çekici ortak nokta, ister "barışın" desin, isterse "Artık yüz yüze bakacak halleri kalmadı" desin, her iki grubun da kavgayı hâlâ Cemaat ile AK Parti Hükümeti arasında "iktidar bölüşümü" kavgası olarak görmesi...
Pandora'nın kutusu açıldı bir kere
Evet, patlak verişi öyle olabilir: Ama durumun kamuoyu tarafından öğrenilmesiyle birlikte kavganın niteliğinin de değiştiğini, Cemaat'le hükümet arasında bir kavga olmaktan çıktığını, dolayısıyla onlar barışsalar da konunun kapanmayacağını kavramak gerek.
Mademki ortada bir paralel devlet iddiası var; mademki bir yapı devletin bütün organları içinde kendi iç hiyerarşisi, iç disiplini olan "özerk alanlar" oluşturmuş; bu yapı içinde yer alan insanların ait oldukları gruba karşı duydukları sadakat-itaat duygusu her şeyin üstünde yer alıyor; o zaman bu özerk alanların tasfiyesi, bu paralel yapının ortadan kaldırılması sadece AK Parti'nin değil, hatta ondan daha çok, toplumun meselesidir.
Dolayısıyla, yarın öbür gün -hani olacak gibi görünmüyor da- barışma kararı alsalar, "Biz aramızda yaşananları unuttuk. Siz de unutun" deseler, buna bütün toplumun itiraz etmesi ve şunu sorması gerekir: Siz barıştınız da paralel yapıya ne oldu?
Öyle ya; AK Parti bugün var, yarın yok. AK Parti bir gün seçim kaybedip gittiğinde devlet içindeki o yapı yine bizim başımızda kalmayacak mı? O yapı iktidara gelen yeni hükümetin de başına musallat olmayacak mı?
O yapı tasfiye edilmedikçe...
Şunu bilelim ki, o yapı tasfiye edilmeden kaldıkça, "hakem devlet" mümkün olamaz. İnsanlar devlet içindeki o yapının her konuda "kendi bağlılarını" kayıracağını düşünmekten kendilerini alamazlar.
Yarın öbür gün mahkemeye işleri düştüğünde adaletin yerini bulacağından emin olamaz, İzmir Casusluk Davası sanıklarının başına gelen komploların benzerlerinin kendi başlarına da geleceği korkusunu içlerinden atamazlar.
Polisle her karşı karşıya gelişlerinde "Acaba hangi taraftan" sorusunu kafalarından atamazlar.
Mesela; eğer Sabah Gazetesi'nin haberi doğruysa ve komiser yardımcılığı sınavında cevaplar bazılarına önceden verilmişse bunu öğrenen vatandaşlar, aynı kayırmanın üniversite giriş sınavlarında ya da KPSS'de, doktora jürilerinde, işe alımın mülakatla yapıldığı her yerde tekrarlandığı kuşkusu içinde yaşarlar.
O görünmez yapının ne zaman hangi kurumda önlerine barikat ördüğünü, o yapı yüzünden hangi fırsatları kaçırdıklarını, hangi konularda mağdur edildiklerini bilemez ve hep haksızlığa uğrama tedirginliği içinde yaşarlar.
Demokratik bir devlet içinde böyle yapılara, kotalara, parselasyona izin verilmesinin bir sonucu, seçilmişlerin yönetme yetkisi üzerinde vesayet kurulması ise, bir diğer sonucu da vatandaşın devlet kapısında eşit muamele görmemesidir.
Sonuçta her ikisi de demokratik rejimin çanına ot tıkayacak kadar vahimdir ve mutlaka engellenmelidir.
- BIST 9418.88
- Altın 4139.769
- Dolar 38.9225
- Euro 44.0805
- İstanbul 27 °C
- Diyarbakır 32 °C
- Ankara 27 °C
- İzmir 33 °C
- Berlin 15 °C
- Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!
- Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!
- Gazeteci Evrim Kepenek'e kelepçeli gözaltı!
- Gazeteci Sinan Aygül'e saldıran korumalar tutuklandı
- 15 barodan gazeteci Sinan Aygül’e yönelik saldırıya kınama
- İbrahim Kalın MİT Başkanlığına atandı
- Çanakkale ve Balıkesir'de art arda deprem
- Buldan ve Sancar eş başkanlığı bırakacaklarını açıkladı
- Başak Demirtaş: Selahattin adaylığını üç kez iletti
- Şenyaşar ailesi: ‘Gereken yapılmazsa ‘adalet’ pankartını Meclis’e asacağız’
- Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni kabineyi açıkladı
- HDP’li yönetici: Demirtaş’ın talebi genel merkezimize ulaşmadı
- Biden, sahnede yere düştü
- Demirtaş: HDP, cumhurbaşkanı adaylığı talebimi gerekçesiz reddetti
- Selahattin Demirtaş: Aktif politikayı bırakıyorum
'Barışın çağrıları'

Gülay Göktürk / Akşam
- Yorumlar 0
- Facebook Yorumları
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
- Kürt Paketi19 Aralık 2015 Cumartesi 02:16
- Eski haritayı savunmaya devam mı?12 Aralık 2015 Cumartesi 08:30
- JİTEM’ciler de aklandı sonunda10 Kasım 2015 Salı 03:27
- “Kürt havzası” yeniden mümkün hale gelebilir mi?31 Ekim 2015 Cumartesi 04:31
- Esed’li geçiş dönemine yeşil ışık26 Eylül 2015 Cumartesi 03:02
- 'Tek bayrak, tek millet, tek vatan, tek devlet'22 Eylül 2015 Salı 08:49
- HDP’ye verilen oyun anlamı29 Ağustos 2015 Cumartesi 07:49
- HDP zor durumda18 Temmuz 2015 Cumartesi 10:24
- IŞİD’e karşı söz değil eylem zamanı04 Temmuz 2015 Cumartesi 09:00
- Hayrola,'Restorasyon' başladı mı?02 Temmuz 2015 Perşembe 02:08
- Fırsatı kaçırdık mı?27 Haziran 2015 Cumartesi 02:43
SON EKLENEN GALERİLER
ÖNE ÇIKANLAR
Fotoğraflarla Kürdistan’a dönen ilk hacı kafilesi
Başkent Hewler’de huzurevi
IŞİD’in son mevzisinden kaçış...
Kürdistan Parlamentosu'nun yeni üyeleri yemin etti
12345678
- Süleyman ÇevikKürtçe zorunlu eğitim bir haktır!
- Ersin TekGeleceğin Önündeki Engel: Geçmiş!
- Roşan LezgînZazakî Kur’an Meali ve İncil çevirisi
- Bayram BozyelSri Lanka; İktidar hırsının trajik sonuçları
- Abdullah Can“Bediüzzaman’ın hançeri” mi, Bediüzzaman’ı hançerlemek mi? (5)
- Mustafa Özçelik‘’Helalleşme’’ söylemini destekleyerek, kapsamlı helalleşmelere kapı ara
- Rahmetullah KarakayaBinelim kuşa gidelim Muş’a (2)
12
Sait Çürükkaya...
Antep'te sokak düğününe bombalı saldırı
Cizre'deki bodrumlarda ne yaşandı?
Nizamettin Ariç - Xakî Bîngol - Çîyayê Şengalê
12345678
- Murat YetkinSon üç gün, son üç soru
- Hayko BağdatKürtler TİP’e neden kırgınlar?
- Arzu YılmazKürt seçmenin seçimi ve dış politika
- Hediye LeventCIA Şefi neden Orta Doğu'da?
- İsmail Beşikci59 Yıl Sonra Şemdinli
- Mehmet Latif YıldızGüçlendirilmiş parlamenter sistem üzerine
- Akif BekiHDP’yi kapatmak neye yarar?
- Fehim TaştekinKürtler için lanet geri mi dönüyor?
- Ahmet TaşgetirenYargı sancısı -bumerangı unutmamak
- Fehmi KoruFırat’ın doğusuna gitmiyoruz, tamam. "Neden"...
- Aydın Doğanİstanbul seçimleri ve ötesi…
- Galip Dalayİran'a Sovyet modeli...
- Hakan AlbayrakMalcolm X
- Elif ÇakırBize ne oldu böyle?
- Orhan Kemal CengizHDP neden arabayı atın önüne koyuyor?
- Yaşar YakışFırat’ın doğusu sorunu askeri harekâtsız da çözümlenebilir mi?
- Mücahit BiliciDonald Trump’ın Zülkarneyn olarak portresi
- Tarık Ziya EkinciKılıçdaroğlu'nun Ahmet Türk'le görüşmesi bir skandaldır
- Akdoğan Özkan'ABD Çin ile Savaşacak'
- Murat SabuncuABD, Türkler ve Kürtler arasında 'çözüm' için devrede mi?
- Ahmet AltanMilliyetçilik ve Aydınlar
- Aslı AydıntaşbaşYalancı bahar mı ikinci bahar mı?
- Amberin Zaman‘Al papazı, ver papazı’ derken elde ne kaldı?
- Etyen MahçupyanErken seçim istemeyip ne yapsaydı?
- Kadri GürselÜç yıl sonra HDP yine anahtar
12345
RÖPORTAJ
Arzu Yılmaz: Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyareti Türkiye’den ABD’ye mesajKürt sorunu üzerine çalışmaları ile tanınan ve Kürdistan Bölgesinde de görev yapan Hamburg Üniversitesi Misafir Öğretim Görevlisi Dr. Arzu Yılmaz Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyaretini Evrensel'e değerlendirdi.
Türkan Elçi: 'Tahir hiçbir rüyamda benimle konuşmadı’Bugün Diyarbakır Barosu Tahir Elçi’nin öldürülmesinin beşinci yılı.
Kürt hukukçuya Yeni Zelanda'dan 'Küresel Etki ÖdülüERBİL (K24) - Kürt hukukçu Rez Gerdi, mültecilerle ilgili yaptığı çalışmalar ve gösterdiği çabalar nedeniyle Yeni Zelanda’da “Küresel Etki Ödülü”nü kazandı.
PSDK lideri: Kürtler ABD’yle doğrudan görüşmeliKürdistan Sosyalist Demokrat Partisi (KSDP) Genel Sekreteri Muhammed Haci Mahmud, Bağdat’la yaşanan bazı sorunlar konusunda kesin sonuçlar alınması için Kürtlerin ABD’yle doğrudan görüşmesi gerektiğini söyledi.
ÖZEL MAKALE
Konya’daki katliama ilişkin gözaltı sayısı 13’e çıktıKonya’da yedi kişinin katledildiği ırkçı saldırıya ilişkin gözaltına alınanların sayısı 13’e yükseldi.
Reuters: Türkiye sınıfta kaldıKoronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında Türkiye'de 2 haftadır hafta sonları akşamları sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. İngiliz haber ajansı Reuters'ın analizine göre bu yasaklar bir işe yaramadı.
Demirtaş hakkında yeni iddianame: 3 yıla kadar hapsi istendiAnkara Cumhuriyet Başsavcılığı, Başsavcı Yüksel Kocaman'ı hedef gösterdiğini iddia ettiği HDP'nin tutuklu eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında yeni bir iddianame hazırladı. İddianamede Demirtaş’ın 3 yıla kadar hapsi istendi.
Mesud Barzani: Kerkük; anılar, düşler ve düşüncelerBarzani, “Saddam Kerkük’ün Kürtlerin hakkı olduğunu kabul ediyor muydu?” şeklindeki soruya, “Şahsen kendisi bana, ‘Kerkük Kürt kentidir’ dedi."
KÜLTÜR SANAT
Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!Nûbihar dergisinin 165. Sayısı Kürt Dili Dosyası olarak çıktı.
Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!Nûbihar dergisinin yeni sayısı okuyucusuyla buluştu.
Nûbihar dergisinin 163. sayısı çıktı3 ayda bir Kürtçe yayınlanan Nûbihar dergisinin 163. sayısı zengin bir içerikle çıktı.
Feyruz, Suudi Arabistan’da konser vermeyi reddettiArap dünyasının yaşayan en büyük şarkıcısı Feyruz, Suudi Arabistan'ın insan haklarına saygı göstermediğine dikkat çekerek konser davetini reddetti.
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89
Tel : 0532 261 34 89
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.