Seksen küsur yıl süren “laikçi” Kemalist bir baskı döneminden sonra Türkiye büyük bir dönüşüm geçirdi ve bu dönüşümün sonunda biz “Kemalizm”in yerine “demokrasi”yi değil “dinci Kemalizm”i koyan bir süreçle karşı karşıya kaldık.
Toplum, Kemalizm’e alternatif olarak “demokrasi”yi yaratamadı.
Kemalizm’in ezdiği gruplar içinde en kalabalık ve güçlü olan muhafazakâr kesim, “ezilmeyi” ortadan kaldırmak yerine, “ezen”in kimliğini değiştirmeyi tercih etti.
Gemi aynı biçimde yürüyor.
Sadece kaptan kamarasında oturanlar değişti.
Eskiden generaller “at o yazarı” diye patronlara telefon ederken, şimdi Başbakan “at o yazarı” diye meydanlarda bağırıyor.
Bu noktada herkes bir tercih yapmak zorunda kaçınılmaz olarak.
Biz, “at o yazarı” diye bağıranların kim olacağını belirleyecek bir kavganın tarafı mı olacağız yoksa “bir daha kimsenin yazar attıramayacağı, herkesin özgürce fikrini açıklayacağı” bir düzen için mi mücadele edeceğiz?
Avrupa Birliği’ne karşı çıkan generallerden sonra “Avrupa Birliği’ni 2023 vizyonuna bile almayan” sivil iktidarları, sırf üniforma giymedikleri için mi destekleyeceğiz?
“Daha beş yıl önce birinci önceliği AB olan bir iktidar neden Avrupa Birliği hedefinden vazgeçti” diye sormayacak mıyız?
Avrupa Birliği standardında bir demokrasi kurduğumuz için mi artık AB’ye önem vermiyoruz yoksa iktidar AB standardında bir demokrasiden rahatsız olduğu için mi “2023 vizyonunda” bile Avrupa kendine yer bulamıyor?
Avrupa Birliği bizim için neyi ifade ediyor?
Her şeyden önce “demokrasi, hukuk, insan hakları” kriterlerini belirleyen bir kurum olarak görüyorsak, neden bu hedeften vazgeçilmesini “demokrasiden, insan haklarından, hukuktan” vazgeçmek olarak değerlendirip, bu “kriterleri” ısrarla istemiyoruz?
Yok, eğer öyle görmüyorsak biz AB’yi ne olarak görüp de üye olunmasını destekledik?
AB üyesi bir ülke olsaydık Uludere katliamının sorumluları böyle karanlıkta kalır mıydı?
Uludere’de ölenlerin hesabını sormaktan vaz mı geçiliyor artık?
İşkenceci polislerin terfi ettirilmesi bizde hiçbir rahatsızlık yaratmıyorsa, bunu yapan iktidarı desteklemek konusundaki kararımız hiçbir biçimde çatlamıyorsa, bu neyin işaretidir?
Peki, Kürt meselesi bizim için nedir?
PKK ile yapılacak bir barış mıdır?
Bu kadar mıdır?
Kürtlerin “eşit vatandaşlar” olması gibi bir derdimiz yok mudur?
Kürtlerin “eşit vatandaş” olması yolunda bir gelişme yaşanıyor mu?
Kürtler anadillerinde eğitim yapabiliyorlar mı?
İktidar, Kürtlerin “eşit vatandaşlığı” için adım atmazken, anadilde eğitimi kesin bir şekilde reddederken, Kürtlerin bir parti hâlinde Meclis’e girmesine engel olan “yüzde on barajına” dokunmazken, binlerce Kürdü hapislere doldururken, poşu taktığı için, şarkı söylediği için hapishanelere konan insanlar varken “iktidar Kürt meselesini çözecek” inancı nereden ve nasıl kaynaklanıyor?
Bütün bu sorunların çözümü için tek bir adım bile atmadan “Oslo sürecine yeniden başlayabiliriz” dendiğinde biz ne anlıyoruz, ne anlamalıyız?
Kürtlerin haklarının bir pazarlık konusu olduğunu mu?
Kürtlerin haklarının sadece PKK’nın silah bırakması karşılığında verileceğini mi?
PKK silah bırakmazsa, Kürtlerin haklarının “rehin olarak” tutulacağını mı?
Silahların susması, barışın gelmesi, insanların canlarının kurtarılması en önemli meselemizdir ama bu insanların hayatlarını, onların özgürce yaşayacağı bir ortamı yaratmadan, eşitliği sağlamadan, insan haklarını, demokrasiyi ülkeye yerleştirmeden nasıl koruyacağız?
“Kürt açılımı” bir paketti, içinde sadece silahların susması yoktu, içinde insanların insanca yaşaması da vardı, o paketten vaz mı geçtik, vaz mı geçmeliyiz?
Silahların susması karşılığında Kürtlerin haklarına sahip olmamasına razı mı olacağız, razı olursak o silahlar yeniden patlamayacak mı?
Bu iktidarın Kürtlerin “haklarını kabul edeceğine” inananlar, hangi işaretlere bakarak inanıyor buna?
Kürt meselesi demokrasisiz çözülebilir mi?
Demokrasinin gelişeceğine dair bir belirti var mı?
“Demokrasisiz bir Kürt çözümü” nasıl olacak?
Yazarları işinden attıran, Uludere’nin hesabını vermeyen, Avrupa Birliği’ni terk eden, 12 Eylül’ün anayasasını da, yasalarını da değiştirmeyen, hiçbir eleştiriye tahammül edemeyen, Türk-İslam sentezinin ırkçı ve dinci anlayışını benimseyen bu hükümetin “demokrasiyi” getireceğine kani olanlar, buna bizim görmediğimiz neyi görerek inanıyor?
Bugün Suriye’de Cumhurbaşkanı’nın deyimiyle, “en kötü senaryonun” içindeyiz, biz bu noktaya “demokratik tartışmalarla” mı geldik yoksa hükümetin Enver Paşa usulü emrivakileriyle mi?
Bu hükümetin Kürt meselesini çözeceğine, demokrasiyi getireceğine, bizi Avrupa standardına çıkartacağına, özgürlükleri geliştireceğine inananlar, lütfen ve merhameten bu soruların cevaplarını basit biçimde verirlerse, benim gibi bir akılsıza da doğru yolu gösterip sevaba girerler.
- BIST 9019.57
- Altın 4181.104
- Dolar 39.2546
- Euro 44.6726
- İstanbul 16 °C
- Diyarbakır 18 °C
- Ankara 14 °C
- İzmir 20 °C
- Berlin 18 °C
- Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!
- Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!
- Gazeteci Evrim Kepenek'e kelepçeli gözaltı!
- Gazeteci Sinan Aygül'e saldıran korumalar tutuklandı
- 15 barodan gazeteci Sinan Aygül’e yönelik saldırıya kınama
- İbrahim Kalın MİT Başkanlığına atandı
- Çanakkale ve Balıkesir'de art arda deprem
- Buldan ve Sancar eş başkanlığı bırakacaklarını açıkladı
- Başak Demirtaş: Selahattin adaylığını üç kez iletti
- Şenyaşar ailesi: ‘Gereken yapılmazsa ‘adalet’ pankartını Meclis’e asacağız’
- Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni kabineyi açıkladı
- HDP’li yönetici: Demirtaş’ın talebi genel merkezimize ulaşmadı
- Biden, sahnede yere düştü
- Demirtaş: HDP, cumhurbaşkanı adaylığı talebimi gerekçesiz reddetti
- Selahattin Demirtaş: Aktif politikayı bırakıyorum
Bana da anlatın

Ahmet Altan- / Yazar
- Yorumlar 6
- Facebook Yorumları
Yazarın Diğer Yazıları
- Böyle olmaz05 Eylül 2016 Pazartesi 01:22
- Tiyatro28 Ağustos 2016 Pazar 23:15
- Yüz yıllık gün21 Ağustos 2016 Pazar 22:58
- Ne oluyor?14 Ağustos 2016 Pazar 22:56
- Canavarlar bahçesi ve Taraf07 Ağustos 2016 Pazar 21:37
- Bir hikâye kalır01 Ağustos 2016 Pazartesi 00:28
- Goril ve Robespierre20 Temmuz 2016 Çarşamba 02:10
- “FETÖ'cü denilip geçilecek bir iş değil bu"18 Temmuz 2016 Pazartesi 07:10
- Enverleşmek12 Temmuz 2016 Salı 22:57
- Montezuma11 Temmuz 2016 Pazartesi 01:07
- Le Tour…05 Temmuz 2016 Salı 18:11
SON EKLENEN GALERİLER
ÖNE ÇIKANLAR
Fotoğraflarla Kürdistan’a dönen ilk hacı kafilesi
Başkent Hewler’de huzurevi
IŞİD’in son mevzisinden kaçış...
Kürdistan Parlamentosu'nun yeni üyeleri yemin etti
12345678
- Süleyman ÇevikKürtçe zorunlu eğitim bir haktır!
- Ersin TekGeleceğin Önündeki Engel: Geçmiş!
- Roşan LezgînZazakî Kur’an Meali ve İncil çevirisi
- Bayram BozyelSri Lanka; İktidar hırsının trajik sonuçları
- Abdullah Can“Bediüzzaman’ın hançeri” mi, Bediüzzaman’ı hançerlemek mi? (5)
- Mustafa Özçelik‘’Helalleşme’’ söylemini destekleyerek, kapsamlı helalleşmelere kapı ara
- Rahmetullah KarakayaBinelim kuşa gidelim Muş’a (2)
12
Sait Çürükkaya...
Antep'te sokak düğününe bombalı saldırı
Cizre'deki bodrumlarda ne yaşandı?
Nizamettin Ariç - Xakî Bîngol - Çîyayê Şengalê
12345678
- Murat YetkinSon üç gün, son üç soru
- Hayko BağdatKürtler TİP’e neden kırgınlar?
- Arzu YılmazKürt seçmenin seçimi ve dış politika
- Hediye LeventCIA Şefi neden Orta Doğu'da?
- İsmail Beşikci59 Yıl Sonra Şemdinli
- Mehmet Latif YıldızGüçlendirilmiş parlamenter sistem üzerine
- Akif BekiHDP’yi kapatmak neye yarar?
- Fehim TaştekinKürtler için lanet geri mi dönüyor?
- Ahmet TaşgetirenYargı sancısı -bumerangı unutmamak
- Fehmi KoruFırat’ın doğusuna gitmiyoruz, tamam. "Neden"...
- Aydın Doğanİstanbul seçimleri ve ötesi…
- Galip Dalayİran'a Sovyet modeli...
- Hakan AlbayrakMalcolm X
- Elif ÇakırBize ne oldu böyle?
- Orhan Kemal CengizHDP neden arabayı atın önüne koyuyor?
- Yaşar YakışFırat’ın doğusu sorunu askeri harekâtsız da çözümlenebilir mi?
- Mücahit BiliciDonald Trump’ın Zülkarneyn olarak portresi
- Tarık Ziya EkinciKılıçdaroğlu'nun Ahmet Türk'le görüşmesi bir skandaldır
- Akdoğan Özkan'ABD Çin ile Savaşacak'
- Murat SabuncuABD, Türkler ve Kürtler arasında 'çözüm' için devrede mi?
- Ahmet AltanMilliyetçilik ve Aydınlar
- Aslı AydıntaşbaşYalancı bahar mı ikinci bahar mı?
- Amberin Zaman‘Al papazı, ver papazı’ derken elde ne kaldı?
- Etyen MahçupyanErken seçim istemeyip ne yapsaydı?
- Kadri GürselÜç yıl sonra HDP yine anahtar
12345
RÖPORTAJ
Arzu Yılmaz: Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyareti Türkiye’den ABD’ye mesajKürt sorunu üzerine çalışmaları ile tanınan ve Kürdistan Bölgesinde de görev yapan Hamburg Üniversitesi Misafir Öğretim Görevlisi Dr. Arzu Yılmaz Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyaretini Evrensel'e değerlendirdi.
Türkan Elçi: 'Tahir hiçbir rüyamda benimle konuşmadı’Bugün Diyarbakır Barosu Tahir Elçi’nin öldürülmesinin beşinci yılı.
Kürt hukukçuya Yeni Zelanda'dan 'Küresel Etki ÖdülüERBİL (K24) - Kürt hukukçu Rez Gerdi, mültecilerle ilgili yaptığı çalışmalar ve gösterdiği çabalar nedeniyle Yeni Zelanda’da “Küresel Etki Ödülü”nü kazandı.
PSDK lideri: Kürtler ABD’yle doğrudan görüşmeliKürdistan Sosyalist Demokrat Partisi (KSDP) Genel Sekreteri Muhammed Haci Mahmud, Bağdat’la yaşanan bazı sorunlar konusunda kesin sonuçlar alınması için Kürtlerin ABD’yle doğrudan görüşmesi gerektiğini söyledi.
ÖZEL MAKALE
Konya’daki katliama ilişkin gözaltı sayısı 13’e çıktıKonya’da yedi kişinin katledildiği ırkçı saldırıya ilişkin gözaltına alınanların sayısı 13’e yükseldi.
Reuters: Türkiye sınıfta kaldıKoronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında Türkiye'de 2 haftadır hafta sonları akşamları sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. İngiliz haber ajansı Reuters'ın analizine göre bu yasaklar bir işe yaramadı.
Demirtaş hakkında yeni iddianame: 3 yıla kadar hapsi istendiAnkara Cumhuriyet Başsavcılığı, Başsavcı Yüksel Kocaman'ı hedef gösterdiğini iddia ettiği HDP'nin tutuklu eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında yeni bir iddianame hazırladı. İddianamede Demirtaş’ın 3 yıla kadar hapsi istendi.
Mesud Barzani: Kerkük; anılar, düşler ve düşüncelerBarzani, “Saddam Kerkük’ün Kürtlerin hakkı olduğunu kabul ediyor muydu?” şeklindeki soruya, “Şahsen kendisi bana, ‘Kerkük Kürt kentidir’ dedi."
KÜLTÜR SANAT
Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!Nûbihar dergisinin 165. Sayısı Kürt Dili Dosyası olarak çıktı.
Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!Nûbihar dergisinin yeni sayısı okuyucusuyla buluştu.
Nûbihar dergisinin 163. sayısı çıktı3 ayda bir Kürtçe yayınlanan Nûbihar dergisinin 163. sayısı zengin bir içerikle çıktı.
Feyruz, Suudi Arabistan’da konser vermeyi reddettiArap dünyasının yaşayan en büyük şarkıcısı Feyruz, Suudi Arabistan'ın insan haklarına saygı göstermediğine dikkat çekerek konser davetini reddetti.
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89
Tel : 0532 261 34 89
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.