• BIST 10370.71
  • Altın 4326.41
  • Dolar 40.2927
  • Euro 46.7998
  • İstanbul 24 °C
  • Diyarbakır 19 °C
  • Ankara 19 °C
  • İzmir 24 °C
  • Berlin 17 °C

‘Baba biz yabancı mıyız?’

Orhan Miroğlu

Musa (Anter) Ağabey’le beraber vurulduğumuz 1992 yılının 20 eylül günü, benim ve çocuklarımın hayatı birden bire ve hiç beklemediğimiz bir zamanda değişti.

Hiwa
üç, Zerdeşt bir yaşındaydı.

Diyarbakır’ı sedye üstünde ve yaralı hâlde terk ettim. Ben hastanedeyken, babam gidip evin eşyalarını yükledi ve Ankara’ya taşındık.

Yirmi yıldır bu şehirde yaşıyorum.

Hiwa bu yıl üniversiteyi bitiriyor. 30 haziranda mezuniyet töreni var.

İlkokula Ankara’da başladı, Üniversiteyi İstanbul’da bitirdi.

Çocukluk yıllarında adı başına bela olmuştu. Bazen okuldan eve ağlayarak gelirdi.

Sınıftaki arkadaşları Hiwa’nın adına bir anlam veremiyorlardı, veremeyince de onun bir yabancı olduğuna hükmediyor ve ona bazen “Hiwa siz yabancı mısınız” diye de soruyorlardı.

Çocukların sorusunda yadırganacak bir şey yoktu aslında.

Ne yapsınlar, bu çocuklar da, tıpkı anne babalarının inandığı gibi, Türkiye’de Türkler’den başka bir halk Türkçeden başka bir dil olmadığına inanıyorlardı.

Adı Hiwa olan bir çocuk bu durumda kaçınılmaz olarak onun yaşındaki çocukların gözünde bir yabancıya dönüşüyordu.

Hiwa Kürt olduğunu, isminin anlamını filan biliyordu tabii, ama doğrusunu isterseniz, Hiwa da bir ara yabancı olabileceğimize iyice inanmıştı ve arkadaşlarının ona sorduğu soruyu o da gelip evde bana soruyordu:

Baba biz yabancı mıyız?

İşi fazla karıştırmamak adına kısa cevaplar veriyordum Hiwa’ya:

Hayır kızım biz yabancı filan değiliz, bu ülkede yüzyıllardır yaşamakta olan bir halkın mensuplarıyız.

Hiwa o yıllarda adını hiç sevmedi, bu adı bana neden koydunuz diye ağladığı zamanlar oldu.

Ta gençlik yıllarına kadar adıyla hiç barışık değildi.

Şimdi adını çok seviyor. Fakat Kürtçe konuşmayı da bilmiyor.
Ankara’da değil Diyarbakır’da büyüseydi bilecekti muhtemelen, ama ne kadar bilecekti o da belli değil.

Oysa Hiwa’nın annesi Arapça babaannesi de hem Kürtçe hem Arapça biliyordu.

Bu durumda Hiwa dil bakımından annesine göre bir, babaannesine göre iki kez yoksul sayılır.

Diyeceğim annelerin, anadilin hayatta kalması için gösterdiği gayretin galiba sonuna geldik.

Çünkü bu gayretin artık bu küresel çağda ve devletin bilinçli asimilasyon politikaları izlediği bir dönemde kıymeti harbiyesi yok pek.

Devletin taşın altına elini koyması lazım.

Hâli vakti yerinde Kürt ailelerini bir yana bırakalım.

Onların Kürtçe öğrenme merakı daha çok yeni, ama Mersin ve İstanbul varoşlarında, Diyarbakır Bağlar’da büyüyen savaş mağduru çocukların çoğu Kürtçe bilmiyor.

Dolayısıyla hükümetin, Milli Eğitim müfredatına yüz yıllık asimilasyon ve inkârdan sonra seçmeli Kürtçe dersi koyması ileri bir adımdır.

Eğer Kürt sivil toplumu, Kürt aydınları, Kürt siyasi partileri, muhalefet etmezlerse, hükümetin altyapı çalışmalarına destek verirlerse bu iş başarıya ulaşır. Ama tersi olursa hem hükümetin hem halkın şevki, heyecanı biraz daha kırılır, zayıflar ve yazık olur..

Gelin destek verelim bu işe, ama kim her ne talep ediyorsa bu talep için de mücadelesini durdurmasın.

Güney Kürdistan’da, Avrupa’daki Kürt diyasporası içinde durum nedir tartışmalıyız.

Türkiye’nin bu önemli tercihini dünyadaki başka Kürtlerin deneyimiyle karşılaştırmalı bu deneyimlerden yararlanmanın yollarını aramalıyız.

Mahmut Övür, Berlin’de 50 bin Kürt var ama Kürtçe öğrenmek için devlete başvuru yok diye yazdı.

Başka Avrupa ülkelerinde durum nedir çok bilmiyoruz. Ama Berlin örneğinin ortaya koyduğu gibi, Avrupa’daki Kürt diasporası belli ki, Kürtçeye değil, siyasete yatırım yapmış.

Lakin eğer siyasetin yanı sıra dile ve kültüre yatırım yapılsaydı, kırk yıl içinde en azından Avrupa ülkelerinde, Kürtçe eğitim veren Kürt sermayedarlarının kurduğu birkaç üniversite hatta Kürtçe olimpiyatları olmaması için hiçbir sebep kalmazdı..

Türkçe Olimpiyatları’nı stadyumlardan izleyemedim. Ama televizyonda o güzelim çocukları izlerken gözyaşlarımı tutamadım. Çok duygulandım, çünkü Türkçe benim de dilim, konuştuğum, düşündüğüm ve yazdığım bir dil. Ait olduğumu hissettiğim bir dil.

Ama Türkçe Olimpiyatları’nı seyrederken aynı zamanda büyük bir hüzün duydum.

Türkçeyi bu kadar çok sevmeme rağmen, şu mağdur mu mağdur anadilim adına, yani, Kürtçe adına Türkçeyi kıskandım ve hüzün duydum.

Bana kalırsa biz Kürtler, “ya herrü ya merrü” diyecek durumda değiliz.

Kültürel ve dilsel bir kırımın içinden geliyoruz. Cılız da olsa, bu kırımın sonuna yakılan bir mum ışığını, nefeslerimizle üfürüp söndürmeye hakkımız yok.

Bırakınız aynı sınıfa giden Türk ve Kürt çocukları birbirlerini bu yeni adımla beraber, bambaşka zaviyelerden ve yeniden keşfetmeye çalışsın. Aynı sınıfta okuyan bu çocuklar birbirinin dillerine alışsın. Bu kaynaşma ve yeniden keşfetmenin yaratacağı duygusal, saygılı ortamlar toplumu sarsın, etkilesin ve düşündürsün.

Bırakın Kürtçe seçmeli de olsa, Türk ve Kürt çocuklarının arasına tedavüle girsin bir kere!

Binlerce okulda, Kürt-Türk milyonlarca çocuk, birbirlerine her sabah “roj baş heval!” demeyi öğrensin.

“Siz yabancı mısınız” sorusu tarihe karışsın artık..

İnanın ne seçmeli ders bir devrimdir ne anadille eğitim.

Asıl devrim, Kürtçe ve başka dillerde seçmeli ders programlarının milyonlarca eve girecek olması, bunun yaratacağı yeni iklim, yeni zihniyet, yeni ortamdır.

Bu “devrimin” yüzyıl sonra olacağı tuttu, önüne geçmeye çalışmak niye?

Anadille eğitim talebi, illaki seçmeli dersi ret etmekten mi geçiyor?

Seçmeli ders ret edilmeden, anadille eğitim mücadelesi verilemez mi?

Kürt siyasi partileri maalesef, bu konuda redde dayalı ulusal bir mutabakat sağlamış gibi görünüyorlar.

Kimse kimseden geride kalmış görünmek istemiyor anlaşılan.

Kürt siyasi mücadelesinde şiddetin ve silahlı mücadelenin koşulsuz terk edilmesini istedim.

Hükümetin açılım politikalarını ve reform adımlarını destekledim.

Bedeli ağır oldu..

Şimdi de, Kürt siyasi partilerinin, anadille eğitim talebini destekliyor, ama kusura bakmasınlar seçmeli dersi reddetmelerini de çok yanlış buluyorum..

  • Yorumlar 9
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • eminim1218 Haziran 2012 Pazartesi 11:13kürtçe seçmeli ders

      sevgili orhan miroğlu. kürtçe seçmeli ders olmalıdır. hem de buna çok ihtiyaç var. Ama türkler için, bir de şu alemde kendini kürt aydını olarak tanıtıp kendisi ve çocukları kürtçe bilmeyen sözde kürtler için.....

      Yanıtla (0) (4)
    • umut bitmez18 Haziran 2012 Pazartesi 11:37Ana dil meselesi

      Yahu anadilde eğitimi destekliyorsunuz da bunun için ne yaptım diye hiç düşündünüz mü? Hiwa ne ana dilini (arapça) ne baba dilini (kürtçe) biliyor. Gerçekten "Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz" sözü size cuk oturmuş. Bu kızcağız tamam eğitimini türkçe aldı hepimiz gibi ama ana ve baba dilini öğretmek tamamen size ve eşinize kalmış birşey. Buna bir engel de yoktu hani. Kimse size bu dilleri öğretme de demedi.

      Yanıtla (9) (0)
    • batman ayebe18 Haziran 2012 Pazartesi 12:07kürtce

      sayin miroglu sizler bir yazersiniz bir A kedemisyensiniz ve kürtsiniz ve diyorsunuz benim cocogum hiwa kürtce anna dilini bilmiyor cok aci birsey ve ayib

      Yanıtla (0) (0)
    • Kedkar Farqîn18 Haziran 2012 Pazartesi 12:27Kürt 'Aydın'ının' Sefaleti

      PKK O.Mîroğlu'nu tehdit ettiğinde yanlış bir çıkış olduğunu söyledim herkese. Sartre'nin 'aydın'ına bakıyorum kendi 'aydın'ıma bakıyorum arada bir çarpıklığın olduğunu görebiliyorum. Evet bizim Kürt 'aydın'ı maalesef 'aydın' olamadı. Kürtçe'nin seçmeli olması ileri bir adımmış. bakın hele bu bir hakarettir sayın Miroğlu. nerede görülmüş kendi dilini seçmeli olarak görmek . Evet

      Yanıtla (0) (3)
    • imran adsay18 Haziran 2012 Pazartesi 12:29her yazına ihtirazım var

      ah orhan ah sizinle bir türlü anlaşamiyacağız mühtemelen zihniyet farklılığından.mesela siz memleketinizi terk tarihini tam iki katı önce izmire geldim.dikili gibi şirin bir kasabaydı ve yöre halkı ilk kez kürtleri bizim şahsımızda tanıdı 13 yaşımdaydım ve ilk 5 yıl ailem haricinde hiç bir kürt görmedim.orada büyüdüm kasbanın kitapcısı oldum.sonra evlendim 3 cocuğum oldu.botan, merwan,bawer isminde 3 de beş yaşından sonra türkce örendiler.siz kürt aydın

      Yanıtla (1) (3)
    • rodi18 Haziran 2012 Pazartesi 15:10Aglayan adam

      türkce olimpiyatlarini izlerken aglamaniz ve bir o kadar da duygu seli yasamaniz artik beni sasirtmaninda ötesine götürdü.sanirim bu sasirma benimle alakali size yüklemis oldugum anlamla alakali.artik ne diyecegimi bilmiyorum.cocugunuz yani basindaken ve kürtce bilmiyorken taaaaa diasporadaki kürtleri elestirebiliyorsunuz,cok ilginc bir ismimle ortaya cikan ve yaptiklari ile ne yapmaya calistiklari belli olan ,tüm dünyayi türklestirmeye calisan aglayan adam hareketini övüyorsunuz.He

      Yanıtla (0) (0)
    • rodi18 Haziran 2012 Pazartesi 15:14aglayan adam

      Ve sunu da belirtmeden gecemicem,eger ape Musa yasasaydi sana ne derdi biliyormusun.Bence orhan bana birde agabey deme derdi.Neden böyle diyecegini bence siz herkesten daha iyi bilirsiniz.Hic sürgünde yasamis Mir Bedirxan ailesinin yasamini merak edip okudunuzmu.Dil konusunda kültür konusunda neler yapmislar.Sen Hiwa ya kürtce ögretememisken tüm kürdistana ahkam kesiyorsun .Helal olsun yeniden

      Yanıtla (1) (2)
    • azad akanoğlu18 Haziran 2012 Pazartesi 21:17kendinizde arayın

      Sayın Miroğlu, çocuklarınızın Kürtçe 'yi bilmeme durumlarına çok üzüldüm.Çocukların dil eğitimi konusunda en büyük sorumluluğun ebeveynlere ait olduğu kanısındayım.

      Yanıtla (0) (0)
    • anitos18 Haziran 2012 Pazartesi 22:24sana yazıklar olsun bile diyemiyorum

      Aslında sizi bu kadar değiştiren daha doğrusu gerileten şeylerin ne olduğunu çok yakın bilen birisiyim. Bazen içinde bulunduğun bu acizliği görmek ve sana acımaktan vazgeçmek için bu sitede yayınlanan yazılarını okuyorum. Kızına kürtçe öğretememiş bir babaya Ape Musa sağ olsaydı ne derdi onu Allah bilir ama benim sana söyleyebileceğim tek şey o çocuklar senin gibi bir babaya sahip oldukları için çok sansızlarmış. Allah onlara kolaylık versin bize de sabır

      Yanıtla (1) (0)
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89