• BIST 10162.71
  • Altın 2412.296
  • Dolar 32.3677
  • Euro 34.7308
  • İstanbul 15 °C
  • Diyarbakır 20 °C
  • Ankara 16 °C
  • İzmir 21 °C
  • Berlin 22 °C

Aygün'ün kaçırılmasında garip sorular

Mahmut Övür

CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün PKK tarafından kaçırılması olayı ilk bakışta içeride ve dışarıda propagandaya yönelik gibi geliyor.

Ama üstünü biraz kazıyınca farklı şeyler de görmek mümkün. Bir kere kaçırma, çok kaba bir aklın ürünü... Çünkü Hüseyin Akgün, hiçbir güvenlik önlemi alma ihtiyacı hissetmeden, halkın içinde rahat dolaşan, halka dokunan, Alevi ve sol kimliğiyle bilinen bir siyasetçi.

PKK'nın kalkıp kendi beslendiği tabana yakın, stratejik duruşuyla da ortak bir siyasetçiyi kaçırması akla yatkın değil. Bir anlamda kendisinin sahiplendiği "Alevi ve sol" ayağına saldırmış oluyor Bu işte bir gariplik yok mu?

Aynı şekilde Suriye'deki pozisyonu ve AK Parti'yi "yıkma" stratejisinde de CHP ile ister istemez bir ortaklık söz konusu... Bu durumda CHP'ye saldırmasında da bir gariplik var.
Bunlar PKK'nın şiddeti yücelttiğini gösterdiği gibi zaman zaman PKK ve çevresindeki siyasi aktörlerin "siyasetin önünü devlet tıkıyor" sözlerini de havada bırakıyor. Bırakıyor ama yine de son eylemi açıklamaya yetmiyor.

Gördüğüm kadarıyla o kaba hesabın içinde CHP'nin Şemdinli sonrası havada kalan Meclis'i toplama önerisini, silah gücüyle hayata geçirmek istemesi daha ağır basıyor. Açıkça, "CHP yaptıramadı ben yaptırdım" demek istiyor. Tam da bu nedenle CHP'nin bu tezi terk etmesi gerekiyor.

Tabii PKK'nın Aygün'le ilgili özel hesabını da unutmamak gerekiyor. PKK'ya rağmen seçimi kazanan Aygün bakın o dönem yaşananları nasıl anlatıyor:

"Biz Dersim'de resmen PKK terörü altında bir seçim kampanyası yürüttük, BDP terörü altında. Burası bizimdir, hiç kimse giremez, adaylar ajandır deyip yoğun bir şekilde propaganda yaptılar. PKK'lılar köylere indi, halkı tehdit ettiler, bu sandıklardan BDP'nin bağımsız adayına oy çıkacak diye. Diyarbakır'da da AK Partilileri tehdit ettiler."

Aygün'ün kaçırılmasının arkasında daha "farklı" bir akıl olup olmadığını göreceğiz ama şu gerçek ortada duruyor: Siyaset, artık Kürt meselesine iktidarı ve muhalefetiyle ortak çözüm bulmalı. Ve siyasetçiyi dağa kaçıran PKK'ya rağmen "Düzovada siyaset"in önünü açmalı.

  • Yorumlar 1
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Yazarın Diğer Yazıları
    ÖNE ÇIKANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0532 261 34 89