Aşk, aldatma, cinayet ve öteler...

I-

Son bir haftayı birlikte düşünelim.

Bir tarafta ekranlara düşen iki dizinin gayri ahlaki sahneleri üzerinden yürüyen düzeysiz tartışma; bir tarafta tam da dizinin eş düşümü şeklinde bir genç kızın ölümü.

Nazlı Sinem; "Eğlenceli gece"ye noktayı -erkeğin iddiasına göre pek de arkadaş değillermiş- erkek arkadaşının lüks evinde koyarken; ertesi gün apartman boşluğundaki cesedi üzerinden bütün Türkiye için yeni Münevver haberine dönüştü.

Genç kızın babası, Münevver Karabulut'un avukatını tuttu. Bakar mısınız genç kız ölümleri üzerinden hukuki bir ihtisaslaşmaya doğru gidiyoruz.

Bir tarafta çocuk gelinler meselesi var, bir tarafta diziler üzerinden pompalanan 18 yaşından sonra başlayan sınırsız cinsel özgürlük hayali .

Evlilik yaşı yükseliyor, cinsellik yaşı düşüyor.

Derken bir fuhuş baskını gündeme bomba gibi düşüyor.

Haberin değeri eylemin geçtiği "mekân" üzerinden ölçülüyor. Kadınların onca saygın bilinen adamlar tarafından pazarlanması, bandrolü alınmamış ürün olarak algılanıyor sadece.

Baskın tarihi yatta değil de, başka bir yerde gerçekleşmiş olsa hiç haber değeri taşımayacak neredeyse.

Olmazlar oluyor.

Ömrünü sol örgütlerle mücadele ederek geçirmiş bir Emniyet Müdürü sol örgütle ilişkisi üzerinden tutuklanıyor.

Örgütün önde gelen isimlerinden birinin evinde, sevgilisi ile halvet olduğu haberini "haberciler" nereye koyacağını bilemez iken; kendisini "fikir sevgilisi" olarak tanımlayan kadın anında ekrana çıkıyor.

Reklam arasına belki de size bir sürprizimiz olacak diye gidiyor Can Dündar.

Süpriz Kezban Hanım imiş.Hanefi Avcı'ya olan aşkından eşini boşamış.Hanefi Avcı'nın da boşanıp kendisi ile evlenmesini bekliyor.

Zeki bir kadın intibaı bırakmıyor seyredende.

Aşık bir kadın intabı? Hayır!

Daha ziyade bulaşıkları yıkarken "kız Kezban koş seni ekrandan çağırıyorlar" ünlemesini yerde bırakmayan bir acelecilik var aşkını ilan edişte.

"Skandal sahibi güzel kadın kontenjanı" na talip belki.

"Fikri sevgili" ben ona kurban olurum diye naif cümleler kurarken; Bayan Avcı yılların getirdiği soğukkanlılıkla konuşuyor.

Kocasının tutuklanmasını, "Görevde kabul ediyorum" diye karşılıyor.

Aldatılan kadın, kocasının sevgilisi için "elinin kiri" diyor.

Oysa terörden daha çok konuşmamız gereken mesele fuhuş meselesi. Fuhuş meselesi; eylemin erkekler için de elinin kiri değil zihninin, kalbinin ve bedeninin kiri olarak tanımlanarak konuşulabilecek bir mesele.

Ve gündem fuhuş, cinayet üzerinden fokurdarken CHP, AK Parti'ye yeni bir türban tuzağı kurmakla meşgul.

Tuzak iddiasının sahibi Osman Can.

Hükümet bu defa ayranı üfleyerek değil, klima eşliğinde içmeli.

II-

Bu hafta bütün bunları yaşadık.

Hayatınızda güzel bir şey oldu mu? Size ahreti hatırlatan bir dost.Yardıma çağıran bir kalp oldu mu?

Bana oldu. Tatil için gittiği otelin havuzunda ölü bulunan Arzu Çubukçu'nun ardından dunyabizim.com'da yazan Saliha'nın satırları gündemin kirini silen bir rüzgar oldu.Saliha'nın, kara toprağın bağrına emanet ettiği arkadaşından haber bekleyen satırları ötelerin sesini bıraktı içime. "Oradaki" ahvalinden işaret bekleyen satırları."Yoldayken ondan haberdar olmayı dilemiştim. Durumundan. İçimizden safiyeti âlî olana, ahvalinin âlem-i menamda bildirilmesi için niyaz ettim. Öyle olduğunu sandığım kişinin adını da andım. Arkadaşım, taziyede giydiği kıyafetlerle, Arzu'nun düğününe gittiğini görmüş. Elhamdülillah. Bir bilene, yorumlaması için rüyayı anlattık. Arkadaşınız yırtmış, dedi. Elhamdülillah."