• BIST 10039.64
  • Altın 2439.282
  • Dolar 32.4246
  • Euro 34.6533
  • İstanbul 16 °C
  • Diyarbakır 32 °C
  • Ankara 21 °C
  • İzmir 25 °C
  • Berlin 23 °C

Altan-Miroğlu tartışması...

Oral Çalışlar

Maddi nedenleri ortadan kaldırmak kolay değil. Ancak psikolojik gerilimi azaltmak için çaba sarf edebiliriz.

Orhan Miroğlu’nun Taraf gazetesinden ayrılma sürecinde ve bu sürecin medya/sosyal medya ortamlarındaki yankılarında, nefretin ve kutuplaşmanın ulaşabileceği boyutlara bir kez daha tanık olduk. Üstelik beş yıl aynı gazetede birçok tehlikeye birlikte göğüs geren insanların birbirlerine hitap tarzı bile bu duruma gelmişse durup düşünmemiz gerekir. Bunu ilk kez yaşadığımızı söyleyemeyiz.

Son dönemde medyada ve siyasette nefretin dili hepimizi esir alıyor.

En küçük fikir ayrılıklarında bile dil hemen sertleşebiliyor, tartışma tartışma olmaktan çıkıp suçlamaya dönüşüyor.

Kendimizden farklı düşünenlere ve yollarımızın ayrıldığı kişilere karşı kullanmak üzere ‘ahlaksız’, ‘dönek’, ‘sahtekâr’, ‘yalancı’, ‘vatan haini’, ‘Baasçı’, ‘sapkın’, ‘kişiliksiz’, ‘işbirlikçi’, ‘şiddet yanlısı’, ‘bölücü’, ‘yalaka’, ‘kariyerist’, ‘psikolojik zaaflı’, ‘dinci’, ‘din düşmanı’ gibi sıfatları her zaman hazırda bulunduruyoruz. Tabii, kendi öfkesini haklı çıkarmak isteyen taraf, gerektiğinde karşı tarafın söylediklerini çarpıtıyor, ekliyor, çıkarıyor. Polemiklerden doğan kaos ortamlarında insanlar ve ‘güçler’ hızla kutuplaşıyor. Birçok örnekte, her iki ‘güç’ de ‘öteki güç’ü ‘alçak’ olarak tanımlıyor ve onun argümanlarını duymak bile istemiyor. 

Sınıflar altüst oldu

Bu kavga halinin ciddi maddi ve manevi nedenleri var. Maddi nedenleri iki başlıkta toplamak mümkün: Birincisi, Türkiye’nin dönüşümü, sosyal sınıflar arasında farklılaşmaların ortaya çıkması. Anadolu’da yeni gelişen burjuvazinin sermayeye ortak olması, eski üst sınıflarla rekabete girişmesi...

Tırmanışta olan ‘sosyal altüst oluş’un bir diğer boyutunu ise kimlik talepleri oluşturuyor. Kürtler başta olmak üzere, değişik kimliklerin (Alevi, Nusayri, Çerkes, Arap vb.) hak taleplerinin gerginliğe ve çatışmaya dönüşmesi temel dertlerimizden birisi.

Eski ve geleneksel burjuva sınıflar, değişimdeki baskın rolü nedeniyle AK Parti’ye büyük bir hınç besliyorlar. Bu hınç, değişik katmanlara yayılıyor. Kürt sorununun yarattığı gerilimle bu katmanların öfkeleri ve tepkileri birbirine karışıyor. Siyasi muhalefet, ‘AK Parti’ye muhalefet’ olmaktan çıkıp ‘bir toplumsal kesime yönelik düşmanlığa’ dönüşebiliyor.

Tabii aynı durum AK Parti hükümetinin ruh haline de yansıyor. Özellikle Kürt sorunu ve dış politikada son dönemdeki olumsuz gelişmeler, bu partinin yönetimini ve kitlesini de gerginliğe itiyor.

Dil sertleşiyor, gerçeklikten kopuyor, ahlaki sınırlarını aşıyor. Zaten gergin olan psikolojik ortamı kilitleyen ve özeleştiriyi unutan bir çatışma dili tarafından kuşatılıyoruz. 

Özeleştiri

Maddi nedenleri ortadan kaldırmak kolay değil. Ancak psikolojik gerilimi azaltmak için çaba sarf edebiliriz.

Başkasına kızmadan önce kendi dilimizi gözden geçirebilir, “Dostlarımızı kırmak bizim için normalleşiyorsa daha uzaklarımızdakilere acaba nasıl davranıyoruz?” diye sorabiliriz. ‘Dün dost olduğumuz fakat bugün farklı yerlerde durduğumuz’ insanlara daha dikkatli, daha özenli davranabiliriz. Nefret duygusuyla dozu yüksek yazılar yazılabilir, etrafa müritler toplanabilir. Ancak bütün bunların yol açabileceği yıkıcı sonuçlara hazır olmak kaydıyla...

Şiddetin, tepkinin ve gerginliğin dili düşünce dünyamızı esir almışsa, ‘düşünce üreten’ insanlar, ‘kanaat önderleri’ bile bu durumdaysa, ortalama toplumdan nasıl bir yaklaşım beklenebilir ki... Zaten gerginliğin her türlü maddi-manevi temeli var. İpler böylece kopup gidiyor.

Önce kendimizden başlayarak bir durup düşünsek diyorum...

  • Yorumlar 1
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Yazarın Diğer Yazıları
    ÖNE ÇIKANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0532 261 34 89