• BIST 9184.21
  • Altın 4353.472
  • Dolar 39.4352
  • Euro 45.5474
  • İstanbul 24 °C
  • Diyarbakır 40 °C
  • Ankara 31 °C
  • İzmir 36 °C
  • Berlin 25 °C

Alaturkalık

Ahmet Altan-

Ahmet Altan'ın, Taraf'ta bugün yayınlanan 'Alaturkalık' başlıklı yazısı...

Başbakan Erdoğan’ın, acemi garson çırağı gibi tablasındaki polemik sözcüklerini avuçlayıp âdapsız, usulsüz masaya fırlatması beni bazen öfkelendiriyor, bazen de onun bağırış çağırışlarına bakınca hiddetle olduğu yerde tepinen küçük bir oğlan çocuğunu izliyor duygusuna kapılıp gülümsüyorum.

Dün gene bizim gazeteyle ilgili izandan pek nasibini alamamış bazı laflar söylemiş.

Bizim bir gün önceki manşete ertesi gün tepki göstermesi gazeteleri pek de iyi izleyemediğini gösteriyor, basın danışmanları daha iyi çalışırlarsa adamcağız da sövmek istediğinde öyle eski zamandaki kara trenler gibi istasyona rötarlı girmez.

Bir de, Stratfor’un gizli raporlarını yayımladığımız için bizim gazete hakkında söylediği “müzik kutusu” lafı var.

Zavallı Başbakan’ın aklı iyice karışmış.

O Stratfor’un Türkiye’deki “ortağı” Başbakan’ın yakın akrabalarının yönetimindeki gazete, o Stratfor’un en önemli haber kaynağı Başbakan’ın başdanışmanı.

Başbakan dört bir koldan sarılmış, Stratfor burnunun dibine girmiş.

Ve Stratfor “müzik kutusuna” parayı atınca o müzik başka yerde değil Başbakan’ın odasında çalıyor.

Arada bir, mesela Türkiye’de gazete almak istediğini söyleyen Murdoch’la konuşurken, kulağına bir müzik sesi gelir de oturduğu yerde hafif hafif kıpırdanmaya koyulursa, anlasın ki yanındaki müzik kutularından birine yeni bir “jeton” atılmış, o jetonun başlattığı müzikle kıpırdanıyor.

Kendi polisine sahip olamayan, yönettiği ülkenin ordusunun Uludere’de yaptıklarını açıklayamayan, başdanışmanlarının ilişkilerinden haberi bulunmayan, “yakını” gazetelerin “gayrı resmî istihbarat örgütleriyle” gizli ortaklıklarını başka gazetelerden öğrenen biçare bir başbakandan söz ediyoruz neticede.

Onun etrafında kutu da çok, jeton da.

Bence böyle polemiklerden uzak dursun, onun altından kalkabileceği işler değil bunlar, “sen ona buna laf yetiştireceğine önce etrafına sahip ol” derler adama.

Her neyse, kızıp biraz söylendim ama bu işi öyle fazla uzatmayacağım.

Umarım hakkında söylenenler tümüyle temelsizdir ve kısa zamanda sağlığına kavuşur.

Ama bir devletin başbakanının sağlığı ciddi bir meseledir.

Herhangi bir insanın sağlık durumu onun “özel” hayatıdır, öyle paldır küldür o konuya giremezsiniz ama bir başbakanın sağlığı “özel bir konu” değildir.

Dün dünyadaki birçok gazete Erdoğan’ın sağlığıyla ilgili haberleri ve Stratfor’un iddialarını sayfalarına almıştı.

Stratfor’un yazdıklarından çok daha ayrıntılı ve kapsamlı raporların yeryüzünün bütün devletlerinin dosyasında yer aldığını tahmin etmek de güç değil.

Devlet yöneticilerinin sağlığı bütün toplumu ilgilendirir.

Bizim “muz cumhuriyeti” diye küçümsemeye heveslendiğimiz Latin Amerika’da devlet yöneticileri hastalıklarını derhal açıkladılar halklarına.

Amerika’da başkanın check-up sonuçları, tansiyonunun ne olduğuna kadar kamuoyuna açıklanır.

Bu işler bizde olduğu gibi “alaturka bir laubalilikle” ele alınmaz.

Eğer ortada ne hastalıkla, ne hastalığın gelişimiyle ilgili ciddi ve resmî açıklamalar olmazsa, çeşitli söylentiler kaçınılmaz bir biçimde ortalara dökülür.

Ne yazık ki bu laubalilik bizim bütün yönetim biçimimize yayılmış vaziyette.

Devlet köy kahvesine döndü.

Olup bitenleri hep birlikte izliyoruz işte, yaşanan pejmürdelikleri bir daha tadat edip canınızı sıkmayacağım.

Ama beni çok üzüp, çok öfkelendiren, insan haysiyetine de, devlet yönetimine de, vicdana da aykırı bir gelişmeyi, nasıl bir ülkede, nasıl bir yönetimle, ne tür yasalarla yaşadığımızı daha iyi kavrayabilmemiz için anlatmak istiyorum.

Biliyorsunuz, “taş attığı” için Pozantı hapishanesine konulan bir çocuk, hapishane müdürünün kendisine kızıp “Özgür’ün koğuşuna” koyduğunu ve Özgür’ün de onun ırzına geçtiğini anlattı.

Adalet Bakanlığı da derhal soruşturma açtı.

Sonra kendisinin de “taş atan” sanıklardan biri olduğu anlaşılan Özgür, “tecavüz” suçundan tutuklandı.

Daha sonra ne oldu peki?

Pozantı mağduru çocuğu da “korsan gösteriye” katılmaktan tutukladılar.

İçimden geçen daha ağır sözleri sarf etmemek için sadece “el insaf” demekle yetineceğim.

O mağdur çocuğun “taş atmak” ya da “korsan gösteriye” katılmak gibi sizin yasalarınızda “ağır suç” sayılan bir suçu olabilir, hakkında tutukluluk kararı da bulunabilir ama biraz ciddiyeti olan bir ülkede bu çocuğu hapishaneye mi koyarsınız yoksa yaşadığı travmayı tedavi edebilmek için bir hastaneye mi?

Çocuğu hapishaneye atan bu devlet, hapishanede koruyamayan bu devlet, bu gelişmelere hiç aldırmadan onu yeniden hapse koyan da bu devlet.

Buna devlet mi diyorsunuz gerçekten?

O çocuğu “Özgür’ün odasına gönderdiği” söylenen müdürle ilgili ise ne bir ses var, ne bir nefes.

Şu âna kadar Adalet Bakanlığı’ndan da hiçbir resmî açıklama yapılmadı bu olaylarla ilgili.

Burası, vahşi, vicdansız, insafsız bir köy kahvesi işte.

Bir çocuğu bile koruyamayanların, o çocuğun acısını kendi vicdanında duymayanların iktidar için tepiştikleri bu kahveyi ha o yönetmiş ha öbürü yönetmiş, ne fark eder?

Hepsi aynı sefil “müzikle” oynadıktan sonra?

  • Yorumlar 16
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • memet alız08 Mart 2012 Perşembe 09:40yorum

      tek kelimeyle muhteşemsin

      Yanıtla (0) (0)
    • orhan okşak08 Mart 2012 Perşembe 09:56gerekli bilgi

      evet altan bey evvela yazınızın doğru olduğunu söylemek doğru bir yol. türkiye bu gün çok kozmopolitik bir yapıya sahip olduğunu gerçeklerden haberi olan her kes biliyor. yani yapılması gerekenliri ve gerekmeyenleri her kes biliyor ancak bu ehli insafa kalmış. dilerim allahtan perde arkasındaki bütün meseleler kanıtlı belgeleriyle deşifre olsun

      Yanıtla (0) (0)
    • nalindar08 Mart 2012 Perşembe 10:07muhakeme.

      evet bende soruyorum her cenaha?? örgüt, parti, cemaat, klik, herneyse davam var diyen her grup kendinizi ve etrafınızı tetkik edin bakalım Ahmet Altan gibi bir erkek aranızda, aramızda varmı???. işte sürüm sürüm sürünmemizin en büyük nedenlerinden bir tanesi aramızda ahmet altan gibi objektifliğe sahip olanların bulunmamasıdır, hemen hemen herkes herşeyi kendine saltanat ediniyor.vesselam.

      Yanıtla (0) (0)
    • nuri aslantürk08 Mart 2012 Perşembe 12:41vicdan muhasebesi

      vicdanlı olan her insan kendisine yapılmasını istemediği şeyi başkasına asla yapmaz ama ne yazıkki türkiyede mesele kürt meselesine geldiği zaman insanlar bir anda vicdan muhasebesini bir tarafa bırakır ne yazıkki konuyla alakası olmasada yinede ben bunu dile getirmek istedim acaba uludere katliamı uluderenin yerine tekirdağın saray ilçesinden olsaydı türkiyede yaşayan insanların buna vereceği tepkiyi merak ediyorum.

      Yanıtla (0) (0)
    • arkadas08 Mart 2012 Perşembe 17:01teprik

      almet altanı gerçekten tebrik ediyorum . bu ülkede buna benzer hangi yazar böyle gerçekleri dile getirebiliyor. başarılar diliyorum

      Yanıtla (0) (0)
    • emre yigitoz08 Mart 2012 Perşembe 17:47dun dundur

      ah Ahmet Altan ah anlamadigim sen ayni basbakani dunya dileri yapanlardandin, ayni basbakani kahraman yigit ilan edenlerin basindaydin. hatta demokrat oldugunu savunurdun ne oldu simdi? senin yaptigin gibi iste bu ulkenin aydinlari yigitleri zor is be Ahmet Altan...

      Yanıtla (0) (0)
    • EBRAR08 Mart 2012 Perşembe 23:38Sizi Siyasette görmek istiyoruz..

      Ahmet Bey hemen hemen her gün yazılarınızı takip ediyorum.Türkiyenin demokrasi kültürü ile az da olsa buluşmasında hiç şüphesiz katkılarınız büyüktür.Türkiyenin bana göre en büyük eksikliği muhalefetin olmaması ve ufukta yeni umutların da görünmemesi.Sizin siyaset arenasında bulunmanız kesinlikle bir denge ve alternatif bir oluşum sağlayacağı hiç şüphesizdir.Bence kuracağınız güzel bir ekiple bu boşluğu doldurabilirsiniz. kesinlikle ama kesinlikle dü

      Yanıtla (0) (0)
    • ahmet ihsan09 Mart 2012 Cuma 10:46aferin ahmet altan

      hadi bakalım ahmet bey yüklenin başbakana, pozantı'da çocukları koruyamamış, kendisi gelmeden önce sıfır suç işlenen, güllük gülistanlık adeta yeryüzündeki cennet olan ülkemizden seni kovalım hep beraber de ülkeyi daha iyi yönetecekler gelsin tekrar. bak rahşan hn hala hayatta getirelim kocası gibi bizi kurtarsın, hem tekrar af çıkarır içeridekilere fenamı olur?

      Yanıtla (0) (0)
    • EKREM YILDIRIM09 Mart 2012 Cuma 13:46HELAL OLSUN AHMET ABİ

      BEN YILLARDIR AHMET ALTANIN YAZDIKLARINI OKUYORUM NE YAPSIN SAYIN BAŞBAKANDA GÜVENMİŞ YANINDAKİLERE.. AHMET ABİDE BİR ELEŞTİRİR BİR ÖVER

      Yanıtla (0) (0)
    • hasan09 Mart 2012 Cuma 17:05gezmiş

      yav ne var bu yazıda! bir başbakanın hiç bir şeye tahammül edememek gibi bir lüksü var mı? kimsenin eleştirmesini istemiyorsan başbakanlık yapmazsın, bu kadar basit!

      Yanıtla (0) (0)
    • Yusuf orhan09 Mart 2012 Cuma 19:09ALTANLAR BU ÜLKEYİ SEVMİYORLAR

      Tamam anladık RTE yi bizde çok sevmiyoruz behey adam insan devletini bir köy kahvesine benzeterek bu denli küçümsüyorsa senin kimin güdümünde olduğun ortaya çıkar. Bugün israil ortadoğuda Türkiye'de dahil tüm hükümet ve devletleri her an bombalanmaya namzet köy kahveleri gibi görüyo yani ağzınız aynı fikriniz zikriniz aynı zaten ALTANLAR bu ülke için demokrasi değil kavga nedeni ergenekonun safrasını ortaya döktünüz diye iyice ukala.....

      Yanıtla (0) (0)
    • hasan çetin09 Mart 2012 Cuma 22:56zavallı

      başbakanın bu ülkedeki hakimiyetini muktedirliğini herkez bilio başbakanı aciz biriymiş gibi gösteriyo ama eminim kendi isteğiyle yazmamıştır bu yazıyı amerikalı dostlarının ricasıdır .

      Yanıtla (0) (0)
    • silo dogan10 Mart 2012 Cumartesi 15:14tebrikler

      fevkalede cok guzel ve dogrudur.ahemet altan diline saglik cesaretinden dolayi tebrik ediyom.

      Yanıtla (0) (0)
    • YALÇIN TUGAY10 Mart 2012 Cumartesi 21:58GÜNAYDIN

      10 yıldır bu ülkede komünistler AKP nin bir emperyalizm projesi olduğunu söylerken Ahmet Altan gibi liberaller AKP yi demokrat ilan edip yere göğe sığdıramadılar.Ankara'da tekel işçileri coplanırken sesiniz çıkmadı. Bu ülkenin öğrenciler coplanıp gözaltına alınırken sustunuz.AKP nin orta doğuda ABD tetikçiliğine alkış tuttunuz.12 eylül referandumunda Komünistler hayır derken siz yetmez ama evet çığlıkları attınız. İler demokrasinin hayrını görün şimd

      Yanıtla (0) (0)
    • SERKAN12 Mart 2012 Pazartesi 23:36ALİ KEMALİSTLER

      Kırk Yılda bir doğru bir şey görmüş ve yazmışsın Ahmet ALTAN , ama bu işin içinde bir bit yeniği var...Sanki Tayyip ERDOĞAN , Fethullah GÜLEN çatışması sonucu sahibinin ağzından Tayyip ERDOĞAN'a sataşıyorsun gibi bir izlenim oluşuyor. Söylediklerinde yerden göğe kadar haklısın ama TARAF gazetesi Genel Yayın Yönetmeni olarak bunları söylemen bizleri şaşırttı...

      Yanıtla (0) (0)
    • SERVET AKOT30 Nisan 2012 Pazartesi 23:49TÜRKİYENİN GURURU AHMET ALTAN

      İYİKİ VARSIN AHMET ALTAN İYİKİ BENİM ZAMANIMIN YAZARISINDA SENDEN ÇOK ŞEYLERİ ÖĞRENİYORUZ .YAZDIKLARININ VE SAVUNDUĞUN BÜTÜN GÖRÜŞLERİNE CANI GÖNÜLDEN KATILIYORUM.AHMET ALTAN HİÇ BİR HUKUKSUZLUĞUN ÖNÜNDE SESSİZ KALMAYIP TEPKİSİNİ HER ZAMAN DİLE GETİRMİŞTİR.BUNU İDRAK EDEMEYENLERE O NE YAPSIN.

      Yanıtla (0) (0)
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89