• BIST 10082.77
  • Altın 2438.449
  • Dolar 32.401
  • Euro 34.754
  • İstanbul 14 °C
  • Diyarbakır 18 °C
  • Ankara 17 °C
  • İzmir 17 °C
  • Berlin 15 °C

Affedilecek darbeci aranıyor

Hilal Kaplan

Başbakan Erdoğan, daha Balyoz davası hükümlüsü Ergin Saygun'u ziyaret etmeden, 'Başbakan'dan Ergenekon açılımı' ve 'PKK'yla barış, Ergenekon'la barışı da getiri mi?' yazılarımızda olanları ve sebeplerini irdelemeye çalışmıştık. Ancak bir hasta ziyareti üzerine darbe davalarının düştüğünü sanıp, Erdoğan'a temyiz makamı muamelesi yapan arkadaşları bir heyecan sardı tabii. Daha ilginci, yıllardır darbe davalarının önemini vurgulayan ve savunuculuğunu yapan kâlemlerin de darbecileri affedip barışmaktan söz etmesiydi şüphesiz.

PKK'yla barış olmasının diyeti, 'terörle mücadele emektârları'ndan çok PKK'yı doğuran darbe zihniyeti uygulamalarını affetmekse, buna razı olunması gerektiği yazıldı. Ki, ben de bu seçeneğe kendimi uzak görmüyorum. Ancak aklıma takılan bir soru var: Biz darbecilerimizle barışmak fikrine ısınmaya başladık ama darbecilerimiz bizimle barışmak istiyor mu?

Kamuoyunda bir 'af'tan söz ediliyor ama affın gerçekleşmesi için, öncelikle af dilenen suçun kabülü gerekir. Oysa ki darbe hükümlüleri veya sanıklarından BİR tanesi bile yaptıklarının yanlış olduğunu itiraf etti mi? Birisi bile birazcık olsun nedâmet getirdi mi? E, o zaman biz kimi, ne için affedeceğiz?

Bakın eski Genelkurmay Başkanı ve internet andıcı davası sanığı İlker Başbuğ, Başbakan'ın Saygun'u ziyareti üzerine, kendisini Silivri'de ziyaret eden CHP'li heyete ne demiş:

'Dışarıda olup bitenleri izliyorum. Önceki düşüncem ne ise şimdiki de o. Gökyüzünden bir vahiy mi indi ki TSK şöyle oldu, böyle oldu. Bizim duruşumuzda ve düşüncelerimizde herhangi bir değişiklik yok Ama dışarıda böyle değil, 180 derece dönüşler olabiliyor. Her an için her türlü politika değişiyor. Merakla izliyoruz.'

Başbakan'ın darbecilikten hüküm giymiş emekli bir komutanı ziyareti, harekât gerçekleşmiş olsaydı balyozun kafasına ineceğini bilen yazarlar tarafından bile olumlu ve insanî olarak karşılandı. Fakat anlaşılan, aynı müspet tepkiyi bazı asker aileleri, hasta sahibi Saygun ailesinden esirgemiş. Oğul Tolga Saygun da, bu insafsız mahalle baskısından bunalmış olacak ki kamuoyuna şu açıklamayı yapma gereği duymuş:

'Babam buraya yattığında yaşama şansının az olduğunu biliyordu. Bu noktadan sonra kendisi için yapılan her ziyaret babamı gülümsetiyor. Başbakan'ın ziyareti de elbette babama moral vermiştir. Sonuçta kendileri birlikte mesai harcadılar. Bunun insani boyutunun ön planda tutulması gerektiğini düşünüyorum. Bizim aldığımız devlet terbiyesi gereği gelen misafire hoşgeldin demeyi gerektirir. Bence burada değerlendirilmesi gereken gelenler değil gelmeyenlerdir, kimlerin gelemediğidir. 'Babanızın yaşama şansı çok az' denen bir aileye babalarını ziyarete gelenlere hoşgeldin diyen bir aileye bu kadar tepki verilmesi insafsızlıktır. Biz her fırsatta söylüyoruz, diğer 350 komutanımız, abimiz, amcamız, kardeşimiz için tüm mücadelemiz iki yıldır sürdüğü gibi aralıksız bir şekilde sürecektir.'

Darbeciliğe bulaşmış olanları bir af yasası çerçevesinde bırakmayı konuşmadan, önce affedilmesi gereken bir iş yaptıklarını kabul etmelerini beklesek derim.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89