• BIST 10225.48
  • Altın 4304.654
  • Dolar 40.2135
  • Euro 46.6312
  • İstanbul 30 °C
  • Diyarbakır 35 °C
  • Ankara 31 °C
  • İzmir 38 °C
  • Berlin 20 °C

Abdullah Öcalan’ın Kürt Milliyetçiliğiyle İmtihanı

Ruşen Çakır

İki ay sonra yeni İmralı süreci /2

Öcalan bir şekilde PKK kurmaylarını yol haritası konusunda ikna etse bile ‘yükselen Kürt milliyetçiliği’ sorununu aşmak zorunda.

PKK’nın Kandil’deki en önemli ismi Murat Karayılan dün Fırat Haber Ajansı’na (ANF), her satırının ve hatta satır aralarının dikkatli okunması gereken uzun bir söyleşi vererek sürece bakışlarını “temkinli iyimserlik” olarak tanımladı. ANF söyleşinin başlığına onun “Karar almamız kolay değil” cümlesini çıkarmış ki doğru bir seçim gibi gözüküyor. Karayılan özetle, Abdullah Öcalan’ın kendilerine de yolladığı mektuptaki perspektiflere büyük ölçüde katıldıklarını ama bazı yerlerini tam olarak kavrayamadıklarını, bu sorunun aşılması için liderleriyle doğrudan temas kurmaları gerektiğini vurguluyor.

Geçmişte MİT’in İmralı ile Kandil arasında mesaj taşımış olduğunu, sızan Oslo görüşmeleri sayesinde öğrenmiştik. Yeni İmralı sürecinde de benzer mekanizmalar işletilmiş olabilir ama daha önemlisi bu kez İmralı ile Kandil arasında mesaj taşıyıcılığını BDP ve DTK eşbaşkanları ve bazı milletvekilleri yaptı. (Devletin bilgi, onay ve galiba teşvikiyle gerçekleşen Irak Kürdistanı’ndaki bu buluşmanın tarihi bir önemi haiz olduğunu ama hak ettiği kadar büyütülmemesinin de bu seferki sürecin bambaşka olduğunu kanıtlamakta.)

Esas sorun siyasal

PKK yöneticilerinin Öcalan ile doğrudan görüşerek, esas olarak silah bırakmanın neden ve nasıllarını tartışmak istediğini tahmin edebiliriz. Peki sorun sadece bundan mı ibaret? Diğer bir deyişle Öcalan bir şekilde PKK kurmaylarını yol haritası konusunda ikna ederse Kürt siyasi hareketinin sürece tamamıyla angaje olması sağlanabilir mi? Sanmıyorum. Çünkü örgütsel sorunların ötesinde Öcalan’ın (ve onunla birlikte hareket edecekleri anlaşılan BDP’lilerin ve PKK kurmaylarının) esas olarak aşması gereken çok ciddi bir ideolojik/siyasal engel söz konusu. Bunu tek bir kavramla özetleyebiliriz: Yükselen Kürt milliyetçiliği.

Bundan ne kastettiğimi daha önceki birçok yazıda ele alıp tartışmıştım. Bu bağlamda özellikle “Türkiye’de Kürt milliyetçiliğinin yükselişi” başlıklı yazımı (http://www.rusencakir.com/Turkiyede-Kurt-milliyetciliginin-yukselisi/1904) hatırlatmak isterim. Gerek İmralı tutanaklarda söyledikleri, gerekse yolladığı mektup hakkında sızan bilgiler, Öcalan’ın Kürt siyasi hareketini milliyetçi pozisyonların çok uzağında tutmaya çalıştığını gösteriyor. Özellikle yakalandıktan sonra savunduğu çizginin de milliyetçilikten uzak olduğunu bildiğimizde bunda şaşıracak pek bir şey yok.

Öcalan’ın bu pozisyonunun hükümeti büyük ölçüde rahatlattığı da ortada. Ancak hükümetin epey geç kaldığını da söylemekte hiç sakınca yok: Çünkü AKP’nin önde gelenleri, Türkiye’de Kürt milliyetçliğinin muhtemel yükselişini, büyük ölçüde din faktörüne fazla bel bağlayarak öngöremediler ve Öcalan’ın yıllardır kendilerine yaptığı çağrıları kulak arkası ettiler. Evet geç kalındı, ancak tabii ki zararın neresinden dönülse kârdır.

Süreç başladıktan ve Öcalan’ın “demokratik özerklik”, “anyasaya Kürt tanımının girmesi” gibi ısrarlarının olmayacağının anlaşılmasından sonra Kürt siyasi hareketi ve bunun tabanında belli bir şaşkınlık yaşanmıştı. Ama esas şaşırtıcı olan, Kürt sorununun varlığını bile kabul etmeyen bazı çevrelerin “peki karşılığında ne alacaksınız?” diye Kürt hareketini köşeye sıkıştırma çabalarıdır. Benzer uyarı/eleştirilerin iyiniyetli bazı kişi ve çevrelerden de geldiği bilindiğinde Öcalan ve onunla birlikte hareket edecek olanların işinin hiç de kolay olmayacağı anlaşılıyor.

  • Yorumlar 4
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • derya07 Mart 2013 Perşembe 11:31kazanç

      Bence kazancımız; silahlı mücadele ile otuz yıldır ne kazandığımızın ötesinde, neleri kaybettiğimizin farkına varabileceğimizdir.

      Yanıtla (0) (0)
    • alican KAYA08 Mart 2013 Cuma 13:00sn CAKIR

      Sizin milliyetcilik dediginiz seyi anlamak imkansiz.kürtler ordu-rize-trabzonda daglara taslara NE MUTLU KURDUM DIYENE yazilmasinimi istedi? turk dilinimi yasakladi? okullarda turkce egitim kurdistani böler diye konusan sozde solcu kürtlermi var? nerde var milliyetcilik? bu milliyetcilik mazlumdan yana olmak olmasin? 100 yildir turkcu irkcilarin kufurune dur diyenler milliyetcimi oluyor sizce? eger durum buysa turkiyede normal bir parti-kurum kalmismi? hangisine baksan irkci fasist.kürtler milliyetci olsaydi suan KURDISTAN IMPARATORLUGU vardi.ama degiller.

      Yanıtla (0) (0)
    • kadri09 Mart 2013 Cumartesi 09:20amed

      kürtlerin bugüne kadar bir araya gelmemesinin tek nedeni milliyetçilik yapmamasıdır. eğer kürt milliyetçiliği olsaydı bugün kendi devleti olurdu ondan dolayı şimdiki nesil bunu kavradı ve milliyetçi olmaya başladı ama türk devleti bunu görünce öcalanı devreye sokuyor. kürt milliyetçiliği yükseliyor, hiçkimse buna engel olmayacak öcalan bile engel olursa onu ezer geçer. yeter bizde artık bir olalım ki katliamlara ,haksızlıklara gelmeyelim. araştırın şuanki hangi devlet milliyetçilikle kurulmamış. 30-40 milyon insan bir devlet bile kurmadı ve hep ezildi,talan oldu, katliamlara maruz kaldı.

      Yanıtla (2) (0)
    • amed09 Mart 2013 Cumartesi 09:22amed

      sülalen gelse ve öcalanı alıp yanına alsa kürt milliyetçiliğini engelleyemez.
      onurlu,haysiyetli ve namuslu kürtler milliyetçi olmak zorundadır yoksa yok olacaktır.

      Yanıtla (0) (0)
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89