• BIST 9645.02
  • Altın 2417.671
  • Dolar 32.5828
  • Euro 34.8268
  • İstanbul 19 °C
  • Diyarbakır 24 °C
  • Ankara 19 °C
  • İzmir 24 °C
  • Berlin 5 °C

Yeni kozmik odadaki müthiş sırrı açıklıyorum!

Yeni kozmik odadaki müthiş sırrı açıklıyorum!
"Kozmik" lafzını duyar duymaz aklıma uzay, kâinat geldi. Vay anasına be, dedim, kahraman ordumuz "uzaylara" akmış da haberimiz yok!

Salih Tuna / Yeni Şafak

Yeni kozmik odadaki müthiş sırrı açıklıyorum!

"Kozmik" lafzını duyar duymaz aklıma uzay, kâinat geldi. Vay anasına be, dedim, kahraman ordumuz "uzaylara" akmış da haberimiz yok!

Gerçekten de göğsüm kabarmıştı.

Milli bayramlarda "Salla bayrağını evladım; bak tayyareler geçiyor …" diyen aksakallı dedelerin yanı başındaki izci kıyafetli çocuklar gibi hissetmiştim kendimi.

Meğer bizimkilerin "kozmik odası" da nevi şahsına münhasırmış!

Bilumum dolap, entrika, alicengiz oyununun yakın tarihi mesabesindeki "kontrgerilla" malzemelerinin yer aldığı bir acayip odaymış!

Gelgelelim, "kozmik oda"yı uzay araştırmalarıyla alakalı sanmak ne kadar gerçekçiyse, savcıların, hakimlerin "kozmik oda"ya girmesini, sivillerin "askere" karşı zaferi sanmak da o kadar gerçekçidir.

Zira…

Orduya rağmen değil, orduyla birlikte yapılan bir "operasyondur."

Ordunun kurumsal modernizasyonudur bu.

Ne ki, silah modernizasyonuna hiç benzemez.

Tabiatıyla hem uzun sürecek, hem de ilk kez yapıldığı için gündemi belirleyecektir.

Kurumsal çalışma süresince sahnenin önünde sadece ve sadece siviller olacaktır elbette.

Tıpkı "açılım"da olduğu gibi!

Kürtlerin varlığını yıllar yılı kabul etmedikten, en temel haklarını "ayrılıkçılık" belleyip karşı çıktıktan ve binlerce "şehit" verdikten sonra ne yapılacaktı yani?

Hepsi bir yana da, "şehit analarına" ne denilecekti?

"Pardon; o bir dönemdi oldubitti; terörist dediklerimizle artık uzlaşmaya gidiyoruz; şimdi 'açılım' zamanı…" diyecek halleri yoktu ya!

Her şeyin bir yolu yordamı vardı.

Bu işin yolu da sivillerden geçiyordu.

Sahnenin önünde (gerekirse) mırın kırın edecekler, sahnenin arkasında "açılım"ı hararetle destekleyeceklerdi.

Demem o ki; AB ve "açılım" ne kadar devlet politikasıysa, "ordunun yatak odası" tesmiye edilen "kozmik oda"ya girmek de o kadar devlet politikasıdır.

Aksini savunanlar, yani, olan bitenin askere rağmen yapıldığını iddia edenler, Cumhurbaşkanımızın veya Başbakanımızın eşlerinin kıyafetlerine benzer giyinen öğrencilerin neden hâlâ üniversitelere sokulmadığını izah etmek zorundalar.

Madem, sivil inisiyatif ordunun yatak odasına girecek kadar kudretli, şuncacık şeyi niçin halledemiyor?

Birkaç gün evvel, bir semineri dinlemek isteyen başörtülü öğrencilerin sırf başörtüleri nedeniyle programa alınmadığını sevgili Ali Bulaç abimiz dile getirmedi mi?

Nasıl oluyor da, MHP'nin ateş püskürdüğü "açılım" ağır aksak da olsa yürürken, MHP'nin bile destek verdiği "başörtüsü sorunu" bir türlü çözülemiyor?

Ve, nasıl oluyor da, başörtüsüne özgürlük istemek hâlâ parti kapatma gerekçesi sayılabiliyor?

Yanlış anlamayın; başörtüsü sorununu değil, sivil iradenin devlet politikasındaki yerini sorgulamaya çalışıyorum.

Haydi başörtüsünü bir yana bırakalım. Albay Dursun Çiçek'in salıverilmesi vakıasını aklınıza düşürün, ne demek istediğimi anlarsınız.

Tamam, "sivil hukuk" devletin mahremiyetine yani "yatak odasına" girdi.

Lakin hayli zamandır "ardiye" olarak kullanılan "eski yatak odası"dır bu.

Belki…

"Kozmik oda" denilen bu odada, kimi sol örgütlerle sağ örgütlerin eylemleri kucak kucağa "yakalanacak"; Maraş hadiseleri dahil bir yığın eski "kafes planları" ifşa edilecektir.

Ama "kozmik oda"ya giriş vizesinin "evrak-ı şahanesi" asla bulunamayacaktır.

Çünkü…

Bu müthiş sır…

Bu evrak-ı şahane…

Sadece "yeni kozmik oda"da, yani, yeni yatak odasındadır.

ÖNEMLİ NOT:

Ertuğrul Bey'ciğimin genel yayın yönetmenliği görevinden ayrıldığını müthiş bir teessürle öğrendim!

Ciddiyim.

O kadar ciddiyim ki, yazmayı bırakmayı bile düşündüm. Çünkü benim de kendime göre ilkelerim var.

Tek tesellim köşe yazarlığına devam etmesi…

Yarınki, "Ertuğrul Bey'ciğim şiiri" çok "hisli-duygulu" olacak, haberiniz olsun!

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Ekşi Sözlük’e erişim engeli kaldırıldı03 Mart 2023 Cuma 10:13
  • Ekşi Sözlük'e erişim engeli getirildi22 Şubat 2023 Çarşamba 11:28
  • Şahan Gökbakar'dan 'sesi kısan' TRT Haber'e tepki11 Şubat 2023 Cumartesi 22:47
  • Sözcü TV yayın hayatına başlıyor21 Ocak 2023 Cumartesi 12:38
  • Halk TV'de üst düzey istifalar07 Ocak 2023 Cumartesi 23:01
  • RTÜK’ten kanallara ‘Kılıçdaroğlu’ cezası30 Mayıs 2022 Pazartesi 13:43
  • TV100'den Metin Özkan kararı23 Şubat 2022 Çarşamba 17:11
  • VOA’dan RTÜK kararına itiraz: Tek amacı sansür uygulamak23 Şubat 2022 Çarşamba 15:40
  • Rusya Deutsche Welle'yi yasakladı03 Şubat 2022 Perşembe 18:28
  • RTÜK’ten TELE1 ve FOX TV’ye ceza24 Ocak 2022 Pazartesi 15:21
  • ÖNE ÇIKANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0532 261 34 89