• BIST 9716.77
  • Altın 2435.681
  • Dolar 32.5203
  • Euro 34.8906
  • İstanbul 15 °C
  • Diyarbakır 14 °C
  • Ankara 17 °C
  • İzmir 15 °C
  • Berlin 4 °C

Tuzu sınırlandırın riski azaltın!

Tuzu sınırlandırın riski azaltın!
Günlük tuz alımının 9 gram azaltılması felçlerde yüzde 34, kalp krizlerinde ise yüzde 24'lük bir azalma sağlıyor.

Sağlık Bakanlığı'ndan alınan bilgiye göre, kalp ve damar hastalıkları dünya genelinde bir numaralı ölüm sebebi olmaya devam ediyor. Dünya Sağlık Örgütü raporuna göre 2005 yılında 17,5 milyon kişi kalp ve damar hastalıkları sebebi ile hayatını kaybetti. 2015 yılında ise kalp hastalıkları ve inmeden dolayı yaklaşık 20 milyon insanın öleceği tahmin ediliyor.

Kalp ve damar hastalıklarında en önemli risk faktörünü kan basıncı oluşturuyor. Tuz tüketimi ise toplumsal ve bireysel kan basıncı seviyesinin belirleyicisi olarak kabul ediliyor. Fazla tuz tüketimi ile vücutta oluşan sodyum birikimi atılamadığında, ödeme ve kan basıncının artmasına neden oluyor. İdrarla kalsiyum atımı artıyor. Bu durum kemiklerde kalsiyum kaybına neden oluyor. Fazla tuz tüketimi böbrek fonksiyonlarında da bozukluklara neden oluyor. Hazır ve işlenmiş gıdalar başta olmak üzere yüksek tuz içeriğine sahip olan besinlerin sık tüketimi mide tahrişine yol açarak mide kanserine zemin hazırlıyor.

Günde 1 gram tuz alımının azaltılması feçlerde yüzde 5, kalp krizlerinde yüzde 3; tuzun 9 gram azaltılması ise felçlerde yüzde 34, kalp krizlerinde yüzde 24'lük bir azalma sağlıyor.

GÜNLÜK TUZ TÜKETİMİNİN 5 GRAM OLMASI GEREKİYOR

Dünya Sağlık Örgütü, besinlerle günlük tuz alımının 5 gram (1 çay kaşığı) olması gerektiğini belirtiyor. Türkiye'de yapılan çalışmalar ise tuz tüketiminin önerilen değerlerin 3 katı fazla olduğunu gösteriyor.

Günlük tuz tüketiminin yüzde 70-80'i işlenmiş gıdalar, restoranlar ve catering servislerinden sağlanıyor. Yüzde 20'sini ise evde yemek hazırlarken ve sofrada kullanılan tuzlar oluşturuyor.

Yetkiler günlük tuz kullanımının sınırlandırılması gerektiğini vurguluyor. Bu çerçevede, yiyeceklerin az tuzla hazırlanması, sofrada tuz bulundurulmaması gerekiyor. Sofrada tuzluk kullanmamakla tuz alımı yüzde 15 azaltılabiliyor. Yemeklerin tadına bakmadan tuz kullanıma alışkanlığına da son vermek büyük önem taşıyor. Baharat ve maydanoz, nane, kekik, dereotu, rezene, fesleğen gibi aroma sağlayıcıların tuz yerine tercih edilmesi; turşu, ketçap, soya sosu, salata sosları gibi yiyeceklerden ise yüksek tuz içeriğinden dolayı uzak durulması gerekiyor.

İYOTLU TUZ KULLANIMINA DİKKAT EDİLMELİ

Vücuda yetersiz iyot alımı, önemli sağlık sorunlarına neden oluyor. Bundan dolayı tuz tüketiminde iyotlu tuz kullanımı önem taşıyor. Pişirme sırasında oluşacak iyot kaybının en aza indirilmesi için, tuzun yemeklere pişirme sonrası eklenmesi gerekiyor. İyotlu tuzun, serin, kuru, ışıksız ortamda ve koyu renkli cam kaplarda saklanması tavsiye ediliyor.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89