TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, TRT'nin İngiliz devlet kanalı BBC gibi reklam almadan, tamamen devlet yardımıyla yayıncılık modelini hedeflediğini açıkladı. Şahin, "Önümüzdeki süreçte reklam pazarından çıkmayı hedefliyoruz" diye konuştu.
TRT yönetimindeki ikinci yılını 22 Kasım'da dolduran Şahin ile bu süre içinde attıkları adımlar ile yeni projelerini konuştuk. Şahin'in verdiği mesajlar şunlar:
KAMU FİNANSMANI DOĞRU MODEL: TRT gelirlerini üç kaynaktan sağlar. Elektrik faturalarındaki kesintiler, bandrol ücretleri ve reklam gelirleri. TRT bütçesinin yüzde 60'ı elektrik faturalarından gelir. Dünyanın her yerinde kamu yayıncısının durumu buna benzer. Kamu tarafından finanse edilirler. Spor, müzik, çocuk kanalları, Arapça, Farsça yayın yapan kanallar isteniyor. Hepsi bu ülkenin, halkımızın yararınadır, çıkarınadır. Onun için de kamu tarafından finanse edilmeleri çok doğaldır.
BBC MODELİ: Biz televizyonları biraz yönlendiren, onlara çeki düzen veren bir kurum olmak zorundayız kamu yayıncısı olarak. İngiltere'de BBC, Almanya'da ZDF gibi. Onların mutlak surette gelirleri kamudandır. Örneğin BBC hiç reklam parası almıyor. Fransız kamu kanalında da reklam yasaktır. Önümüzdeki süreçte becerebilirsek biz de reklamdan çıkmayı düşünüyoruz. Benim fikrim de reklamları özel TV'lere bırakmaktan yana. Tabii bu açığın da bir şekilde karşılanması lazım. Bu yönde karar alınırsa şu anda elimizdeki üç yıllık reklam sözleşmelerinin bitiminde reklamsız yayıncılık başlayabilir.
GEREKSİZ REKABET BİTER: Gelirimizin yüzde 4'ünü reklamdan kazanıyoruz. 2008 yılında 780 milyon YTL'lik bütçenin 32 milyonu reklam geliridir. Reklamsız yayıncılık, rakiplerimizin reklam gelirlerinin düşmesini engelleyeceği için düşmanlığı da ortadan kaldırabilir. Bizim çok fazla para aldığımızı sanıyorlar. Onun için de gereksiz bir mücadele var.
ELEKTRİK FATURALARINDAKİ KESİNTİ: İnsanlar bilmedikleri için tepki gösteriyor. TRT'de yüzde 3.5 pay kesilirdi eskiden. Bu pay şimdi yüzde 2'ye indirildi. Geçen sene de brüt yüzde 2'den net yüzde 2'ye indirildi. Eskiden yüz lirada 2 lira alınırdı. Şimdi ise 100 TL'de 60 kuruşa denk geliyor. Başka kesintiler de var elektrik faturalarında. Ama iş TRT olunca gürültü çıkıyor. Türkiye'de hane başına düşen pay yıllık 4 TLdir. İngiltere'de yılda 180 Sterlin alınıyor. İtalya'da ise her ev 200 Euro ödüyor bunu.
İYİ YAPAN VARSA KÜRTÇE'DEN ÇEKİLİRİZ:
TRT-Şeş yayınlarının ne ölçüde izlendiğini matematiksel olarak bilebileceğimiz bir yöntem yok. Kuzey Irak'ta yüzde 60 izlendiği yorumu biraz abartılı. Ama izlendiğini gösteriyor. TRT'nin getirdiği birikimle son derece kaliteli yayın yapıyoruz. RTÜK'ün son kararıyla özel televizyonlara da 24 saat Kürtçe yayın hakkı verilmesinden hiç tedirgin değiliz. Biz kamu yayıncısıyız. Diğerleri ile yarışa kalkmak yanlış olur. Eğer bizden iyi yapan olursa biz sadece mutlu oluruz. Gerekirse o alandan çekiliriz. Böyle bir kaygımız hiç yok.
ARAP SUNUCU İTHAL ETTİK: Şu anda 10 kanala ulaştık. Yeni yılda Arapça kanalı açıyoruz. Yurtdışından Arap kökenli sunucular getirttik. Çalışma izinleri alınıyor. Açılış töreni hazırlıkları yapılıyor.
ELÇİLER İNGİLİZCE KANAL İSTİYOR: TRT-Türk de çok tuttu. Türk dünyasının CNN'i oldu. Avustralya'dan Güney Amerika'ya kadar izlenebilen onun dışında uluslararası kanal yok. Sırada Farsça ve İngilizce kanallar gelecek. İngilizce kanala büyükelçiliklerden ve yurtdışından çok yoğun talep var.
BANA HIRSIZ DENECEĞİNE TÜCCAR DENSİN: Tepebaşı'ndaki TRT binasının İnan Kıraç tarafından sanat merkezine çevrilmesini ben de çok istiyorum. Başbakan'ın yapmamı istediği ilk işlerden biri budur. Ama TRT özerk kuruluş ve mevzuatında hüküm yoksa KİT mevzuatı geçerlidir. Yani bedava arsa veremez. Bunu çözmenin iki yolu var. Ya bedelini ödeyip satın alacaklar. Proje için 200 milyon TL ayıran, arsa için de 25-30 milyon TL verebilir. Ya da biz İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bir stüdyo yeri karşılığı devredeceğiz, onlar da İnan Kıraç'a bedelsiz devredecek. Bunları söylüyorum diye bana 'tüccar bürokrat' diyorlar. 'Hırsız' deneceğine 'tüccar' densin razıyım.
PİYANİST İÇİN NİYE TEŞEKKÜR YOK: 'Ayrılık' dizisi ile ilgili tepkiler suni bir problemdi. Gereksiz yere abartıldı. Direnç gösterememiş olsak, diziyi kaldırsak hedeflerine ulaşacaklardı. TRT, Piyanist filmini de oynattı. O da Yahudilerin zulme uğradığını, ciddi sıkıntılarını anlatan bir film. Niye teşekkür eden çıkmadı?
FİLİSTİNLİLER DE RAHATSIZ: Müdahale edildi, yumuşatıldı, değiştirildi deniyor. Doğru değil. O bölüm 14. bölümdü. Ondan sonraki üç bölüm de elimizdeydi. Hiçbir şey değişmedi. Bir sonraki bölümde de Filistinliler rahatsız oldu. Ama onların büyükelçisi bunun bir film olduğunu anlıyor.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.