• BIST 9562.71
  • Altın 2489.514
  • Dolar 32.5332
  • Euro 34.8665
  • İstanbul 19 °C
  • Diyarbakır 18 °C
  • Ankara 20 °C
  • İzmir 20 °C
  • Berlin 5 °C

TMK mağduru çocuklar için Başbakan’a açık mektup

TMK mağduru çocuklar için Başbakan’a açık mektup
Taraf gazetesi yazarı Ferhat Kentel, TMK mağduru çocuklar için Başbakan’a açık mektup yazdı. İşte o mektup.

TMK mağduru çocuklar için Başbakan’a açık mektup

Sayın Başbakan, size önce bir hikâye anlatmak istiyorum.

Geçen sene Bilgi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğrencileriyle birlikte Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyoloji öğrencileriyle Van’da buluşmaya gittiğimizde, çevreye yaptığımız gezilerden birinde, köylerinden zorla çıkartılmış, kendi topraklarında mülteci durumuna düşmüş insanların yerleştirildikleri mahallelere de gittik.

Otobüsümüzle bir mahalleye girdiğimizde top oynamakta olan çocuklar oyunlarını bir kenara bırakıp hemen etrafımızı sardılar. Yani biz onlar için o kadar ilginçtik ki, oyunlarını bile bıraktılar; biz adeta onlar için yeni, değişik bir “oyun”un parçasıydık. Orada bulunduğumuz süre içinde peşimize takılıp, dolaştığımız her sokağa girdiler. Bir müddet sonra “Batı”dan gelen gazetecilere hep yaptıkları gibi, “oralı” olmaya dair özelliklerini göstermeye, yani küçücük parmaklarıyla zafer (V) işareti yapmaya, Kürtçe sloganlar atmaya başladılar. Adeta bizim için, şen şakrak bir şekilde, bir “Kürt çocuğu performansı” sergilediler, yani bizim için, “bildikleri” türden bir karşılama yaptılar, bizi dost bilerek, eğlenerek... Ama oyunlarının en ilginç tarafını en sona saklamışlardı. Oradan ayrılırken, otobüsümüzü taşa tuttular!

Bu “taş atma oyununu” anlayabilir misiniz Sayın Başbakan? Biz üzerinde çok konuştuk; bir sürü sosyolojik, psikolojik açıklama yaptık tabii... Ama bu taş atma oyununu ne sosyologlar, ne psikologlar, ne polisler, ne savcılar, ne yargıçlar, ne Türk ne de Kürt milliyetçileri anlayabilirler. Çünkü, ne yazık ki, biz artık büyüdük ve o çocukluk hallerini unuttuk. O hale geri dönmemiz de imkânsız. Bizim yapmamız gereken tek şey, haddimizi bilip, çocukluğun karmaşık dünyasının hiç de bizim büyük laflarımız, kibirli açıklama ve analizlerimizle anlaşılabilir olmadığını teslim etmektir.

Peki, biz toplum olarak nasıl oluyor da çok iyi anlamış gibi yaparak, içi dünya kadar kimlik vb. kurgu ve önyargılarla dolu beyinlerimizle, büyüklerin büyükler için tasarladıkları ve Terörle Mücadele Kanunu adı verilmiş bir kanun vasıtasıyla o çocukları onar yüzer cezaevlerine doldurabiliyoruz?

Bizim o çocukları anlamamız imkânsız, ama yaşadıkları çevreyi belki biraz anlayabiliriz. Öyle bir bölge ki, bir takım komutanlar şehirlere korku salmak için bombalar yağdırdıklarını itiraf ettiler. Babalar, ağabeyler gece yarısı kapılar kırılırcasına çalındıktan sonra alıp götürüldüler. Öyle bir zamanda o çocukları hayal etmeye çalışalım.

İsrail, taş atan Filistinli çocuklara acımasız bir şekilde saldırırken canımız acıdı değil mi? Oradaki çocukları haksız İsrail’e direnen kahramanlar ve buradaki çocukları teröristler tarafından kandırılmış çocuklar olarak görmek gibi net bir farkla anlama kapasitesine sahip miyiz gerçekten? Bizim çocuklarımız daha kolay kandırılabilir çocuklar mı?

Çocuklar İçin Adalet Çağrıcıları, aylardır bu çocuklar için kamuoyunda duyarlılık yaratmaya çalışıyorlar. Haksızlığa gösterilecek haklı bir isyan duygusuyla ya da basit bir itiraz mantığı üzerinden değil; somut öneriler getirerek, ortada çocuklarla ilgili bir sorun olduğunu kabul ederek ve TMK’da makul değişiklikler önererek yapıyorlar bu faaliyeti.

Sayın Başbakan, tabii ki ÇİAÇ, uluslararası sözleşmelere de dayandırıyorlar bu taleplerini; ama ben sizden bugün gözaltında, tutuklu ya da hapis cezası almış çocukları ve onların yaşadıkları tarifi imkânsız hapishane koşullarını biraz olsun hayal etmenizi diliyorum.

Bu mesele, Kürtlerin, Ermenilerin, başörtülü kızların, Alevilerin ya da Avrupa’da göçmenlerin adam yerine konulmak, kültürlerine, kimliklerine, kişiliklerine, hafızalarına sahip çıkmak için gayet haklı bir biçimde verdikleri mücadele gibi bir şey değil. Bu çok daha temel ve basit bir mesele. Onlar sadece çocuk. Onların üzerlerine pazarlık yapacakları bir kimlikleri bile yok.

Demokratik açılımın başlayacağı ve en çok ikna edici olacağı belki de en gerçek dünya çocukların dünyası...

Çok zor bir şey değil onlara sahip çıkmak... Bu yüzden size yazdım...

  • Yorumlar 1
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Diğer Haberler
  • Ekşi Sözlük’e erişim engeli kaldırıldı03 Mart 2023 Cuma 10:13
  • Ekşi Sözlük'e erişim engeli getirildi22 Şubat 2023 Çarşamba 11:28
  • Şahan Gökbakar'dan 'sesi kısan' TRT Haber'e tepki11 Şubat 2023 Cumartesi 22:47
  • Sözcü TV yayın hayatına başlıyor21 Ocak 2023 Cumartesi 12:38
  • Halk TV'de üst düzey istifalar07 Ocak 2023 Cumartesi 23:01
  • RTÜK’ten kanallara ‘Kılıçdaroğlu’ cezası30 Mayıs 2022 Pazartesi 13:43
  • TV100'den Metin Özkan kararı23 Şubat 2022 Çarşamba 17:11
  • VOA’dan RTÜK kararına itiraz: Tek amacı sansür uygulamak23 Şubat 2022 Çarşamba 15:40
  • Rusya Deutsche Welle'yi yasakladı03 Şubat 2022 Perşembe 18:28
  • RTÜK’ten TELE1 ve FOX TV’ye ceza24 Ocak 2022 Pazartesi 15:21
  • ÖNE ÇIKANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0532 261 34 89