Öcalan, Kürt siyasal hareketinin örgütlenmesi üzerine kafasında henüz açık olmayan modeller geliştirmektedir.
Abdullah Öcalan’ın son düşünceleri Fırat Haber Ajansı’nda yayımlandı (08 Temmuz). Haberden bazı alıntıları aşağıda veriyorum:
“Benimle görüşen heyet ve onlara daha önce sunduğum protokollere ilişkin şunları belirtmek istiyorum. Protokoller ön açıcı, çözüm geliştirici ve çözüme ilişkin devletle üzerinde uzlaşmaya vardığımız ve bağlı kalacağımız çözüm metinleridir. Bu konularda bir yanlış anlaşılma olmuştur.
15 Temmuz’un (artık) bir hükmü ve bir anlamı kalmamıştır.
‘Barış Konseyi’ ne resmi bir devlet organı olacak ne de sadece sivil bir organ olacaktır. Barış Konseyi, barış çalışmaları, barışın gerçekleşmesi ve çözüm için çalışacaktır. Bir ay veya bir aydan daha kısa bir sürede Barış Konseyi kurulmalıdır.
Diğer bir husus da ‘Anayasa Konseyi’nin kurulmasına ilişkindir.
BDP daha önceki gibi oyunlara gelmemelidir. Hükümetle bir mutabakata varılarak yemin edebilirler. Bu mutabakat mutlaka olmalı ve önemlidir.
Çatı partisi (Demokratik Ulus Kongresi-Parti) konusunda, daha önce söylediğim gibi Türkiye 20-25 bölgeye ayrılabilir. Yerellik esas alınmalıdır. BDP varlığını devam ettirir.
Benim için Türk solu, Kürt solu gibi bir ayrım yoktur, Kürt-Türk ayrımı da yoktur.
Sanırım ekime kadar Demokratik Ulus Kongre-Partisi çalışmalarını tamamlarlar.
‘Yol Haritası’ çalışmam okunmalı ve anlaşılmalıdır.
Son savunmam adeta Ortadoğu’nun kurtuluş manifestosudur. Çok değerlidir. İçinde her şey var, faydalanmasını bilmelidirler.
Şu an devrimci halk savaşını durdurmuş bulunmaktayız, yaşanan çatışmalar karşılıklı misillemelerdir veya karşılaşmadır.
Daha önce söylediğim gibi bana buradan bir görev verilirse ben buna hazırım, üstüme düşeni yaparım, rolümü oynarım.
Ulusal konferans içinde ve bünyesinde bir parlamento oluşturulmalıdır. Ahmet Türk ve Şerafettin Elçi bu çalışmaları yapabilirler.
‘Ulusal Konferans’ın yapacağı en önemli hususlardan biri parlamento kurmaktır. Kurulacak parlamento KNK’nin yeniden yapılandırılması şeklinde olabilir. Hatta Filistin’deki FKÖ modeli örnek alınarak bir parlamento oluşturulabilir. (karışık öneriler)
Ulusal konferansın yapacağı üçüncü ve en önemli şeylerden biri de silahlı güçlerin koordinesidir.”
BDP yol bulmalı
Devletle ‘Barış Konseyi’ kurulmasında anlaşan Öcalan, Kürt siyasal hareketinin örgütlenmesi üzerine kafasında da henüz açık olmayan modeller geliştirmektedir.
Ekim ayına kadar kurulmasını istediği Demokratik Ulus Kongresi-Parti düşündüğü örgütlenmenin temel organlarından biridir. Öcalan, düşüncelerini zaman içinde geliştirip değiştirdiği halde, “Yol haritam okunmuyor” diye tarizde bulunmaktan da geri kalmamaktadır.
Öcalan’ın bu açıklamasından sonra BDP’nin işi biraz daha zorlaştı. ‘Yemin boykotu’, sürdürülmesi zor bir siyasal karardı; şimdi iç dengeleri de zorlayacak Öcalan mesajı gelince hareket alanı daha da darlaştı.
Yaşlı lidere bir şey söyleyemeyen her genç liderin başına bu zorluklar gelir. Yapılacak şey onun söylediği ayrıntılar değil, esaslardır. BDP ile Öcalan’ın esaslarında da büyük ayrılıklar yoktur, teknik ve taktik farklılıklar hafif sıyrıklarla geçiştirilebilir.
Sayın Demirtaş ve arkadaşlarına kalan, Meclis’e dönme yolunu bulmalarıdır. Bugün CHP’lilerin arasına on-on beş BDP’linin katılıp yemin etmesi, BDP bakımından hiçbir sakınca yaratmaz. Sonraki oturumda da diğerlerinin katılmasıyla iş tamamlanır. Bu olaylar üzerine Meclis koridorlarında anlatılan fıkraların siyasette karşılıkları yoktur; ayrıca onları halk duymaz, duysa da önem vermez.
Eğer bugün bütün partiler yemin etme yoluna girmiş olurlarsa, yeni anayasaya bir adım daha yaklaşmış olacağız.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.