• BIST 9834.55
  • Altın 2435.681
  • Dolar 32.5203
  • Euro 34.8906
  • İstanbul 17 °C
  • Diyarbakır 24 °C
  • Ankara 23 °C
  • İzmir 19 °C
  • Berlin 8 °C

Kirli planlar medyasız olmuyor

Kirli planlar medyasız olmuyor
Karanlık oyunların, kirli tezgâhların deşifre olduğu bir süreçten geçiyoruz. Kendi milletine karşı aynı oyunu defalarca sergileyenlerin işi, her geçen gün zorlaşıyor.

Artık ezberler bozuldu. Mesela Çetin Emeç'in eşi Bilge Emeç, yıllar sonra şöyle diyebiliyor: "Sürekli dinle ilgili tehdit aldığımız için hep 'İran' dedik, 'dinciler' dedik. Çünkü ben Atatürkçü, orduyu seven, vatanperver bir kadınım. O yüzden daha devletime hiç kızmadım ben. Başka gerçeklerle yüzleşmek istemedim. O yüzden hep İran demek işime geldi sanırım." Bilge Hanım, irtica derken haksız sayılmaz. Çünkü bu ülkede toplumun dilini oluşturan medya, cinayetlerden hemen sonra failleri sanki eliyle koymuşçasına mürteci olarak ilan etti. Danıştay saldırısı, bunun en açık örneğidir.

Yakınlarını kaybeden insanlarda oluşan umudun nedeni Ergenekon soruşturması. Bu soruşturma ile birçok olayın faili ortaya çıkmaya başladı. Soruşturmalar derinleştikçe, gerçek faillerin devletle ilişkili silahlı adamlardan oluştuğu görülüyor. Ortaya çıkan her karanlık ilişki başta gazeteciler olmak üzere birçok insanı geçmişle yüzleşmeye yöneltiyor. Bilge Emeç'in sözlerinden hareketle Reha Muhtar, dün Türkiye'deki medya düzeniyle ilgili çok önemli soruları gündeme getirdi: "Hürriyet'in o günlerdeki sahibi olan Erol Simavi, Bilge Emeç'i neden aramadı? Simavi, Emeç suikastından bir süre sonra neden Hürriyet'i apar topar satıp tamamen İsviçre'ye yerleşti? Hürriyet'in satışı ile Çetin Emeç suikastı arasında bir bağlantı var mı?"

Millete ve sivil siyasete karşı komplo kuranlar, hedeflerine ulaşmak için medyayı asla ihmal etmiyor. Albay Dursun Çiçek'in kirli tezgâhından tutun da Balyoz darbe planına kadar bütün karanlık işlerde plan, medya üzerinden genişletiliyor.

 Dün Erzincan'da yapılan Ergenekon aramaları ile ilgili bazı televizyonların haberleri inanılır gibi değildi. Mesela NTV, 'Başsavcıya abluka' başlığı ile verdi gün boyu haberi. Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre 'abluka' kelimesinin anlamı 'kuşatma' demek. Mahkeme kararı ile özel yetkili bir savcı, 'terör örgütü üyeliği, resmi evrakta sahtecilik, tehdit, iftira vb.' gerekçelerle başsavcılıkta arama yapıyor... NTV buna 'kuşatma' diyor. Hatta daha da ileri gidip 'HSYK buna müdahale eder mi?' gibi sorularla soruşturmayı yönlendirmeye çalışıyor. Hemen ardından soruşturulan savcının 'irtica konusunda duyarlı' olduğuna dikkat çekilip konu saptırılıyor. Yapılan iş o kadar sırıtıyor ki; bir haber kanalının imajı yerle bir oluyor. Millet her şeyi görüyor. İrtica gerekçesine artık kimse inanmıyor. Çünkü ezberler bozuluyor.

Kaynak: Haber Kaynağı
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Ekşi Sözlük’e erişim engeli kaldırıldı03 Mart 2023 Cuma 10:13
  • Ekşi Sözlük'e erişim engeli getirildi22 Şubat 2023 Çarşamba 11:28
  • Şahan Gökbakar'dan 'sesi kısan' TRT Haber'e tepki11 Şubat 2023 Cumartesi 22:47
  • Sözcü TV yayın hayatına başlıyor21 Ocak 2023 Cumartesi 12:38
  • Halk TV'de üst düzey istifalar07 Ocak 2023 Cumartesi 23:01
  • RTÜK’ten kanallara ‘Kılıçdaroğlu’ cezası30 Mayıs 2022 Pazartesi 13:43
  • TV100'den Metin Özkan kararı23 Şubat 2022 Çarşamba 17:11
  • VOA’dan RTÜK kararına itiraz: Tek amacı sansür uygulamak23 Şubat 2022 Çarşamba 15:40
  • Rusya Deutsche Welle'yi yasakladı03 Şubat 2022 Perşembe 18:28
  • RTÜK’ten TELE1 ve FOX TV’ye ceza24 Ocak 2022 Pazartesi 15:21
  • ÖNE ÇIKANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0532 261 34 89