• BIST 8989.95
  • Altın 2281.224
  • Dolar 32.3261
  • Euro 35.049
  • İstanbul 19 °C
  • Diyarbakır 13 °C
  • Ankara 16 °C
  • İzmir 20 °C
  • Berlin 8 °C

İpekçi yazdı: Ölülerimizin özerkliği

İpekçi yazdı: Ölülerimizin özerkliği
Sözcüklerin uzun yaz ikindilerinde de dinlenmeye çekilecekleri yok bu ülkede. Zaman yazarı Leyla İpekçi yazdı...

Sözcüklerin uzun yaz ikindilerinde de dinlenmeye çekilecekleri yok bu ülkede. Her ağaç altında sanal cümle kutucukları, kovulmuş paragraf artıkları, şişmiş ego nidaları...

Hayır bitmiyor. Bitemiyor!

Öldürmeyi azmettiren 'resmi yetkililer', yeniden başlayan sokak ortası infazlara ses çıkarmayan 'barış yanlıları', katliam ve acı yarıştıran 'vicdan moderatörleri,' zulmü görmezden gelen 'dilsiz şeytanlar', muhalif olma adına kan dökülmesini meşrulaştıran 'baş ideologlar,' ölen ve öldürene daima eşit mesafede duran 'reyting şefleri...'

Yargısız infazları ısrarla gerekçelendirenler, soruşturmaların önünü tıkayanlar, tozlu raflarda dosya kaybedenler, dava süreçlerini karartan ya da sulandıran birtakım 'sosyal şalala'lar...

Kendini yakanları, vücudunu bomba niyetine kullananları, pusuya düşürenleri veya mayınla patlatanları onurlu mücadelenin gramerine katıveren siyasetçiler. Direniş dilinin ölçüsünü kullanmaksızın kalbin sırrını deşifre ettiğine inanan...

Ve en çok da 'bilimsel analitik örtüleri'yle adalet ve hakkaniyet talep edenleri hedef gösteren yazarçizerler, gerçeği saptıran veya ima yoluyla nefret suçu işleyip bilimsel titrlerinin arkasına sığınanlar...

Hepsi, her şey iç içe. Ayıklamaya, tasnif etmeye, tanımlamaya çalıştıkça çarptığımız duvarlarda birer mermi boşluğu açılmış hep.

Suçluların bir kısmı halen dışarıda. Ve 'içerisi' ile 'dışarısı' arasındaki manik depresif ilişkiye ait tüm yargılarımızı yönetiyorlar. Bazen sokak çatışmalarını provoke ederek, bazen şiddetin kitleselleşmesi için doksan yıldır yapılageldiği gibi dedikodu ve yalan haber üretip gençlerin nefret ve öfkelerini kamçılayarak.

Kan aktıkça katettiğimiz kelimeler yığıldı kaldı toprakta. Üst üste. Anlamlarını tüketti, terk ettiler. Geriye kadavraları kaldı. Ölü umutlarımız gibi. Çoktan çürümüş iyiniyetlerimiz gibi.

Kelime kadavraları. Bugünün kan deryasında yegâne 'medeniyet' izi!

Üç yıl önce Zaman'daki son yazımda "haksızlığa ve zulme direnenler özgürdür" demiştim. Bu ülkede bizi çatıştıran sinsi muktedir dil evet, bu ortak direniş sayesinde sesini eskiye oranla daha az çıkarıyor. Ama pes etmiyor. Her birimizi Ogün S. gibi tetikçi olarak yetiştirmek için elinden geleni ardına koymuyor.

Nefretin, öfkenin, şiddetin hepimizin konuştuğu tek anadil olması için oluk oluk kan akıtmaktan kaçınmıyor. Özgürlüğümüz, özerkliğimiz, anadilimiz, haklarımız, adalet ölçümüz... Bunları konuşabilmek, ortak bir dilde ifade edebilmek için sivil anayasa yapmamızı hiç istemiyor.

Bin ayaklı gövdesi var. Dağa, ovaya, meclise, medyaya, sermayeye, dışarıya, içeriye... Her yere uzuyor.

Yeni işbirlikleri, ittifaklar kuruyor. Bazılarını bozuyor, çözüyor, sonra yeniden bağlantılandırıyor farklı denklemlerle. Gerçeklik algımızın hudutlarını kaldırıyor pervasızca. Hak ile batılı birbirine karıştırıyor.

Faili meçhullerin, işkencelerin, yargısız infazların, katliamların devlet operasyonlarıyla işleme konduğu doksanların ceberrut devleti tüm bunlara rağmen kör topal değişiyor. Hatalar yapsa da eskisi kadar suç işlemeye meyyal değil.

Ama onun geldiği gelenek, bugünlere kadar savaşı sürdürmek suretiyle bu topraklarda bir 'kadavra medeniyeti' oluşturabildi ancak. Şimdi bazılarımız bu eski devletin tasfiye olduğunu görmemize engel olmak için, kitlesel bir savaş provası yaptırıyor bu memleketin evlatlarına. Devleti ise yeniden ceberrutlaşmaya itiyor.

Tabii bu itme eyleminin yanı sıra, barışmayı güçlü bir zafer olarak algılamayan Kürt ulusalcılığı giderek jakoben bir dili çoğaltıyor. Bir vakitlerin Türk ulusalcılarının yaptığı gibi tıpkı.

Ne olur oyuna gelmeyelim. Kendi askerini, kendi vatandaşını vurarak, kitleleri birbirine kırdırarak iktidarını darbeler üzerinden meşrulaştıran 'yetkililer'in yeniden kelimelerimizi katletmesine izin vermeyelim.

Ölülerimizin özerkliği adına on yıllardır bu topraklarda hüküm sürmüş bu 'kadavra medeniyeti'ni tekrar diriltmeyelim. Kelimelere dönelim yeniden. 'Anayasal anlara.' Meclise. Kelimelerin kalbine. İçimizden konuştuğumuz o ortak anadile... Merhaba!

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Ekşi Sözlük’e erişim engeli kaldırıldı03 Mart 2023 Cuma 10:13
  • Ekşi Sözlük'e erişim engeli getirildi22 Şubat 2023 Çarşamba 11:28
  • Şahan Gökbakar'dan 'sesi kısan' TRT Haber'e tepki11 Şubat 2023 Cumartesi 22:47
  • Sözcü TV yayın hayatına başlıyor21 Ocak 2023 Cumartesi 12:38
  • Halk TV'de üst düzey istifalar07 Ocak 2023 Cumartesi 23:01
  • RTÜK’ten kanallara ‘Kılıçdaroğlu’ cezası30 Mayıs 2022 Pazartesi 13:43
  • TV100'den Metin Özkan kararı23 Şubat 2022 Çarşamba 17:11
  • VOA’dan RTÜK kararına itiraz: Tek amacı sansür uygulamak23 Şubat 2022 Çarşamba 15:40
  • Rusya Deutsche Welle'yi yasakladı03 Şubat 2022 Perşembe 18:28
  • RTÜK’ten TELE1 ve FOX TV’ye ceza24 Ocak 2022 Pazartesi 15:21
  • ÖNE ÇIKANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0532 261 34 89