Oluç, "Dağ, fare doğurdu. İstanbul seçmenlerinin kararını etkileyecek köklü bir tablo ortaya çıkmadı." ifadesini kullandı.
Yaşanan tartışmada, Yıldırım'ın "İstanbul'da oyların çalındığına" ilişkin tek bir belge veya kanıt sunamadığını söyleyen Oluç, "Oylar çalındı" iddiasının tamamen mesnetsiz olduğunu, Yıldırım'ın da oyların çalındığına inanmadığını iddia etti. Programda Sayıştay raporlarının da gündeme geldiğini hatırlatan Oluç, "Binali Yıldırım açıkça, 'Sayıştay raporlarını okumadım.' dedi. Tabii bütün Sayıştay raporları, sayfa sayfa okuması gerekmiyor. Ama İstanbul Büyükşehir Belediyesi adayı, Sayıştay raporlarında, İstanbul'da usulsüzlük ve yolsuzluk yapıldığına dair belirlemeleri nasıl okumamış olabilir? Sayıştay raporlarında 753 milyon liralık bir usulsüzlükten söz ediliyor. Bu raporları, nasıl okumazsınız, görmezsiniz?" diye konuştu.
Yıldırım'ın İstanbul'da 23 bin dernek ve vakıf bulunduğunu ve belediyenin bunlara destek verdiğini söylediğini aktaran Oluç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İstanbul'daki dernek ve vakıflardan sadece kendinize, iktidarınıza yakın olanları zenginleştirdiniz, imkanlar sundunuz ve bu imkanları iktidarınızı güçlendirmek için kullandınız. Binali Yıldırım, mülteciler meselesinde 'Fırat'ın doğusunu temizleyip, Suriyelileri oraya göndereceğiz' dedi. Yine görevlerini karıştırdı. Siz nereye adaysınız? İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına, Fırat'ın doğusunu kiminle temizleyeceksiniz? Belediyenin zabıtaları ile mi? Birden bire nereye aday olduğunuzu unuttunuz. İstanbul halkına hizmet etmek için aday olduğunuzu söylüyorsunuz, Fırat'ın doğusunu temizlemekten söz ediyorsunuz. Fırat'ın doğusunda kimi temizleyeceksiniz? Fırat'ın doğusunda yaşayan Kürt halkına yönelik bu düşmanca tutumunuzu İstanbul'daki Kürt seçmenler duymadı mı? Öyle Diyarbakır'a gidip 'Kürdistan' demekle, iki Kürtçe cümle kurmakla, İstanbul'daki Kürt seçmeni kandırabileceğinizi düşünmeniz çok büyük bir tuhaflık."
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.