Kapatılan Özgür Gündem gazetesi ile dayanışmak amacıyla başlatılan 'Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği' kampanyasına katılan Fehim Işık ve Gazete Yazı İşlerinden Sorumlu İnan Kızılkaya hakkında 'Terör örgütü propagandası' yapıldığı iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması görüldü.
Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşma, tutuklu gazeteci İnan Kızılkaya ve Fehim Işık'ın kimlik tespitiyle başladı. Duruşmayı Kızılkaya ve Işık'ın gazeteci meslektaşları da izledi.
'GAZETECİLİK YAPARAK SUÇ İŞLEDİĞİMİ DÜŞÜNMÜYORUM'
3 Mayıs 2016 günü başlatılan kampanya kapsamında Özgür Gündem ile dayanışma için 1 günlük nöbetçi genel yayın yönetmenliği yapan Işık savunmasında, "Bu bir dayanışma kampanyasıydı. Bu kampanyaya ben de destek verdim. Dayanışmanın esaslarından biri gazeteler ve gazeteciler üzerindeki baskıydı. Şimdi bakınca da o dayanışmanın ne kadar haklı olduğunu görebiliyoruz" dedi.
Son 1 hafta içerisinde 23 radyo ve televizyonun kapatıldığını söyleyen. Işık, "Ben gazeteciliğe başladıktan sonra onlarca gazeteci faili meçhule kurban gitti. Hukuk onların katilini bulmak konusunda aceleci davranmadı" diye konuştu.
Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği yaptığı 15 Mayıs tarihli gazete sayısındaki haberler sebebiyle yargılanan Işık, "Yazı içerikleri bu ülkedeki haber değeri olan konulardır. Dayanışma kampanyası içerisinde editörlerin yaptığı haberlerdi, onlara müdahalem söz konusu değildi. Bu editöryal bağımsızlığın gereğidir" dedi.
şık, "Ben gazeteciyim gazetecilik yapmaya devam edeceğim. Dayanışmaya katılarak gazetecilik yaptığım için suç işlediğimi de düşünmüyorum beraatimi istiyorum" diyerek savunmasını bitirdi.
Bir sonraki duruşma 24 Kasım'a erteledi.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.