Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eşref Araç, aşı oranlarının artması gerektiğine vurgu yaparak, yeni varyantların özellikle gebelerde ölümcül olduğuna dikkat çekti.
En az bir doz aşı yapılanların oranının en az olduğu beş il arasında bulunan Diyarbakır’da Sağlık Bakanlığı verilerine göre 7-13 Ağustos haftasında vaka sayısı 100 binde 627,55 oldu. Aşılama oranı yüzde 57’ye çıkınca düşük riskli iller arasına alınan Diyarbakır’da risk hala sürüyor. Diyarbakır’daki durumu pandemi hastanesinde görev yapan Sağlık Bilimleri Üniversitesi İç hastalıkları Öğretim Üyesi ve aynı zamanda Uluslararası Doktorlar Derneği (AID) Diyarbakır temsilcisi Doç. Dr. Eşref Araç VOA Türkçe’ye değerlendirdi.
Doç. Dr. Araç, kentte yeni bir pikin yaşandığına dikkat çekerek, kentin Türkiye’nin en fazla vaka görülen ili olduğunu söyledi. Araç, “Diyarbakır özellikle son 1 ay içerisinde, Türkiye'deki iller arasında, en yoğun pandemi sıkıntısı yaşayan illerin başındaydı. Her ne kadar Bakanlığın son açıkladığı verilerde vaka yüksekliği açısından beşinci olarak geçse de aşılama oranında da yine böyle maalesef, gerçek anlamda yeni bir dalga, yeni bir pik yaşıyoruz. Yine bakanlığımızın geçen haftaki verileri ile konuşacak olursak yüz binde 627 ile Türkiye'nin haftalık olarak en fazla vaka görülen ili” dedi.
Bakanlığın açıkladığı verilere göre Diyarbakır’da aşılama oranı yüzde 57’ye ulaştı. Araç’a göre bu rakam vaka sayılarını düşürse de hastaneye yatışlarda henüz tam etkili olmadı. Hastaneye yatarak tedavi görenlerin sayısında dalgalanma olduğunu söyleyen Araç, şöyle devam etti: “Açıkçası (aşılanma oranının artışının) etkisi olduğunu düşünüyoruz ama etkisinin yansıması biraz daha geç olacaktır. İlk aşılamalar değil de ikinci aşılamalardan sonra ciddi bir koruyuculuk bekliyoruz. Aşı olduktan 14 gün sonra ilk doz da olsa korumaya başlıyor. Son günlerde aşı artışını gerçekten görüyoruz. Yüzde 40’lardan yüzde 57’ye çıkan bir artış var. Bu kısa süre için çok çok iyi bir rakam. Yoksa çok iyi bir rakam değil. Bununla birlikte vakaların düştüğünü gördük ama hastaneye yatışlarda günübirlik dalgalanmalar var. Bazen azalıyor gibi görünse de yanıltıcı bir tablo. Maalesef tekrar arttığını görüyoruz. Şu anda bir dalgalanma seyrinde ve hafif bir plato çizmiş gibi.”
“Vaka sayısı düşüyor ancak hastaneye yansımasını henüz görmedik”
Sağlık örgütlerinin verilerine göre kentteki vaka sayıları geçen haftalarda 2 bin 500’lere kadar çıktı. Bu rakamın 900’e kadar düştüğüne dikkat çeken Araç, çalıştığı hastanedeki yatan hasta sayısının 320 civarında olduğunu söyledi. Araç, “Diyarbakır'da 2 binin üstünde günlük vaka sayımız vardı. Şu anda 900 civarında bir vaka sayımız var. Yüzde 50’nin aşağısına indi. Ama bunun halen hastaneye yansıması çok iyi olmuş değil. Yoğun bakım ve totalde 360 civarında hastamız vardı. Şu anda 320 civarlarında bir azalma var. 290’dan tekrar 320’lere çıktı. Şu anda çok iyi değiliz pik yaptığımız evreden biraz daha düşük olsak da hastaneye yansımasını henüz yaşamış değiliz” diye konuştu.
“Aşılama hala düşük”
Sağlık Bakanlığı aşılama oranları yüzde 57’ye çıkan Diyarbakır’ı daha az riskli kentlerin bulunduğu turuncu kategoriye aldı. Ancak Doçent Araç, kentteki aşılama oranının hala düşük olduğunu savunarak, “Diyarbakır'ın aşılama seviyesi iyi gidiyor ancak yüzde 57. Diyarbakır’ın vaka oranı 100 binde 657, Kırklareli'nin vaka oranı 100 binde 56. Diyarbakır'ın Kırklareli'nden 11 kat fazla vakası var. Kırklareli'nin aşısına baktığımızda yüzde 85 civarı. Geçen hafta yüzde 43 civarında bir aşı oranımız vardı. Bizim iki katımızdan daha fazla aşı yapmışlar. Bizde genç nüfus çok fazla. Yüzde 57 aşı, 18 yaş üstü rakamlar. 18 yaş altı birey sayımız yüzde 35, yani toplumun üçte biri. 18 yaş altı toplumun hepsini aşılasanız dahi toplumun yüzde 65'i ancak bağışıklık sağlayacak rakama ulaşacak. Yüzde 57 en az tek doz aşı olanların sayısı. Yüzde 57'nin hepsinin çift doz olduğunu düşünsek dahi yüzde 35 çocuk topluluğunu sayarsak, şu anda toplumun sadece yüzde 20-25’i aşılanmış görülüyor. Bu, çok çok düşük bir rakam” şeklinde konuştu.
Araç, Diyarbakır’ın turuncu kategoriye alınmasının çok anlamlı olmadığı görüşünde. Araç, nedenini ise şöyle açıklıyor: “Bir Batı iline göre bizim turuncumuz kırmızıyı ifade ediyor. Bunu özellikle söylememin sebebi şu; genç nüfusumuzun çok olması, aşılanmamış genç nüfusun çok olması. Bize turuncu yetmeyecek maviye geçmemiz lazım ve buna hemen geçmemiz gerekiyor.”
“Delta varyantı hamilelerde öldürücü”
Araç, Corona virüsünün Selta varyantına da değinerek, hamilelerde ölümcül olduğunu ifade etti. Hamilelere mutlaka aşı olmaları çağrısı yapan Araç, şöyle konuştu: “Diyarbakır'daki gözlemlerimizde gebelerde daha kötüsü seyrettiğini ve gebeliğin son evresi ile doğum sırasında ve doğumdan sonra maalesef ölümcül seyrettiğini görüyoruz. Daha önce aşılarımız yoktu. İlk 3 ay dışında aşı olup olmaması için bir bilimsel veri yoktu elimizde. Şu anda biliyoruz ki İlk üç ay dışında, ikinci ve üçüncü üç aylardaki evrelerde her gebe mutlaka aşı olmalıdır. Aşı olunmasını çok elzem buluyorum. Genç hastalarımızı, genç anneleri kaybediyoruz.”
Dünyanın yeni mutasyonlara hazır olması gerektiğini belirten Araç, “Çok sık mutasyona uğrayan bir virüs ve mutasyona uğramaya devam edecektir. Delta daha bulaşıcı gibi gözüküyor, hızlı ilerliyor gibi gözüküyor. Toplumsal bağışıklığımızı sağlayamazsak, sadece Diyarbakır'ın değil Türkiye'de dünyada bu aşılama programlarını iyi yürütemezsek, deltadan sonra farklı farklı varyasyonlar da ortaya çıkar” dedi.
“Aşı karşıtlarının bir kozu ellerinden alındı”
ABD Gıda ve İlaç Dairesi’nin (FDA), Pfizer/BioNTech firmasının Corona virüsü aşısına tam onay vermesiyle ilk kez bir Corona virüsüne aşısı tam onay aldı. Araç’a göre bununla, aşı karşıtlarının en önemli kozu ellerinden alınmış oldu. Yaptıkları bir ankete atıfta bulunan Araç, toplumun yarısında aşıya karşı kaygı olduğunu söyledi. Araç, “Yaptığımız bir ankette ‘Neden aşı olmuyorsunuz?’ diye sorduk. Yüzde 50 civarı aşının etkinliğine, yan etkilerine güvenmeme yanıtı verdi. Yan etkileri ilgili kaygıları var. Bu kaygıları giderici şeyleri toplumda paylaşmalıyız. Ancak bazı aşı karşıtlarının bilimsel verilerle ilgisi yok. Sadece kafasında kurduğu paranoya ile ’böyle olacak şöyle olacak’ diyor. Geçmişte aşılar için, çocuk aşıları için de ‘kısırlaştıracak, öleceğiz’ diyenler vardı. Bunların hiçbir bilimsel yanı yok. Bu aşı onay aldı. Artık 3. faz yok diye ısrar edenlerin, bu kozları gitti. Şu anda onaylı ruhsatlı bir aşı var elimizde” diye konuştu. (VOA Türkçe)
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.