• BIST 9934.09
  • Altın 2435.681
  • Dolar 32.5203
  • Euro 34.8906
  • İstanbul 18 °C
  • Diyarbakır 31 °C
  • Ankara 28 °C
  • İzmir 24 °C
  • Berlin 15 °C

Cuntanın uğultuları

Cuntanın uğultuları
Kafes planı haberlerine gazetelerinde yer vermeyen ve bunu okuyucudan gizleyen gazetecilere en ağır eleştiri Taraf yazarı Ahmet Altan'dan geldi.

MEDYANIN ASLANLARI

Türkiye'nin kilidi medyadadır. Bu kilidi çözmeden Türkiye'de Cumhuriyet tarihi boyunca yaşananları anlamanız mümkün değildir.

İster Dersim Katliamı'na bakın, ister İzmir Suikastı'na, ister Ali Şükrü Bey'in vurulmasına, ister Topal Osman'ın öldürülmesine, ister Kürt ayaklanmalarına, ister yaşadığımız üç askerî darbeye, ister 28 Şubat'a bakın.

Bütün bu olayların kanlı sırları medyanın "anlatmadıklarında" gizlidir.

Size basit bir soru sorayım izninizle.

Medya olmasaydı 28 Şubat olur muydu?

O uzun siyah cübbeleriyle şehir şehir gezen yüz tane Aczmendiyi her gece ekranlarına taşıyan, muhtıradan sonra ortadan kaybolan Fadime Şahin'in "şeyhlerle" yaşadığı tuhaf aşkları ve tuhaf baskınları defalarca gösteren televizyonlar, "andıçlara" uygun yayınlar yapan gazeteler olmasaydı 28 Şubatçılar amaçlarına ulaşabilirler miydi?

Dün Hürriyet gazetesinde Ahmet Hakan, 28 Şubat döneminde üç gazetenin, Hürriyet'in, Milliyet'in ve Sabah'ın aynı gün "Kur'an kurslarında ürperten yemin" başlığıyla çıktığını hatırlatıyordu.

Üç gazetenin üçünde de aynı başlık.

Tesadüf müydü sizce?

Değildi elbet.

Merkez medyada bu ahlaksızlığı ortaya koyan gazete var mıydı?

Hatırladığım kadarıyla yoktu.

Peki, bugün bu gazetelerin ve televizyonların Kafes planı karşısındaki sessizliği "tesadüf" mü?

Bu ülkenin son yıllarda gördüğü en korkunç plan Kafes planı.

Çocukları havaya uçurmayı planlamışlar.

Planı yapanların çoğunluğu halen görevlerini sürdüren üst düzey subaylar.

Aralarından yedisi tutuklanmış.

Planda söz edilen bombalarla silahlar, söylenen yerlerde bulunmuşlar.

Genelkurmay Başkanı, o silahların "orduya ait olmadığını" söyledikten on gün sonra o silahların orduya ait olduğu ortaya çıkmış.

Çocukları öldürmek için Koç Müzesi'ne yerleştirilen bomba bulunmuş, tutanak tutulmuş.

Gayrimüslimleri öldürmek için hazırlıklar yapmışlar.

Agos gazetesinin abone listesini ele geçirip planlarına eklemişler.

Plan bütün detaylarıyla birlikte bir Ergenekon sanığının bilgisayarında bulunmuş, dava dosyasına girmiş.

Medya, bu korkunç plan hakkında ne yapıyor?

Susuyor.

Yüzlerce milyon dolarlara kurulmasına rağmen üstüne promosyon koymadan satamayan gazetelerin genel yayın müdürleri, küçük kız çocukları gibi "ay inanmıyorum vallahi" diye yazılar yazıyor.

İnanmıyorsan, gazetende çalışan o kadar iyi gazeteci, yetenekli muhabir var, gönderip araştır, planın "aslında" var olmadığını, Koç Müzesi'nden bomba çıkmadığını, Poyrazköy kazılarında LAW silahları bulunmadığını kanıtla.

Dursun Çiçek'in hazırladığı "andıçı" yayımladığımızda Genelkurmay'a adam gönderip "yüzde 99 yalan" diye başlık atmayı biliyorsun da, Koç Müzesi'ne adam göndermeyi mi beceremiyorsun?

Beceremiyor, çünkü derdi gerçeği ortaya çıkarmak değil, yüz milyonlarca doları "gerçeği saklamak" için gömmüşler o gazeteye.

O yüzden promosyonsuz bir türlü gazete satamıyorlar.

Sadece biri değil ki neredeyse hepsi öyle.

Hürriyetle Sabah, dışarıdan bakarsan birbirine rakip, birbirleri hakkında söylemedikleri yok ama iş "cunta planına" gelince o muhteşem "Kafes kardeşliğiyle" sesleri kesiliveriyor.

Bu medyayı iyi izleyin.

Birkaç gazete dışında (bu arada geçen gün o gazeteler arasında Vakit ile Evrensel'in adını saymayı unutmuşum, özür borcumu bugün eda ediyorum) hiçbiri konuya girmiyor.

Çünkü bu korkunç plan, ordunun içindeki cuntaları hiçbir itiraza yer bırakmadan ortaya koyuyor.

Ve, onlar ordunun içinde cuntalar olduğunu, darbe planları yaptığını bu halkın öğrenmesini istemiyorlar.

Her darbe planında, her andıçta bir de "medya" bölümü olması, medyaya nelerin yazdırılacağının listesinin yapılması boşuna değil.

Bu ülkede medyanın yardımı olmadan kimse cunta da kuramaz, darbe de yapamaz.

Çünkü darbeyi yapmak isteyen, darbenin "altyapısını" da hazırlıyor ve o altyapının hazırlanmasında birinci görev medyaya düşüyor.

Bazı şeyleri olduğundan "büyük" göstererek, bazı şeyleri de saklayarak o alt yapıyı hazırlıyorlar.

İyi bakın bu medyaya.

Onların Kafes sessizliğini dinleyin.

O sessizliğin içinde cuntanın uğultularını duyacaksınız.
 

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Ekşi Sözlük’e erişim engeli kaldırıldı03 Mart 2023 Cuma 10:13
  • Ekşi Sözlük'e erişim engeli getirildi22 Şubat 2023 Çarşamba 11:28
  • Şahan Gökbakar'dan 'sesi kısan' TRT Haber'e tepki11 Şubat 2023 Cumartesi 22:47
  • Sözcü TV yayın hayatına başlıyor21 Ocak 2023 Cumartesi 12:38
  • Halk TV'de üst düzey istifalar07 Ocak 2023 Cumartesi 23:01
  • RTÜK’ten kanallara ‘Kılıçdaroğlu’ cezası30 Mayıs 2022 Pazartesi 13:43
  • TV100'den Metin Özkan kararı23 Şubat 2022 Çarşamba 17:11
  • VOA’dan RTÜK kararına itiraz: Tek amacı sansür uygulamak23 Şubat 2022 Çarşamba 15:40
  • Rusya Deutsche Welle'yi yasakladı03 Şubat 2022 Perşembe 18:28
  • RTÜK’ten TELE1 ve FOX TV’ye ceza24 Ocak 2022 Pazartesi 15:21
  • ÖNE ÇIKANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0532 261 34 89