• BIST 9976.35
  • Altın 2439.282
  • Dolar 32.4246
  • Euro 34.6533
  • İstanbul 15 °C
  • Diyarbakır 26 °C
  • Ankara 15 °C
  • İzmir 21 °C
  • Berlin 16 °C

Altan'dan Başbuğ'a çok sert yazı!

Altan'dan Başbuğ'a çok sert yazı!
Ahmet Altan'dan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ'a çok sert bir yazı: Hiç mi yüzünüzü kızartmıyor?

Genelkurmay'ın Balyoz Harekatı ile ilgili açıklamasını "Genelkurmayın yalanı" olarak niteleyen Taraf yazarı Ahmet Altan'dan çok sert bir yazı geldi.

İşte Altan'ın  o yazısı:

- Bizim Genelkurmay'ın "Balyoz Darbe Planı"yla ilgili yaptığı açıklamayı okudum.

Bu açıklamayı yapan Genelkurmay, bizim belgelerini yayımladığımız "seminerin" varlığını kabul ediyor.

Ve bu seminerde hazırlanan planları sahipleniyor.

"Balyoz Darbe Planı yoktur" demiyor, "öyle planlar yapılmadı" da demiyor ama "öyle planlar yokmuş" izlenimi yaratacak bir üslup kullanıyor.

Şöyle diyor: "Bu plan seminerine ilişkin olarak ortaya atılan iddiaları, aklı ve vicdanı olan hiçbir kimsenin kabul etmesi mümkün değildir." Kilit kelime "iddialar" kelimesi.

Yani ortada bizim yayımladığımız belgeler, krokiler, timler, planlar yok, sadece "iddialar" var.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, böyle bir açıklama yayınlayıp bizim yazdıklarımıza "iddialar" dediğine göre demek ki binlerce sayfalık bu metinleri okudu.

Okuduktan sonra da orada gördüklerine "ordu" adına sahip çıkması gerektiğine karar verdi.

Şimdi Başbuğ'a sormak istiyorum o binlerce sayfalık seminer belgelerini okudunuz mu?

Okuduktan sonra mı savunmaya karar verdiniz?

Savunduğunuz o belgeleri sahiplenerek, o seminerde işlenen suçları da sahiplendiğinizin farkında mısınız?

Farkında olmalısınız.

Bu açıklamanızla birlikte artık sizi de "kapsayan" bu "iddiaları" bir konuşalım o zaman.

Birinci Ordu'da "dış tehditler" konulu seminerde bir "darbe planı" hazırlandı, bunun belgelerini yayımlıyoruz.

Bu belgeleri bize o dönemde Birinci Ordu'da görev yapmış bir subay ulaştırdı.

Bizim yayımladığımız belgelerin orijinal metinlerinin hazırlandığı "bilgisayarların" kimlere ait olduğunu gösteren bilgisayar bilgileri de o CD'lerde kayıtlı.

Biz bu belgeleri ve CD'leri savcılığa da teslim ettik.

Emirlerin üstünde "tarihleri, numaraları, emri verenlerin imzaları" var.

Sizin "aklı ve vicdanı olan kimsenin kabul edemeyeceğini" söylediğiniz o hazırlıklar gerçekten de akla ve vicdana aykırı işler.

Zaten soru da bu.

Akla ve vicdana aykırı işleri planlayan insanları neden orgeneralliğe kadar yükseltiyor ve bu eylemlere daha sonra sahip çıkabiliyorsunuz?

Neden bu belgelerin varlığını kesin bir şekilde yalanlamadan, "yalanmış izlenimi" yaratacak ifadeler kullanıyorsunuz?

Neden gerçekleri saklıyorsunuz?

Halkınıza yalan söyleme hakkını nereden buluyorsunuz?

Bu kadar ciddi bir olayı "hemen soruşturmak" için harekete geçeceğinize, bunlara "iddia" deyip üstünü örtmeye nasıl cüret edebiliyorsunuz?

Ordunun işlediği bütün suçların üstünün örtülmesine alışkın olduğunuzdan, karşılaştığınız bu "yeni" durumu algılamakta zorlanıyorsunuz sanırım.

Durumu daha "net ve açık" olarak anlamanıza yardımcı olabilmek için "camileri bombalamak" görevini alan "timleri" bugün isim isim açıklıyoruz.

"Camileri bombalama" görevini veren, görevi tarifeden, timleri oluşturan subayların adları emirlerin altında yer alıyor, emirler de onların "bilgisayarlarında" yazılmış zaten.

Buna ne diyeceksiniz?

Cami bombalamak, bizim ordunun "dış tehdide" karşı aldığı bir önlem mi?

Sizin göreviniz, halkı "düşmana" karşı korumak mı yoksa düşmana hiç ihtiyaç bırakmadan kendi halkınızın gittiği camileri bombalamak mı?

Yönettiğiniz orduda hazırlanan böyle bir emir hiç mi yüzünüzü kızartmıyor?

Neye sahip çıkıyor, neyi savunuyorsunuz?

Neden bunları araştırmak yerine, bu hazırlıklara "iddia" deyip geçiştirmeye uğraşıyorsunuz?

"Ordunun işlediği suçlar, suç sayılmaz" anlayışından kurtulamayacak mısınız?

"Kendi jetimizi düşürmeyi" öngören planın, o "seminer" kapsamında Hava Harp Akademisi'nde hazırlandığını, bu planın hazırlandığı "bilgisayarın" kaydının bulunduğunu gerçekten bilmiyor musunuz?

Bir ordu kendi jetini düşürmeyi planlar mı?

Böyle ordu olur mu?

Bakın general, sizinle anlaştığımız tek nokta var, o da, bunların "akla ve vicdana" aykırı olduğu.

Size tavsiyem, akılsız ve vicdansız planları sahiplenmeyin.

Bu belgeleri kendiniz inceleyin, suçluları ortaya çıkartın.

Böylesi, utanç verici yalanlar söylemekten daha iyidir.

  • Yorumlar 1
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Diğer Haberler
  • Ekşi Sözlük’e erişim engeli kaldırıldı03 Mart 2023 Cuma 10:13
  • Ekşi Sözlük'e erişim engeli getirildi22 Şubat 2023 Çarşamba 11:28
  • Şahan Gökbakar'dan 'sesi kısan' TRT Haber'e tepki11 Şubat 2023 Cumartesi 22:47
  • Sözcü TV yayın hayatına başlıyor21 Ocak 2023 Cumartesi 12:38
  • Halk TV'de üst düzey istifalar07 Ocak 2023 Cumartesi 23:01
  • RTÜK’ten kanallara ‘Kılıçdaroğlu’ cezası30 Mayıs 2022 Pazartesi 13:43
  • TV100'den Metin Özkan kararı23 Şubat 2022 Çarşamba 17:11
  • VOA’dan RTÜK kararına itiraz: Tek amacı sansür uygulamak23 Şubat 2022 Çarşamba 15:40
  • Rusya Deutsche Welle'yi yasakladı03 Şubat 2022 Perşembe 18:28
  • RTÜK’ten TELE1 ve FOX TV’ye ceza24 Ocak 2022 Pazartesi 15:21
  • ÖNE ÇIKANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0532 261 34 89