• BIST 10045.74
  • Altın 2427.372
  • Dolar 32.4375
  • Euro 34.7804
  • İstanbul 14 °C
  • Diyarbakır 18 °C
  • Ankara 16 °C
  • İzmir 21 °C
  • Berlin 22 °C

Ahlak ve Kaset

Ahlak ve Kaset
Bizde politika hiçbir zaman “üst düzey” bir iş olmadı ama bu derece sefilleşip iğrençleştiğine de pek tanık olmadık.

Türkiye siyasetinde “kasetler” fırtınası yaşanıyor.

Birileri, gizlice insanların evlerine, ofislerine, belki garsoniyerlerine sızıp kamera yerleştiriyor, onların sevişmelerini çekiyor sonra da siyaset açısından en “uygun” zamanda bu kasetleri yayınlıyor.

Bizde politika hiçbir zaman “üst düzey” bir iş olmadı ama bu derece sefilleşip iğrençleştiğine de pek tanık olmadık.

Deniz Baykal’ın kasetleri alçakça servis edildiğinde Başbakan Erdoğan, kendisine pek yakışan şövalyece bir yaklaşımla “Biz bunu siyasette kullanmayacağız” demişti.

Ama seçim yaklaşınca bu konudaki tavrını değiştirdi.

Ve, yeni bir “özel hayat” tarifi koydu ortaya.

Dedi ki, “O kasetler özel hayata ait değil”.

Niye değil?


“Çünkü o kasetler eşiyle ilişkisini göstermiyor, eşinden başkasıyla ilişkisini gösteriyor. Bu nedenle onlar özel değil, geneldir.”

Bu sözlerin benim anladığım tercümesi şu:


“Eşinden başkasıyla sevişen politikacıların gizlice kasetleri çekilip yayınlanabilir, bu, onların özel hayatına saldırı olmaz.”

Başbakan’a göre “özel hayat” sadece insanların “eşleriyle” olan hayatlarıdır.

Bu anlayış, “ahlakı” korumak adına “ahlakı” çökertmek anlamına gelir.

Eğer, “eşinden başkasıyla birlikte olanın” ahlakını kürsülerde sorgulayıp da, o insanın sevişmelerini gizlice kasetlere kayıt edenlerin ahlakını sorgulamazsan şantajı meşrulaştırırsın.

Ben size bir soru sorayım.

Bir arkadaş seçmek zorunda kalsanız, “karısından başka bir kadınla” olan bir adamı mı yoksa o adamın kasetlerini gizlice çekeni mi seçersiniz?

Birlikte bir savaşa girmek zorunda kalsanız hangisini mevzide yanınızda görmek istersiniz?

Hangisine güvenirsiniz?


“İkisine de güvenmeyeceğinizi”
söyleyebilirsiniz.

Ama bu iki insanı aynı “ahlak” kategorisine sokmanın “ahlaki” değerini de sorgulamak zorundasınız.

Ben hemen akla gelen bir örnek vereyim.

Bill Clinton, eşinden başka bir kadınla oldu.

Sizin “ahlaki” ölçülerinize göre Clinton’la “gizlice kaset çeken” adam aynı kategoride mi?

Bence değil.

Benim için “gizli kaset çekenlerden”, şantajcılardan daha aşağılık biri zor bulunur.

Clinton’ınki bir “zaaftır”, sadece kendisine ve eşine ait bir sorundur, eşinden başkasını da üzmez.

Kaseti çekenin, bunu yayanın yaptığı ise “zaaf” değil düpedüz “suçtur” ve belli bir çıkar sağlamak amacıyla yapılmıştır.

Zaaflarla suçları aynı kategoriye sokmak sadece ahlaki açıdan değil hukuki açıdan da sorun yaratır.

Şantajcılığa prim vermek anlamına gelir.

Ben Başbakan Erdoğan’ın Baykal’ın kaseti çıktığında benimsediği “delikanlıca” tutumu çok beğenmiştim.

Bence ona yakışanı da oydu.

Bugün tavrı ise doğrusu ona çok yakışmıyor.

Erdoğan sık sık “eline, beline, diline” sahip olmaktan söz edip “beline sahip olamayanları” kürsülerden kınıyor.

Peki, elalemin “beline sahip olamamasını” bir siyasi dedikodu malzemesi haline getirmek, “diline sahip olmak” mı?


“Diline sahip ol”
dendiğinde, “başkasının dedikodusunu yapma” denmiş olmuyor mu?

Yeryüzünde dinî ya da ladinî hangi ahlak, gizlice kaset çeken bir şantajcıyı hoşgörebilir, hangi ahlak başkalarının zaaflarından çıkar sağlamayı onaylayabilir?

Bakın Fransa’nın eski başkanlarından Mitterrand’ın gayrımeşru bir çocuğu vardı, gazeteciler de, politikacılar da biliyordu.

Kimse bunu siyasette kullanmadı.

Bu davranış, ahlaklı ve soylu bir davranış değil mi?

Bizim siyasilerimiz Fransız siyasileri kadar “dillerine” sahip olamıyor mu?

Onlar kadar “soylu” davranamıyor mu?

İnsanların zaafları olabilir, bunu hoşgörmeyebilirsiniz ama bu zaaflardan çıkar sağlamak, o zaaflardan bile çirkin gelmiyor mu size?

Doğrusu bana çok çirkin gözüküyor.

Erdoğan’ın kendisine yakışan o delikanlı ve “soylu” tavra geri dönmesini, zaaflardan çıkar sağlamak yerine, şantajcıları kınamasını dilerim.

Biliyorum “kazanmak” çok önemli...

Ama kazanmaktan daha önemli şeyler de var ve bazen kazanırken kaybeder insan.

Taraf

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Ekşi Sözlük’e erişim engeli kaldırıldı03 Mart 2023 Cuma 10:13
  • Ekşi Sözlük'e erişim engeli getirildi22 Şubat 2023 Çarşamba 11:28
  • Şahan Gökbakar'dan 'sesi kısan' TRT Haber'e tepki11 Şubat 2023 Cumartesi 22:47
  • Sözcü TV yayın hayatına başlıyor21 Ocak 2023 Cumartesi 12:38
  • Halk TV'de üst düzey istifalar07 Ocak 2023 Cumartesi 23:01
  • RTÜK’ten kanallara ‘Kılıçdaroğlu’ cezası30 Mayıs 2022 Pazartesi 13:43
  • TV100'den Metin Özkan kararı23 Şubat 2022 Çarşamba 17:11
  • VOA’dan RTÜK kararına itiraz: Tek amacı sansür uygulamak23 Şubat 2022 Çarşamba 15:40
  • Rusya Deutsche Welle'yi yasakladı03 Şubat 2022 Perşembe 18:28
  • RTÜK’ten TELE1 ve FOX TV’ye ceza24 Ocak 2022 Pazartesi 15:21
  • ÖNE ÇIKANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0532 261 34 89