Gazeteci-yazar Mehmet Altan, komisyondaki sözlerine, “28 Şubat’ta medyada yazı yazabilen biriydim. Bugün o imkândan mahrumum” sözleriyle başladı. Darbelerin “Türkiye’nin kendi gücü ve menfaatı ile dünya sistemi arasında ilişki kuramadığı zamanlarda olduğunu” ifade eden Altan, ABD’nin ve uluslararası güçlerin izni olmadan Türkiye’de darbe olmayacağını belirtti. “28 Şubat’ın nedeni Erbakan’ın dış politikasıdır” diyen Altan, darbelerin dış siyasetten sapmalar dönemine denk geldiğine dikkat çekerek şöyle konuştu: “27 Mayıs 1960’ta hükümet Batı’dan talep ettiği kaynağı alamayınca yönünü Rusya’ya dönmüştür. O dönem Başbakan’ın asılmasının gerekçesi onlara göre NATO’ya ihanettir”.
İsim vermeden halen 28 Şubat soruşturması kapsamında cezaevinde bulunan dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir’i işaret eden Altan, kendisine “Makatına süngü takar dolaştırırım” diye mesaj gönderildiğini kaydetti. Altan, darbelerin dış boyutuyla ilgili olarak da Balyoz davasına vurgu yaparak “Türkiye bir NATO ülkesidir. Bunu kabul etmezseniz Balyoz’u açıklayamazsınız. Siz bırakın bir paşayı yargılamayı, onun ikamet ettiği eve bile giremezsiniz” dedi.
‘Göz göre göre geldi’
Komisyonun sorularını yanıtlayan gazeteci Yavuz Donat sürecin “göz göre göre geldiğini” belirtti. Olayı eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya’dan öğrendiğini söyleyen Donat, Erkaya’nın kendisine “28 Şubat’ta kıyamet kopacak” dediğini aktardı. Donat, “STK ve kanaat önderlerinin katkıları olmasaydı, medya desteği olmasaydı Türkiye’de bu darbelerin, muhtıraların olması mümkün değildi” dedi.
Gazeteci yazar Fehmi Koru da 28 Şubat’ta ABD’nin bir noktaya kadar dahlinin olduğunu düşündüğünü ancak fiili bir müdahaleye dönüşmesini de istemediğini kaydetti.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.