• BIST 9915.62
  • Altın 2440.177
  • Dolar 32.4575
  • Euro 34.7559
  • İstanbul 13 °C
  • Diyarbakır 15 °C
  • Ankara 14 °C
  • İzmir 15 °C
  • Berlin 9 °C

Kürtlerle savaş simülasyonu

Günay Aslan

Bir süre önce Genelkurmay bünyesinde çalışması yapılan bir 'savaş simülasyonu'ndan söz ediliyor. Simülasyona göre Çözüm Süreci’nin çökmesiyle birlikte çatışmalar yeniden başlıyor.

Yeniden başlayan çatışmalar Hakkari-Şırnak-Van üçgeninde yoğunlaşıyor. Türk ordusu bu üçgeni karadan ve havadan kuşatıyor.

Kara kuvvetleri geniş kapsamlı operasyonlar başlatıyor. Hava kuvvetleri de Yüksekova –Şemdinli- Silopi kırsalından başlayarak bölgedeki köy, kasaba ve kentleri bombalıyor!

Simülasyon geleneksel 'isyan' senaryosuna göre kurgulanıyor. Bu yüzden uygulama da 'geleneksel' oluyor; isyan kitlesel katliam, tutuklama ve sürgünle bastırılıyor.

Gizli yapılan simülasyonda savaşın bilançosu 10 bin ölü, binlerce yaralı, on binlerce tutsak, bombalanmış köyler, kasabalar, kentler ve 650 -700 bin arası sürgün olarak hesaplanıyor.

Simülasyon uygulaması Kürdistan’la sınırlı da kalmıyor; Türkiye’nin tamamını kapsıyor.

Türkiye’nin dört bir yanına dağılmış Kürtlerin bastırılmasını öngören senaryo kapsamında batıda da yoğun ve yaygın devlet terörü uygulanıyor. Yeniden başlayan savaş yüzden siyasi otorite kenara çekiliyor. Kenardaki generallerse sahneye çıkıyor. Ülkede sıkıyönetim ilan ediliyor ve ordu bütün ipleri ele geçiriyor.

Değişik stratejilerin ele alındığı ve birçok senaryonun uygulandığı bu simülasyon ordu yüksek komuta kademesinin önünde sahneleniyor.

Sonrasında hazırlanan raporların ve yapılan planlamaların da Genelkurmay tarafından onaylandığı söyleniyor. Bu da planlama aşamasından hazırlık aşamasına geçildiği anlamına geliyor!

Duyduklarım doğru mu, değil mi bilemiyorum ama bunu düşünmek bile insanın tüylerini ürpertiyor.

Gerçi hem Suriye ve Ukrayna meselesi hem içerdeki ağır rejimi krizi; yani iç ve dış konjöktür yeni bir savaşa yol verecek gibi görünmüyor ama, insan bu simülasyon da neyin nesidir diye sormadan da edemiyor.

Dolayısıyla medyanın, siyasetin ve sivil toplumun olayın üzerine gitmesi, hükümetten tatmin edici bir açıklama istemesi gerekiyor.

Ayrıca Kürt hareketinin de bu çalışmadan haberdar olduğu düşünüyorum. Aldığım duyum bu yönde ama, henüz doğrulatamadım. Kandil'e sordum; yakında oradan bir cevap geleceğini tahmin ediyorum.

Öte yandan bir yılı aşkın bir süredir devam eden Çözüm Süreci’nin sonuçsuz kalması halinde savaşın yeniden başlayacağı zaten biliniyordu. Sürecin çökmesinin savaşa yol açacağı bilindiği için de simülasyon çalışması sürpriz görünmüyor.

Ancak doğru ya da değil bu haberin çıkması bile sürecin bıçak sırtında ilerlediğini ve her an her şeyin olabileceğini gösteriyor.

Dolayısıyla kadın, çoluk çocuk 10 bin Kürdü hayatından eden, bir milyona yakınını süren, köyleri, kasabaları ve kentleri yerle bir eden savaş simülasyonu haberini görmezden gelme lüksümüz bulunmuyor.

Dediğim gibi bu haberin üzerine gidilmesi ve kamuoyuna tatmin edici net bilgi verilmesi gerekiyor.

Diğer yandan Türk ordusunun her türlü olasılığa karşı savaş simülasyonları yapmasını 'normal' karşılayanlar olabilir!

İç ve dış koşullar nedeniyle savaşın kağıt üzerinde kalacağını, bu senaryoyu uygulamanın imkansız olacağını söyleyenler de çıkabilir.

Elbette bu da bir ihtimaldir. Bu simülasyona rağmen savaş kesin olarak çıkacak demek mümkün değildir. Ayrıca bu konjöktürde bu iş bu kadar kolay da değildir.

Kürtlerle yeni bir savaş sadece Kürtler ve Kürdistan için değil, Türkler ve Türkiye için de felaket demektir ve bunu göze almak kolay değildir.

Türkiye kendi geleceğinden; Anadolu’daki egemenliğinden vazgeçmediği sürece Kürtlerle böylesi bir savaşı göze alması mümkün görünmüyor. Fakat yine de dikkatli olmak, çok bileşenli, çok karmaşık Kürt sorununun çözümüne karşı olan iç ve dış odaklarının varlığını unutmamak gerekiyor.

Buradan hareketle de Çözüm Süreci’ni ilerletmek ve kalıcı hale getirmek gerekiyor.

Aksi durumda insanların hayatları, halkların kaderleri üzerinde oynanan harp oyunlarının ve kurgulanan savaşın bir süre sonra gerçekleşme ihtimali yüksek görünüyor.

Dolayısıyla Türkiye ve Kürdistan’da yaşayan herkesin Kürt meselesine siyasal çözüm bulunması, adil ve onurlu bir barışın sağlanması için harekete geçmesi, siyasi iradeye bunun için baskı yapması gerekiyor.

Çünkü siyasi irade özellikle de Başbakan Erdoğan kendi geleceğini öncelediği için çözümü ötelemeye devam ediyor.

Bu yüzden zaten barış beklentilerinin yerini savaş haberleri ve simülasyonları alıyor…

  • Yorumlar 1
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Yazarın Diğer Yazıları
    ÖNE ÇIKANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0532 261 34 89