• BIST 9722.09
  • Altın 2428.571
  • Dolar 32.5199
  • Euro 34.8
  • İstanbul 18 °C
  • Diyarbakır 15 °C
  • Ankara 20 °C
  • İzmir 20 °C
  • Berlin 5 °C

'Yeni Türkiye' derken?

Gülay Göktürk

Erdoğan “ters köşe yapmak” tabirini sık sık kullanıyor ama yaptığını da pek görmedik doğrusu. Bu da normal, hiçbir lider toplumu ters köşe yapa yapa, bir bakıma serseme çevire çevire yönetemeyeceğini bilir.

Sonunda yine “beklenen” oldu ve başbakanlık koltuğuna hiç de sürpriz olmayan bir kişi oturdu.

Sayın Davutoğlu’nun kısa sürede “emanetçi bir başbakan mı yoksa cumhurbaşkanıyla çatışan bir başbakan mı” gibi bir ikilem içinde olmadığımızı; hem kişilikli, ilkeli ve güçlü hem de cumhurbaşkanıyla uyum içinde çalışabilen bir başbakanlık modelinin mümkün olduğunu bütün Türkiye’ye göstereceğine eminim; buradan kendisine tebriklerimi ve başarı dileklerimi yolluyorum.

Ayrıca bir beklentim daha var: Davutoğlu’nun en sert mesajları bile soğukkanlı ve tahkir etmeyen bir üslupla verebilme ustalığının, çok uzun zamandır yüksek seyreden siyasi tansiyonun düşmesine katkı sunabileceğini de umuyorum.
 
Yeni Türkiye kesintisiz bir süreçtir
 
AK Parti’nin görev devir teslimini kırıp dökmeden, gerilim yaratmadan başarılı bir biçimde gerçekleştirdiği böyle bir günde kimsenin hevesini kaçırmak istemem ama Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin göreve başlaması dolayısıyla kaleme alınan yazılarda yeni dönemi bir “milat” olarak gösteren; Türkiye’nin bütün kurumları ve kuruluşlarıyla “yeniden kurulmasından”, “yeniden dizayn edilmesinden” ve “yeni Türkiye’nin kuruluşuna imza atılmasından” söz eden ifadeleri yadırgadığımı da söylemek zorundayım.

Ben “yeni Türkiye”yi hep 2002’den başlayan ve hâlâ devam eden büyük bir değişim süreci olarak algıladım ve bu ifadeyi bu anlamda kullandım. Ordunun siyaset üzerindeki tahakkümünün kaldırılmasından devletin şeriat ve bölünme fobilerinden kurtarılmasına, çözüm sürecinin başlatılmasından din ve vicdan özgürlüğü üzerindeki baskıların kaldırılmasına, elitist bir azınlığın kültür ve düşünce dünyasında kurduğu hegemonyanın kırılmasından Kemalist yönetimin kırmızı çizgiler içine hapsettiği kısır, içe dönük dış politikanın terk edilmesine kadar yaşadığımız bütün o büyük dönüşümler zaten yeni Türkiye’nin inşa sürecinin ta kendisiydi.

Ama şimdi yazılanlara baktığımda, Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin iktidar olmasıyla birlikte sanki “İşte her şey asıl şimdi başlıyor” gibi bir vurgu görüyorum. Örneğin, “Yeni Türkiye ülkeye ve dünyaya bakışımızın kökten değişmesi demektir” cümlesini yorumlamakta zorlanıyorum. Bu cümlede hem yeni Türkiye’yi kesintisiz bir süreç olarak değil, bir an (içinde yaşadığımız an) olarak gören bir anlayış hem de “geçmişten köklü kopuş” fikri görüyorum. Her türlü “köklü kopuş” ihtimali karşısında duyduğum tedirginlik doğal olarak depreşiyor.
 
“Yeni bir medeniyet söyleminin iktidarı”

 
Kuruluşundan günümüze AK Parti'yi tanımlayacak ana kavramlardan birinin "yeni bir medeniyet tasavvuru arayışı" olduğu bu hareketi tanıyan herkesin bildiği bir nokta. Ayrıca, yeni Başbakan Davutoğlu’nun bu tasavvur üzerinde en fazla kafa yormuş ve entelektüel katkıyı yapmış isimlerden biri olduğunu biliyoruz.

Burhanettin Duran Sabah’taki “Davutoğlu ve medeniyet söyleminin iktidarı” başlıklı yazısında “Şimdi bu iki aktörün yeni Türkiye'nin liderliğini kuracak olması Türkiye'nin karşı karşıya kalacağı yeni siyasal ontoloji hakkında net fikir vermektedir. Bu, medeniyet perspektifidir. (...) Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı ve Davutoğlu'nun başbakanlığı, medeniyet söyleminin mutlak iktidarına karşılık gelmektedir” diyor.

Acaba, Erdoğan-Davutoğlu ikilisiyle başlayan yeni dönemin, “yeni Türkiye”nin kuruluşunun miladı olarak ilan edilmesinin ardında bu “mutlak iktidar” tespitini mi aramalıyız?

Eğer öyleyse, artık “mutlak iktidar” kuran bu medeniyet tasavvuru üzerinde daha çok konuşmak ve ne kastedildiğini daha iyi anlamak acil bir mesele haline gelmiş demektir.

Çünkü malum, herkes aynı şeyi anlamıyor bu medeniyet tasavvurundan. En azından Yusuf Kaplan’ın 20 öneriyle özetlediği “tasavvuru” üzerinde konuşarak işe başlayabiliriz.

Doğrusu Kaplan’ın önerilerini AK Parti camiasından kimin paylaşıp kimin paylaşmadığını çok merak ediyorum.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89