• BIST 8886.87
  • Altın 2239.383
  • Dolar 32.3397
  • Euro 35.1137
  • İstanbul 15 °C
  • Diyarbakır 14 °C
  • Ankara 13 °C
  • İzmir 18 °C
  • Berlin 9 °C

Yaptığımız şey amaca hizmet etmelidir

Ersin Tek

‘‘Öğrenmek gerekli yoldaşlar. Her zaman, her adımda, mücadele sürecinde, içerde ve dışarıda hep öğrenmek, öğrenmek, öğrenmek ve savaşmak, savaşmak ve öğrenmek.’’ diyordu, Bulgar devriminin önderi Dimitrov ‘Kadrolar Üzerine’ adlı eserinde.

Kadroların eğitimiyle ilgili bu öğretici sözler, hepimiz için yol gösterici olabilir. Okuma, öğrenme, araştırma ve inceleme yönümüzün zayıf olduğu bir coğrafyada-toplumda yaşıyoruz. Bu zayıflığın etkisi kaçınılmaz olarak hepimizi kapsamaktadır. Bu coğrafyada yaşayan insanlar, kendi dinleri, mezhepleri, ideolojileri, toprakları, liderleri, vs. şeyler uğruna malını ve canını fedaya hazırdır. Ne var ki, içlerinde yıllarını okumaya, kapsamlı araştırmalara-öğrenmelere, bir konuyu kotarmak ya da aydınlatmaya adamak isteyenlerin sayısı çok azdır. Dolayısıyla bu coğrafyada-toplumda mevcut olan nice önemli sorunun doyurucu karşılıkları-çözümleri yok. Oysaki bir durumdan diğerine geçişi mümkün kılacak bir değişimi gerçekleştirmek için bu tür sorunlara nesnel karşılıklar bulmaktan çıkar yol yok. Bu ise sürekli öğrenmek ve araştırmalar yapmakla mümkün görünüyor.

Ortadoğu coğrafyasında bu konuda süregiden gevşekliğin-eksikliğin sebebi, uzun zamandır süren savaşlar ve sömürge gerçekliği içerisinde okuma, öğrenme, araştırma ve inceleme yapmanın öneminin hâlâ kavranamamasıdır. Ortadoğuluların içinde bulunduğu söz konusu ortamda kılıcın kalemden üstün olduğu fikri egemen olduğu gibi, fikrin kahramanlıktan önce geldiği görüşü de ilgi görmüyor, işe yaramıyor ve ispatlanamıyor. Dolayısıyla ne kalemle kılıç arasındaki sağlıklı ilişkinin ne de bu ikisi arasındaki doğal dengenin farkına varılamıyor. Öteden beri bu coğrafyada mal ve canın feda edilmesine, bunları faydalı ve işlevsel kılan şeyin ne olduğuna bakılmaksızın en yüksek paye verilmiştir. Fakat sorun yalnızca bir fedakârlık meselesi değildir. Bu yetmez. Çünkü mal ve canın feda edilmesi, gerekli teknik şartlar yerine getirildiğinde ancak meyvelerini verir. Soruna bunun aksi biçimde bakmak demek, bu coğrafyada yaşayan insanların mal ve canını bu uğurda olur olmaz biçimde harcamasına zemin hazırlamak demektir. Böyle bir zemin oluştuğunda ise okumak, öğrenmek ve araştırmalar yapmak adına insanların kendilerini sıkıntıya sokması kolay olmayacağı gibi, yaşadıkları toplumlarda yalnızlaşma ve yabancılaşma gerçekliğiyle yüzleşmek ve mücadele etmek zorunda kalacaklardır. Yani mal ve canın feda edilmesi gerilimin arttığı, hamasetin coştuğu bir anada olup bitiverir. İlmin ve bilginin peşinde koşmak ise öyle bir anda olup bitiverecek bir şey değildir. Ancak sabırlı-sürekli bir çabayla hedefine varabilir.

Her şeye rağmen zor, karmaşık ve tehlikeli görevleri yerine getirmek yanında aynı idealleri paylaştığı yoldaşlarına-halkına karşı içten sevgiyle bağlı, bencillikten ve ihanetten uzak, vefa dolu, ahlaklı ve bilinçli bir insan olmanın tüm erdemlerini taşıyan insanların yetiştirilmesi için kalem ve kılıç arasındaki sağlıklı ilişkinin kurulması zorunlu ve kaçınılmazdır. Böylesi insanlar yetiştirmeyi hedeflemediğimiz ve yetiştiremediğimiz noktada ulusal-sınıfsal mücadelelerin de anlamlı, etkili ve sonuç alıcı bir başarısı olmayacaktır. Bu durumun zorluğunu bilerek, sağa-sola savrulmadan, bir düşünce sistematiği içerisinde, mücadele sürecinin inşasına her düzeyde katılmak; okumak, öğrenmek ve araştırmak esas olarak somut mücadele içerisinde yaşanılması gereken olgulardır. Yaşamın ve mücadelenin somut ve temel görevi yeniden inşa olarak belirlenmiştir. Çünkü mücadelenin düşünsel ve eylemsel gereklerini kişiliğinde-yaşamında birleştirememiş ve mevcut durumun en olumlu hale getirilmesinin gerekliliğini doğru bir biçimde kavrayamamış yığınların sorumlu, başarılı ve mutlu insanlar haline gelmesi imkânsızdır.

Bugün okumanın, öğrenmenin, araştırmanın ve incelemenin her zamankinden daha fazla kendini dayattığı bir dönemdeyiz; savaşlarda en üst-acımasız tekniğin kullanıldığı, politik seviyenin düştüğü, bireysel ve toplumsal çelişkilerin arttığı, etkili kadroların yetiştirilmesinde yetersiz kalındığı, çözüm üretmede verimsiz olunduğu, genç ve deneyimsiz insanlar açısından tarihsel, sosyal ve siyasal bilgi noksanlığının yaşandığı bir süreçten geçiyoruz. Bireylerin davalarına, toplumlarına ve insanlığa her yönüyle bağlı kalması, onu güçlendirmesi ve ilerletmesi bilinçli olmaktan ve kendini yeniden üretmekten geçiyor. Zira yaşamda ve mücadelede istenen sonuçların elde edilebilmesi, eski dünyanın yıkılıp, yerine yeni bir dünyanın kurulabilmesi için bu bilince sahip olmak ve sorumlulukları tam anlamıyla yerine getirebilme iradesini göstermekle direkt bağlantılı bir durumdur. Tarihin üzerimize bıraktığı tüm olumsuz yanları ayıklayabilmek ve geleceğe yönelik en uygun plan-programı hayata geçirebilmek ancak bilinçli olmakla anlaşılabilecek ve aşılabilecek bir olgudur. Bu nedenle bir sorumluluk duygusu içerisinde okuma, öğrenme, araştırma ve inceleme yapmak kişiyi yaşamın ve mücadelenin ihtiyaçlarını karşılayacak hale getirecek, karmaşık sorunlarının çözüm gücüne ulaştıracak bir yetkinliğe ve ferasete kavuşturacaktır. Gerçek zaferin anlamı ve önemi buradadır.

Bu anlamda, Ortadoğu coğrafyasında yaşayan insanların sakin, doğru ve sağlıklı bir biçimde öz eleştirileri yapmak, geçmişten ders çıkarmak, eksikliklerini gidermek ve yanlışlarını düzeltmek gibi bir mecburiyetleri vardır. Çünkü doğa yasası dediğimiz şey, üzerine inatla gelen insana kendini teslim eden bir karaktere sahiptir ve üstelik insanı bir tür devrimci kışkırtmayla yönlendirerek, sınırları dar bir determinizmin içine hapsolmaktan kurtarır.

Kısacası, Aziz Kur’ân’da ifade edildiği gibi: ‘‘… Gerçek şu ki, insanlar kendi iç dünyalarını değiştirmeden Allah onların durumunu değiştirmez; …’’ (Ra’d Sûresi 11)

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89