• BIST 8718.11
  • Altın 2240.877
  • Dolar 32.3243
  • Euro 35.1697
  • İstanbul 9 °C
  • Diyarbakır 10 °C
  • Ankara 3 °C
  • İzmir 8 °C
  • Berlin -2 °C

Yalan Rüzgârı

Amberin Zaman

Seçimlere yaklaştığımız her gün dezenformasyon, yalan, çarpıtma ve pişkinlik gırla. Belli ki birileri herhâlde feci hâlde korkuyor.

Salınmak istenen korkunun başında HDP Meclis’e girerse nasıl bir felaket yaşanacağı geliyor. Barış sürecinden sorumlu Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan HDP’nin Meclis’e girmemesinin “süper” olacağını buyuruyor. Bununla kalmayıp HDP’nin Meclis’e girmesinin “tehlikeli” olduğunu savunuyor.

Bunun tersinin gerçek olduğu tecrübeyle sabit. 1980 darbesi sonrasında sırf Kürtler Meclis’e girmesin diye yüzde on barajı konuldu. Akabinde yaşanan acıları hep birlikte izledik. En ağır faturayı Kürtler ödedi. Ama yok olmadılar. Olmayacaklar.

Ve epey bir süredir Kürt siyasal hareketi diyor ki “Biz Türkiye’nin bir parçası olarak yola devam etmek istiyoruz”. Sadece Kürtlerin değil “Türkiye’de yaşayan tüm halkların partisi olmak istiyoruz”.

HDP’nin her kesimi temsil eden aday listesi, seçim manifestosu, samimiyetini ortaya koyuyor. Ama elbette iç vesayete tabi kalmış etnik milliyetçilikten beslenen bir partinin bir günde dönüşmesi kolay değil.

HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın evvelsi akşam CNNTürk’te “Biz dar bir alana hapsetmiştik kendimizi, artık buradan çıktık” demesi başlı başına bir olaydır. Türkiye’de özeleştiri yapabilecek özgüven ve olgunluğa sahip herhangi başka bir siyasetçiye rastladınız mı? Ben rastlamadım.

Hadi Demirtaş’a inanmadınız. Peki, PKK’nin “Türkiye’de silahlı çatışmayı gerektirecek durum kalmadı” demesi; bunların hepsi tiyatro mu? Yalan mı? Yalan madem neden silahlar sustu? PKK sivil siyasetin ön plana çıkmasından rahatsızlık duysa, yolunu bulur, HDP’yi zor durumda bırakacak eylemler gerçekleştirmez miydi şu saate kadar?

Nelerin yalan olduğunu sizlere söyleyeyim. Tedavülde olanlardan birincisi şu: “PKK 30 bin Türk askeri öldürdü. HDP’ye oyunuzu verirseniz şehitlerimizin kemikleri sızlar.” Hayır. 1984’ten beri takriben beş bin küsur güvenlik görevlisi hayatını kaybetti. 25 bin civarında da militan. Faili meçhulleri, işkenceyle katledilenleri saymıyorum.

Her can kıymetlidir. Son dönemin en büyük kazancı nedir diyoruz? İki yıldan fazla bir süredir kanın akmaması diyoruz. Bunda AK Parti’nin hakkını da teslim ediyoruz.

Deniyor ki: “HDP Meclis’e girerse AK Parti’yle kol kola girecek. HDP’ye güvenilmez.” Demirtaş tekrarlamaktan dilinde tüy bitti. “Başkanlık sistemine karşıyız,” diyor. “Sivil, eşitlikçi demokratik anayasa istiyoruz,” diyor.

HDP lideri inançlı Müslüman olduğunu defalarca açıklamak zorunda kaldı. Kız kardeşinin başörtülü olduğunu, bu yüzden iş bulamadığını, ve başörtüsü yasağına karşı mücadeleye bir insan hakları savunucusu olarak destek verdiğini de… Demirtaş’ın ifade ettiği gibi Kürtler Araplardan sonra İslamiyet’e geçen ilk kavimlerden biri.

Geçen aylarda Kobane’de yaşamını yitiren bir militanın taziye evine gittim. Dua okunuyordu. İmamı da HDP’liler getirmişti. Sivil Cuma’ları unuttunuz mu? Türkiye’de her siyasal oluşum gibi HDP de dinî hassasiyetleri gözetiyor. Ama istismar etmeden.

Demirtaş’a 6-7 Ekim şiddetini fatura etmek istiyorlar. Utanmadan sıkılmadan “Yasin Börü’nün katili o” diyorlar. Oysa Demirtaş “Kobane için demokratik tepkinizi gösterin, sokağa çıkın,” demişti. Kimseyi “öldürün” dememişti. Ama Kürt gençlerinde biriken öfkeyi hesap edemedi. Bunu da itiraf etti.

Bir de HDP Meclis’e girmezse neler yaşanır. PKK’den söz etmiyorum. Gençlerden söz ediyorum. İnsan düşünmek dahi istemiyor.

Öcalan ve HDP üzerindeki etkisine gelince…

En ufak şüpheniz olmazın. Selahattin Demirtaş’ın damgasını vurduğu zamanın ruhunu herkesten iyi okuyordur. Başka neden aylardır HDP heyetiyle görüşmesi engelleniyor dersiniz?

Not: (Yasin Börü’nün ailesine ve kanlı 6-7 Ekim olaylarında yakınlarını yitiren herkese yeniden sabır diliyorum.)

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89