• BIST 9722.09
  • Altın 2428.571
  • Dolar 32.5199
  • Euro 34.8
  • İstanbul 18 °C
  • Diyarbakır 15 °C
  • Ankara 20 °C
  • İzmir 20 °C
  • Berlin 5 °C

PKK ile PYD aynı mı

Amberin Zaman

Amerika hava kuvvetleri PKK’nin Suriye kolu sayılan Demokratik Birlik Partisi (PYD) ve silahlı kolu Halk Savunma Güçleri’ne (YPG) havadan silah ve mühimmat atması ile birlikte alevlenen bu tartışmanın zaten gittikçe kırılgan hâle gelen Türk- Amerikan ilişkilerini epey zorlayacağı ortada. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün yaptığı sert açıklamalar bunun en somut işareti. 

Letonya’da gazetecilerin sorularını cevaplayan Erdoğan ABD’nin Kobani’de IŞİD ile savaşan PYD’ye yaptığı silah yardımı için “Türkiye bu işe olumlu baktı mı, bakmadı. Türkiye’ye rağmen bu işi yaptı,” dedi. Iraklı peşmergelerin Kobani’ye geçişini daha önce Türkiye’nin ABD’ye önerdiğini yineleyen Erdoğan, Obama’nın da PYD için “terör örgütü” ifadesi kullandığını savundu. 

Oysa daha geçtiğimiz gün ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Marie Harf, PYD ile PKK arasında “tarihî” bağların olduğu bilinmekle beraber PYD’yi “terör örgütü” saymadıklarını açıklamıştı. 

2004 yılında kurulan PYD’nin ABD’nin terör örgütü listesinde yer almadığı doğru. Buna rağmen Türkiye’nin baskılarına boy eğen ABD geçtiğimiz aya kadar PYD lideri Salih Müslim’in tüm görüşme taleplerini geri çevirdi. Müslim bir türlü Amerika’dan vize alamadı. 

Peki, ne oldu da Amerika Erdoğan’ın ifadesiyle “Türkiye’ye rağmen” PYD ile ilişki kurdu? Bu sorunun cevabı geçtiğimiz hafta sonu Türkiye’nin en köklü düşünce kuruluşlarından Eğitim Danışmanlığı ve Araştırmalar Merkezi EDAM’ın düzenlediği ve eski İsveç Başbakanı Carl Bildt ve Kemal Derviş gibi isimlerin katıldığı 10’uncu Bodrum Yuvarlak Masa toplantısında arandı. Üst düzey Batılı yetkililer Türkiye’nin IŞİD’le mücadele karşısında takındığı çekingen tavrın Türkiye’yi “tehlikeli yalnızlığa” ittiğini savundu. 

Ankara’nın bu şok edici tarif üstünde dikkatle durması gerektir. Zira ABD Türkiye’nin burnu dibinde Türkiye’ye rağmen hareket ediyorsa, Türkiye gibi son derece önemli bir müttefike “sen direnmeye devam et biz bildiğimizi yaparız” diyorsa demek ki gerçekten büyük bir sorunla karşı karşıyayız. 

Mevcut tabloda Türkiye’nin önemli payı olduğu muhakkak. Zira Amerika’dan önce davranıp IŞİD’in kan gölüne dönüştürmesine ramak kalan Kobani’ye silah geçişine izin verseydi tek çırpıda süreci kendi yönetir, dünya nezdindeki imajını düzeltir, Türkiye’deki sendeleyen barış sürecini de güçlendirirdi. En önemlisi haklı tarafın yanında yer alırdı. Çünkü PYD Erdoğan’ın savunduğu gibi terör örgütü değil. Hele Suriye şablonunda hiç ama hiç değil. Türkiye’ye karşı asla düşmanca bir eylemde bulunmadı. Oysa Türkiye El Nusra dâhil muhalif gruplara destek vererek PYD’ye karşı düşmanca eylemlerde bulundu. 

PYD ile PKK, evet, iç içeler. PKK’de savaşan birçok militan şu an YPG saflarında çatışıyor. Rojava’da bir evladını PKK saflarında ve bir diğerini YPG saflarında savaşırken kaybeden ve bununla gurur duyan Kürt analarına rastladım. Her iki grubun manevi lideri de Abdullah Öcalan. 

Ancak varılan noktada Öcalan Rojava’yı Türkiye’deki barış sürecine ve iktidarın siyasi hesaplarının gerisinde tutamaz. Rojava barış sürecinin ayrılmaz bir parçası hâline geldi. 

PKK ile PYD aynı, ikisi de terör örgütü” ısrarı Türkiye’nin ve Abdullah Öcalan’ın manevra alanını daraltmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Üstelik “Peşmerge’nin gitmesini biz istedik” diyen Erdoğan Peşmerge’nin Kobani’de armut toplamaya gideceğini düşünmüyordu herhalde. “Terör örgütü” YPG’ye silahlı yardım için gideceğini biliyordu. Madem öyle, olaylara bir aydır seyirci kalan Türkiye’nin ABD’ye itiraz etme hakkı var mı? Koridor daha önce açılsaydı ABD de havadan silah atmak zorunda kalmazdı. Çünkü her geçen gün Kobani’deki durum daha kritikleşiyordu. Peşmerge geçişini bekleyene kadar belki de düşerdi. Zaten tehlike henüz aşılmış değil 

Bundan sonra ABD ile zıtlaşmaktan, PYD’ye saydırmaktansa Türkiye başta Ceylanpınar/ Serekaniye olmak üzere PYD’nin kontrolündeki diğer sınır kapılarını derhal açmalıdır. Iraklı Kürtlerle olduğu gibi Suriyeli Kürtlerle de müttefikliğin temellerini atmalıdır. Tüm medeni dünya gibi IŞİD’in karşısında net tavır almalıdır.

  • Yorumlar 1
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Yazarın Diğer Yazıları
    ÖNE ÇIKANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0532 261 34 89