• BIST 9645.02
  • Altın 2416.205
  • Dolar 32.5833
  • Euro 34.8133
  • İstanbul 23 °C
  • Diyarbakır 27 °C
  • Ankara 25 °C
  • İzmir 29 °C
  • Berlin 11 °C

Onlar HDP'yi mi destekliyorlar yoksa...

Oral Çalışlar

HDP'nin barajı aşarak Meclis'e girmesi, demokrasinin olgunlaşması açısından kritik. Bir bölgenin, bir halkın destek verdiği bir partinin meclisteki varlığından söz ediyoruz... Ayrıca, PKK içinde ve yönetimindeki, elinde silahla dağda çatışmaya hazır bekleyen kesimin zemininin daralması da, buna bağlı...

Türkiye'nin yeni anayasa yapma sürecine, HDP'nin Meclis içinden katılabilmesi de, aynı oranda önemli. Kırmızı çizgilerle kenarda bekleyen CHP ve MHP'ye, muhtaç olunmaması kritik. Yeni anayasa sürecine CHP ve MHP'nin katılmasının kolay olmadığı, geçen dönemde görüldü. HDP, 'tek adam arayışı'nı frenlemek ve "öteki"lerin haklarının korunmasını güvence altına alabilmek açısından da, bir denge unsuru olabilir. Bütün bu nedenlerle ve daha sayılabilecek bir çok nedenle; HDP'nin barajı aşması, normalleşme açısından bir eşiğe işaret ediyor.

ONLARA NE OLDU?

Son dönemde 'HDP'ye şartlı destek' içine giren çevreler de var. Kürtlerin hakkına hukukuna şimdiye kadar pek ilgi göstermemiş, hatta milliyetçi söylemlere itibar etmiş bazı kesimlerde, bir değişim hissediliyor. Çözüm süreciyle birlikte saf değiştirmiş bazı isimlerin de, yeniden HDP'yi desteklediğini görüyoruz. "Demokrasi olmadan çözüm olmaz", "AK Partiyle barış olmaz" türünden gerekçelerle olumsuz bir tutum içine girmiş, çözüm karşıtı bir pozisyon almış bir 'cephe'de, değişim görülüyor.

Peki, son dönemde 'HDP'ye destek' cephesine katılanların içinde, KCK operasyonunu gerçekleştiren 'paralelci'lerin de yer alması, nasıl yorumlanabilir?

Oluşan blok, içinde karmaşık eğilimleri barındırıyor. HDP'den asıl istenen, "şahin" olması. HDP'nin; çözüm ve barış gibi konuları AK Parti iktidarıyla konuşmak yerine, kavga dilini tercih etmesini bekliyorlar.

Bir kesimdeki AK Parti ve Erdoğan nefreti anlaşılabilir. 13 yıllık bir iktidarın uygulamaları, yönetim zihniyeti, tek parti egemenliğinin olumsuzlukları; bir tepki yaratmış durumda. Bunu 'kabul edilebilir bir öfke' olarak da değerlendirenler olabilir.

TEHLİKELİ OLAN

Tehlikeli olansa; HDP'yi, bu tepki yüzünden, çatışmaya kışkırtmak, çözümsüzlüğe teşvik etmek... Bu çatışma beklentileri; zaman zaman, tersine HDP'ye güvensizliğe de dönüşebiliyor. Benzer çevreler, "Bunlar, yarın seçimlerden sonra AKP'yle işbirliğine gidebilirler ve Erdoğan'la başkanlık sistemi konusunda anlaşabilirler" gibi söylemlere dönebiliyor.

Bu açıdan, en çok da Öcalan'dan kaygı duyuyorlar. Onu, bazen "kullanılan adam", "AKP'nin jokeri" diye tanımlamaktan da geri durmuyorlar.

HEM DEMOKRASİ HEM ÇATIŞMA OLMAZ 

Kürt sorununun çözümü, ya da barış arayışının başarıyla ilerlemesi; Türkiye'nin demokratikleşme hedefinin en önemli kilidi. Bu kilit çözülebilirse; normalleşme, yeni bir sivil anayasa yapabilme olanağı daha mümkün hale gelecek.

Kürtlerle çatışan bir Türkiye'nin, demokrasi alanında olumlu adımlar atabilmesi, mümkün değil. Bunu o cephe de biliyor.

Ancak onların derdi acaba ne oranda demokratik bir Türkiye, ne oranda basın özgürlüğü? Demokrasi ve çatışma, birlikte yürüyecek şeyler değil.

Beklentimiz, savaşan Kürtler değil, barışı arayan Kürtler. Savaşan bir Türkiye değil, barışın peşinde koşan bir Türkiye.

  • Yorumlar 2
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Yazarın Diğer Yazıları
    ÖNE ÇIKANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0532 261 34 89