• BIST 8718.11
  • Altın 2246.536
  • Dolar 32.3335
  • Euro 35.1875
  • İstanbul 7 °C
  • Diyarbakır 9 °C
  • Ankara 2 °C
  • İzmir 7 °C
  • Berlin -3 °C

İşte gerçekler!

Ece Temelkuran

Artık gerçek yüzümü göstermenin zamanı geldi. Nasılsa hakkımdaki gerçekler öyle ya da böyle, bugün yarın ortaya çıkacak. Madem durum bu, gerçekleri benden duyun diyorum ve açıklıyorum: 

Ben Cenevre'den alıyorum emirleri. Bana diyorlar ki "Karıştır Türkiye'yi!" İkiletmiyorum. Şak! Karıştırıyorum hemen. Melih Gökçek efendinin televizyonda gösterdiği, kartpostala yapıştırılmış fotoğrafımın sahteliği ya da Cenevre'ye gitmemiş olmam sizi şüphelendirmesin, telepatiyle haberleşiyoruz zaten biz. Mr. Spak var Cenevre'de, ondan alıyorum emirleri. Tencere kapaklarını yapıştırıyorum kulaklarıma, duyuyorum.

İtalya'da da tanıdıklarım var. Melih Başgan haklı, ama ayrıntıları bilmiyor. Aynen şu şekilde yapıyoruz:

"Ece sen şimdi oradaki insanları ayaklandırıyore, biz de buradan yönetiyore" diyorlar, ben de diyorum ki "Si Sinyore!" Yoksa onu İspanyollarla mı yapıyordum? Zaten herkes var, Türkiye karşıtı lobi mahşer yeri gibi! Yerler numarasız! Almanlar var, İngilizler var, Amerikalılar zaten mecbur var. Biz bunlarla dünyanın heryerinde buluşup buluşup takılıyore, hain planlar yapıyore yani! 

Ahmet Kekeç efendi de "BM'yi müdahaleye çağırdı" demiş benim için. Hayır! Çağırmadım! Kibarca rica ettim. Cevapsız çağrı attım Ban Ki-Moon'a, sağolsun hemen döndü. "Banjo!" dedim, böyle derim ona, hoşuna gidiyor keretanın. "Banjo darling" dedim, "Müsait bir zamanda yapar mıyız bir mühadale? Kırma kalbimi bak!" dedim. Bakacaklar bakalım, ne zaman elleri ererse.

"Onlar iki guççük hanfendü" Hilal ile Ceren'in çılgın gazetecilik araştırmaları sonucu vardıkları CIA ve İran ajanı olduğum sonucu ise yüzde yüz isabetli. ABD ve İran, aynı anda her iki ülkenin de istihbaratına çalışabilecek kadar yetenekli olduğuma karar verdiler, sağolsunlar. CIA'de sabahçı, İran istihbaratında öğlenci olarak çalışıyorum. Akşamları da MI6'den arkadaşlar yalnız bırakmıyorlar, sağolsunlar. Böyle böyle geçiyor günler. Kazandığım parayı da malum, faiz lobisinden çocuklar Wall Street'te değerlendiriyorlar. Hafta sonları da MOSSAD ile brunch'dayız.

Benim adıma porno dergilerinden kestikleri fotoğraflarla sahte hesap açan ve dini bütün olduklarını söyleyen genç arkadaşlara da teşekkürü bir borç bilirim. Hakkımdaki fantezilerinin bu kadar gelişmiş olduğunu tahmin bile edemezdim. Fantezi demişken Taksim meydanında bana yapacakları cinsel içerikli şeyleri acaba namaz aralarında mı planlıyorlar yoksa harcadıkları zamanda kaçırdıkları namazların kazası var mı?

Kafama sıkacaklardan da acaba özel bir ricam olabilir mi? Lütfen arkadan sıkın da hem sizin kim olduğunuz belli olsun hem benim yüzüme zarar gelmesin. Malum tanımakta zorluk çekilebilir. Sizi değil, beni! 

Tarık Toros beyleri de unutmuş değilim. Hükümetimizin önünü tek başına tıkayabildiğimi söylüyorlar. Tarık bey, daha önce de söyledim, yine söyleyeyim:

Ben televizyonda kilolu çıkıyorum. Normalde minyonum yani. Görseniz şaşırırsınız. Vallahi! 

Burada saymayı unuttuğum daha nice müstesna şahsiyet ve bir o kadar bana atfedilmiş sayısız süper güçler var. Bu teveccühü taşıyabilir miyim bilmiyorum.

Şimdi malesef gitmeliyim. Zira daha Brezilya ile ilgilenmem gerekiyor. 2001 yılında oraya gittiğimde attığım isyan ve ayaklanma tohumları ancak sonuç verdi. Onlarla da ilgilenmeliyim. Adios amigos! 

Not: Rus ve Suriye istihbaratlarından özür dilerim. Sizi anamadım arkadaşlar. Henüz sizlerle olan bağlantımdan söz etmedikleri için ben de konuyu açmayayım dedim. Yoksa kalbimdeki yeriniz ayrı, bilirsiniz.

  • Yorumlar 4
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Yazarın Diğer Yazıları
    ÖNE ÇIKANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0532 261 34 89