• BIST 9061.94
  • Altın 2298.879
  • Dolar 32.3126
  • Euro 35.0755
  • İstanbul 19 °C
  • Diyarbakır 16 °C
  • Ankara 22 °C
  • İzmir 25 °C
  • Berlin 14 °C

HDP ve demokrasi

Taner Akçam

HDP’nin, İmralı ve Kandil gerçeği nedeniyle parti içi demokrasi mekanizmasını işletememesi hem parti üyeleri hem de oy verecekler açısından ciddi bir handikap!

CHP’nin önseçim yaparak, HDP’nin bir adım önüne geçtiği rahatlıkla ileri sürülebilir. Çünkü HDP’nin, en azından CHP gibi bir önseçim yöntemini benimsememiş olmasının, İmralı ve Kandil’in adaylara onay vermesi gerektiği dışında, hiç makul bir nedeni yok.

Fakat siyasette mutlak doğru yok. Sadece öncelikler var. CHP’ye parti içi demokrasiyi işletti diye oy vermek isteyenler, CHP listelerindeki Ergenekoncuları da seçmiş olacaklar. Bu da bir tercih!

Bu seçimde HDP’ye oy verilmesi gerektiği konusundaki en kuvvetli argüman verilmemesi durumunda ortaya çıkabilecek senaryolar!

Eğer AKP’nin son derece güçlü olarak gelip Meclis’te Anayasa değişikliğini elde etmesini istemiyorsanız, HDP’ye oy vermeniz gerekir. Meclis’e girmiş bir HDP’nin, AKP ile pazarlık yaparak başkanlık sistemine onay vermesi riski de olmasına rağmen… Çünkü böyle bir durumda HDP’nin ne yapacağının koordinatları yine esas olarak İmralı ve Kandil tarafından belirlenecek.

Fakat gene de, eğer siyaseten Erdoğan’ın yapmak istediklerine karşı iseniz ve onun zaferini, zaten doğru dürüst işlemeyen bir demokratik rejimin sona ermesi olarak görüyorsanız, öteki her türlü faktörü ikinci plana atarak HDP’ye oy vermeniz gerekir. AKP’nin özlediği otoriter bir rejimin engellenebilmesinin en kısa ve doğrudan yolu HDP’yi Meclis’e sokmaktır.

AKP’ye engel olmak argümanıyla, diğer partilere de oy vermeyi savunabilirsiniz ama bu seçenek HDP’yi Meclis dışı bırakma riski taşıdığı için çok inandırıcı olmaz. Özellikle HDP’ye yakın olan CHP’li seçmenlerin ciddi bir açmazla karşı karşıya olduklarını kabul etmek gerekir.

Bu seçmenler, AKP’nin istediği başkanlık sistemini kurması riskini göze alarak CHP’ye oy vereceklerini biliyorlar. Ve galiba birçok CHP seçmenini HDP’ye yönelten bu korku.

HDP’ye niçin oy verilmesi gerektiği konusundaki ikinci büyük argüman, partinin Meclis dışı kalması ile birlikte, özerkleşme doğrultusunda kendi adımlarını atacağıdır. Böyle bir durumda, Kandil, zaten pratik olarak kontrolü altında tuttuğu bazı alanlarda egemenliğini daha da resmileştirmek isteyebilir. Bunun, zaten birçok Kürt insanının gönlünde ve kalbinde gerçekleştirdiği kopuşu bir adım daha ileriye götüreceği kesin.

Bese Hozat’ın yaptığı açıklama bu noktada önemli, “HDP Meclis’e girmezse ne olacağı dünden bellidir… Türkiye büyük bir kaos ve iç savaşın içerisine girecektir!” Kandil’dekiler galiba, “bizi Meclis’e sokun, yoksa iç savaş çıkartırız” demeye getiriyor. Bu açık bir tehdit! Bu tehdidin, HDP’ye oy vermek isteyenleri çok etkilemeyeceği ve ama MHP’yi kuvvetlendirmeye yarayacağı ileri sürülebilir.

Tüm faktörler biraraya getirildiğinde, bu seçimlerde verilecek her oy, neredeyse Türkiye’nin veya daha genel bir deyişle, Türk ve Kürt insanının geleceği ile ilgili bir referandum gibi…

HDP’nin Meclis’te olması seçeneği, özellikle olmaması durumunun yaratacağı olumsuzluklar düşünüldüğünde, tek seçenek gibi duruyor. HDP’ye oy verecekler içinde, HDP’yi beğendikleri için değil, HDP’nin Meclis dışı kalmasının yaratacağı muhtemel olumsuz sonuçları engellemek isteyenlerin de önemli bir yekûn tutacağını tahmin etmek zor değil.

Belki de birçok insanı parti içi demokrasi şimdilik önemsizdir noktasına iten de bu. Ama, AKP’nin diktatörlük rejimini durdurmak ve demokrasi için oy isteyen bir partinin, parti içi demokrasiyi işletmemesinin tuhaf bir durum olduğu da kabul edilmek zorunda.

Şu anda koşullar uygun olmadığı” için ertelenen Parti içi demokrasi, ilerde vaat edilen demokrasinin de nasıl bir şey olacağı konusunda bir ipucu verir. Demokrasiyi kendi içinde uygulamayan bir yapı, yarın nasıl bir demokrasi kurar ki?

Ama siyaset mutlak doğruların değil, bireyden bireye değişen önceliklerin, tercihlerin alanı! Ve siyasette istediğiniz ideal ve maksimalist seçenekleri de bulamayabilirsiniz. Minimalist olmak, var olanlar seçenekler içinde “en az kötüsünü” seçmek zorunda da kalabilirsiniz.

Dedim ya siyaset dediğiniz bir öncelikler ve tercihler meselesi…

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89