• BIST 9716.77
  • Altın 2427.694
  • Dolar 32.5699
  • Euro 35.0032
  • İstanbul 19 °C
  • Diyarbakır 19 °C
  • Ankara 24 °C
  • İzmir 20 °C
  • Berlin 9 °C

Hadi yürü Sabih yürü

Engin Ardıç

Kamuoyunda "367 Sabih" lakabıyla dalga geçilen, halk iktidarına karşı bürokratik oligarşinin en azılı savaşçılarından savcı emeklisi Sabih Kanadoğlu yeni bir fetva vermiş...
Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanlığını engelleme yolunda nice nice kanlı muharebeler yönetmiş adamdır, kaybetmiştir ama zarar yok, bakalım ne diyor?
"Meclisin anayasa yapma yetkisi yoktur" diyor.
Meclisin yasa yapma yetkisi var, hatta bu yetki bir tek ona tanınmış, ama yasaların anasını yapamaz, yavrusunu yapar.
Demek ki anayasa da bir yasa değil, kutsal bir kelam...

Demek ki 1924 Anayasası'nı yapan TBMM o zamanlar gayrımeşru duruma düşmüş ama kimsenin haberi olmamış. Meclisin cumhuriyet ilan ederek devlet şeklini bile değiştirmeye yetkisi olmuş ama 1921 ve 1924 anayasalarını yapmaya hakkı olmamış.
Ay yoksa cumhuriyetin ilk döneminde dikta falan mı vardı?
Peki, 367 Sabih, yeni bir anayasa yapılabilmesini hangi şartlara bağlıyor?
"Evvela halkın yeni bir anayasa isteyip istemediği referandumla belirlenir" diyor.
Tabii ya, 1960 ve 1980 cuntaları da böyle yapmışlardı!

Milli Birlik Komitesi, CHP taraftarı gazeteci ve bürokratlardan oluşan Kurucu Meclis'i halka sorarak toplamış, Milli Güvenlik Konseyi de kendi Danışma Meclisi'ni toplamak için halktan izin almıştı vallahi... Hatta 1960 cuntası Demokratlar'a da "sizi devirelim mi, ne dersiniz" diye sormuştu...

Hani halk 1982'de ezkaza "istemez, kalsın" demiş olsa Kenan Paşa ossaat yıktığı eski anayasayı tekrar yürürlüğe koyacak, gidip kellesini celladın ipine uzatacaktı! Yoksa "kafasına sıkmayı" mı tercih ederdi? Yargılanırsa öyle yapacağını söylemişti de...
Kenan Paşa o kadar demokrat bir adamdı ki, 1982 anayasa referandumu öncesi "hayır" propagandası yapmayı bile yasaklamıştı...

Şimdi bu referandumda da anayasa yapma talebinin "nitelikli çoğunlukla" kazanması şartmış. Niçin? Çünkü Sabih öyle diyor.
Basit çoğunluk ya da salt çoğunluk değil, nitelikli çoğunluk.
Yani yüzde 51 yetmiyor, ille yüzde bilmemkaç çıkacak.
Peki o çoğunluğun niteliğini, yani "oranını" kim saptayacak? Sabih herhalde...
Beş sene evvel cumhurbaşkanlığı için "367 kıtırını" nasıl attıysa, gözüne şöyle "ulaşılması zor" bir oran kestirecek, örneğin belki "yüzde 70 lazım" diyecek belki yüzde 90... Bunu, basının bürokrat uşakları da bir ara yazmışlardı...

Bu istek nitelikli çoğunlukla kabul edildiği takdirde, bir kurucu meclis oluşturulurmuş.
Bizim bildiğimiz, kurucu meclis ancak darbeden sonra oluşturulur. TBMM açık durumdayken ikinci bir meclis toplamak idamlık suçtur.

Basının oligarşi uşakları bir ara bunu da denemişler, başbakana ikinci bir meclis kurdurup yani onu suça itip Yüce Divan yolunu açmak istemişler ama başbakan bunu yutmamıştı...
Sabih Bey endişe etmesin, istediği referandum olsun... Yeni anayasa meclisten kaç oyla çıkarsa çıksın mutlaka referanduma gidecektir, oybirliğiyle bile çıksa...
Üstelik "hayır" propagandası yapmak da yasak olmayacaktır.
İncilerinizi o zaman döker rahatlarsınız.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89