• BIST 9693.46
  • Altın 2496.161
  • Dolar 32.4971
  • Euro 34.5977
  • İstanbul 14 °C
  • Diyarbakır 24 °C
  • Ankara 22 °C
  • İzmir 15 °C
  • Berlin 6 °C

FT: Kobani politikası değişse de tehlike sürüyor

FT: Kobani politikası değişse de tehlike sürüyor
Financial Times'da bugün Türkiye'nin değişen Kobani politikasını konu alan bir yazı yer alıyor.

David Gardner'ın kaleme aldığı yazıda, Kobani politikasının, PKK ile bir çatışmayı yeniden alevlendirme riski barındırdığı belirtiliyor.

Ancak yazar, Türkiye'nin IŞİD'le arasındaki en tutarlı "tampon bölge"nin, Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile Suriye'de tutunmaya çalışan Kürtlerin varlığı olduğunu söylüyor.

Gardner, yazıya Türkiye'nin geçen hafta Irak sınırında PKK mevzilerini bombaladığını hatırlatarak başlıyor. Ve eş zamanlı olarak ABD uçaklarının, özünde PKK bağlantılı olan Kobani'deki Kürt savaşçıları rahatlatmak için IŞİD mevzilerini bombaladığını vurguluyor.

'Dost ve düşman Kürtler'

Ancak yazar, bu hafta itibariyle Ankara'nın Kobani politikasında bir U dönüşü yaptığını; Türkiye'nin bu kafa karıştırıcı politikasının arkasındaysa, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın aklındaki "dost" ve "düşman" Kürt ayrımının yattığını öne sürüyor.

Buna göre, AKP hükümetinin uzun zamandır iyi ilişkiler içinde olduğu Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ne bağlı peşmergelerin Kobani'ye geçişine izin veriliyor fakat düşman olarak görülen PKK militanlarının kente geçişi engelleniyor.

Hükümet ile hapisteki PKK lideri Abdullah Öcalan arasındaki müzakerelerin devam ettiğini hatırlatan yazı, şu ifadelerle devam ediyor:

"Türkiye Kobani politikasını değiştirse de, hala iki büyük tehlikeyle karşı karşıya. İlki, Erdoğan'ın Kürtlerle başlattığı barış sürecinin çökmesi riski.

İkincisi ise; Suriye'deki iç savaş sırasında sınırların rahat bırakılmasını fırsat bilen ve Türkiye içinde hücreler oluşturan IŞİD'in, bu hücreleri harekete geçirmesi.

NATO müttefikleri, Türkiye'nin ABD öncülüğündeki koalisyona isteksizce ve çok geç katıldığı fikrindeler. Ankara ise, anlaşılır bir tavırla, diğer müttefiklerin kara operasyonu yürütmeyeceği bir savaşta, yalnızca kendisinin kara operasyonu yapması baskısına direnç gösteriyor.

Ve Türkiye, yalnızca hava operasyonuyla IŞİD'le ne kadar mücadele edilebileceğini sorguluyor."

'Esad'ın devrilmesi şartı ilgi görmedi'

Yazıda, Türkiye'nin taleplerine de değiniliyor:

"Kara operasyonu baskısına karşı çıkan Türkiye, bunun yerine uçuşa yasak, tampon bölge oluşturmak ve burada muhalifleri eğitmek istiyor.

Türkiye'nin bir diğer talebi de, koalisyonun Esad rejimini devirme konusunda uzlaşması. Ancak bu talep koalisyon çevresinde çok da ilgi görmedi.

Türkiye, Suriye rejimini sorunların temel nedeni olarak görüyor. Doğrusunu söylemek gerekirse, Esad yerinde kaldığı sürece, ılımlı Sünni muhalifleri tekrar harekete geçirmek ve IŞİD'e karşı örgütlemek zor görünüyor.

Türkiye öte yandan ABD'nin ve diğer müttefiklerin güvenilirliğini de sorguluyor. 1991'deki Körfez savaşının ardından Ankara, o dönemde Kuzey Irak'ta "uçuşa yasak bölge" oluşturulmasına rağmen, topraklarına akın eden çok sayıda Kürt mülteciyle tek başına ilgilenmişti.

Nitekim Amerika'nın 2003 Irak müdahalesinin ardından, bölgede mezhep çatışmaları arttı ve Türkiye Irak'ın parçalanışını izledi."

'Türkiye'ye şüpheyle yaklaşıyorlar'

Gardner, benzer şekilde müttefiklerin de Türkiye'ye şüpheyle yaklaştığını belirtiyor:

"Ama müttefiklerinin de Türkiye konusunda soru işaretleri var. Erdoğan ve eski Dışişleri Bakanı, yeni Başbakan Davutoğlu'nun, çalkantılı Arap bölgelerinde 'Sünni İslamcı bir rüzgar yaratma' fikrinden vazgeçip vazgeçmediğini merak ediyorlar.

Müttefikler, hem Türkiye'nin önceliklerini hem de zamanlamasını sorguluyorlar.

Erdoğan, rakibi ana muhalefet partisine hiçbir seçimde yenilmiyor. Ana muhalefet partisi Türkiye'deki büyük bir Alevi azınlıkla özdeşleştirilirken, Erdoğan'ın söylemleri giderek daha Sünnileşiyor. Bu da Orta Doğu'yu karıştıran mezhep çatışmalarına karşı Türkiye'nin direncini azaltıyor."

'Bağımsız Kürdistan meşrulaşabilir'

Türkiye'nin en tutarlı tampon bölgesinin aslında Kürtlerin varlığı olduğunu belirten yazar, katalizör görevi gören Kürtlerin bağımsız bir Kürdistan'ı meşru kılabileceğini öne sürüyor:

"Ankara'nın Kobani'ye yaklaşımı ve Erdoğan'ın IŞİD ile PYD'yi aynı kefeye koyan söylemi, Türkiye'de Kürtlerle barış sürecinin çökmesi riskini taşıyor. Oysa Türkiye'nin IŞİD'le arasındaki en tutarlı güvenli bölgeler, Irak'taki Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile Suriye'de tutunmaya çalışan Kürt varlığı.

Tüm bunların sonucunda, IŞİD'in tüm azınlıklara yönelik hesaplı ve dogmatik şiddeti de göz önüne alındığında, Kürtler katalizör görevi görebilir ve bu da, bağımsız bir Kürdistan'ı haklı kılabilir." (BBC)

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Ekşi Sözlük’e erişim engeli kaldırıldı03 Mart 2023 Cuma 10:13
  • Ekşi Sözlük'e erişim engeli getirildi22 Şubat 2023 Çarşamba 11:28
  • Şahan Gökbakar'dan 'sesi kısan' TRT Haber'e tepki11 Şubat 2023 Cumartesi 22:47
  • Sözcü TV yayın hayatına başlıyor21 Ocak 2023 Cumartesi 12:38
  • Halk TV'de üst düzey istifalar07 Ocak 2023 Cumartesi 23:01
  • RTÜK’ten kanallara ‘Kılıçdaroğlu’ cezası30 Mayıs 2022 Pazartesi 13:43
  • TV100'den Metin Özkan kararı23 Şubat 2022 Çarşamba 17:11
  • VOA’dan RTÜK kararına itiraz: Tek amacı sansür uygulamak23 Şubat 2022 Çarşamba 15:40
  • Rusya Deutsche Welle'yi yasakladı03 Şubat 2022 Perşembe 18:28
  • RTÜK’ten TELE1 ve FOX TV’ye ceza24 Ocak 2022 Pazartesi 15:21
  • ÖNE ÇIKANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0532 261 34 89